Karslılar fazla tuza dikkat

Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Fahri Sevinç : “Tuz tüketimi üç kat daha fazla…”

Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, ülkemizde bir kişi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerdiği miktar olan 5 gram yerine 18 gram tuz tüketiyor. Bu rakam, bir kişinin günlük tuz tüketimi oranının, DSÖ’nün önerisinden 3 kattan daha fazla olduğunu gösteriyor.

 

Tuz tüketiminin kadınlarda 16 gram, erkeklerde 19 grama ulaştığını vurgulayan uzmanlar, tuzun en çok ekmek, salamura ve işlem görmemiş besinler aracılığıyla alındığını bildiriyor.

 

Tuzun fazla tüketilmesinin sağlık üzerinde yaratacağı olumsuz etkilere dikkati çeken Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Fahri Sevinç, “Tuz, vücut fonksiyonları için gerekli bir madde fakat fazla tüketildiğinde zararlı etkilere neden oluyor. Çünkü fazla tuz kan basıncını yükseltiyor. Yüksek kan basıncı yani hipertansiyon, kalp ve böbrek hastalıkları ve felç için temel risk teşkil ediyor. Yüksek kan basıncı, kalbi büyütüyor, kalp krizi, kalp yetmezliği, felç riskini artırıyor, böbrek fonksiyonlarının bozulmasına ve görme kaybına neden oluyor. Tüm bu zararlı etkilerin artma hızı da kan basıncının artma hızı ile doğru orantılı olarak seyrediyor. DSÖ verilerine göre, felçlerin yüzde 62’sinden ve koroner kalp hastalıklarının yüzde 49’undan yüksek kan basıncı sorumlu. Ayrıca Sağlık Bakanlığı'nın verdiği bilgiye göre, kalp ve damar hastalıkları dünya genelinde bir numaralı ölüm sebebi olmaya devam ediyor.” dedi.

 

KADEMELİ OLARAK TUZ TÜKETİMİMİZİ AZALTALIM

 

Fazla tuz tüketiminin bir takım hastalıkları tetiklemesinin yanında, yeni rahatsızlıkların oluşmasına da neden olacağının altını çizen ve mutlaka tuz tüketimimizin azaltılması gerektiğini kaydeden Kars İl Sağlık Müdürü Sevinç, şöyle konuştu:

 

“Türkiye, dünyanın en çok tuz tüketen ülkeleri arasında. Günlük tuz tüketimi 5 gram olması gerekirken, biz 18 gram tüketiyoruz. Erişkin nüfusumuzun neredeyse üçte biri hipertansiyon hastası. Günlük 5 gramın üzerinde tuz tüketiminin hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, diyabet, gastrik kanserler ve osteoporoz gibi pek çok hastalığa neden olmasının yanı sıra, kan basıncı normal olanlarda dahi damar sağlığına zarar veriyor. Artık tüm ülkeler tuz tüketimini azaltmaya çalışıyor. Mesela Finlandiya tuzla mücadele etti ve felçleri yüzde 80 azalttı. Bizim de kademeli olarak tuz tüketimimizi azaltarak, önerilen seviyeye getirmemiz gerekiyor. Tuzu kısmak birçok risk faktörünü ortadan kaldırdığı gibi, yeni bir takım rahatsızlıkların da oluşmasını engelliyor. Mesela günde 1 gram az tuz tüketimi dahi kalp krizi riskini yüzde 3, felç riskini yüzde 5 oranında azaltıyor.”

 

SOFRALARIMIZDAN TUZLUKLARI KALDIRALIM

 

Az tuz kullanmanın da zamanla alışkanlık haline geleceğini savunan Dr. Fahri Sevinç, tuz tüketiminin azaltılması için şu önerilerde bulundu:

 

“Yiyecekler mutlaka az tuzla hazırlanmalı, kesinlikle yemeğin tadına bakmadan tuz atma alışkanlığına son verilmeli, hatta tuzluklar masalardan kaldırılmalı. Çünkü sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımı yüzde 15 azaltılabiliyor. Tuz yerine seçenek olarak çeşitli baharatlar, maydanoz, nane, dereotu, rezene, kekik gibi aromalı bitkiler kullanılmalı, soya sosu, ketçap, turşu çeşitleri gibi yüksek oranda tuz içeren yiyeceklerden kaçınılmalı. Alışveriş esnasında ürünlerin etiketlerinde ‘Tuzsuz’ ya da ‘Tuzu Azaltılmış’ ibaresinin bulunmasına dikkat edilmeli. Peynir, zeytin dahi suda bekletilip yenmeli.”

 

Sağlık Bakanlığı da günlük tuz tüketim miktarını azaltmak amacıyla önemli çalışmalar yürütüyor ve tedbirler alıyor. Haziran ayında, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, “Tuz Tüketiminin Azaltılması Ulusal Strateji Belirleme Çalıştayı” düzenledi. 2010-2015 yılları arasında uygulanacak bu ulusal programda, ekmek, geleneksel ve işlenmiş gıdalardaki tuz içeriklerinin belirlenerek bir veri bankası oluşturulacağı; fast-food, lokanta gibi yerlerdeki menülerin incelenerek tuz miktarlarındaki azaltma oranlarının saptanacağı ve tuz oranlarının kademeli olarak azaltılacağı; restoran ve fast-food gibi yerlerde masalardan tuzlukların kaldırılarak, küçük poşetlerde iyotlu tuzların bulundurulacağı, bu yerlerde isteğe bağlı olarak tuz ilave edilmesi gereken patates kızartması, salata, ayran gibi yiyecek içeceklere hazırlama sırasında tuz eklenmeyeceği ifade edildi. Evde alınacak tedbirlerin yanı sıra çalıştayda öne çıkan bu başlıklar da tuz tüketimini azaltmak adına büyük önem taşıyor.