Volkan KARABAĞ
2019 yılının son günlerinde Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan, Türkiye’de de Sağlık bakanlığı tarafından 10 Mart 2020’de ilk vakası açıklanan ve hızla tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele devam ediyor.
Vaka sayısı ülkede şu kadar olmuş, Kars’ta 10 olmuş, 1000 olmuş çok mu önemli?
Çünkü vaka sayıları anlık değişiyor, biliyor musunuz?
Şuan size vaka sayısını 10 söylesem belki sevincinizden en yakınızdakiyle sarılırsınız,
Size vaka sayısını 1000 söylesem belki tedirginliğinizden en yakınızdakinden uzaklaşırsınız.
O yüzden vaka sayısının önemi yok, alınan tedbirlere riayet etmek lazım.
Bu durumda bizler vaka sayısının artmaması için biz neler yapıyoruz?
Peki hastalığa yakalanmamak ve ailemizi bu hastalıktan korumak için ne yapıyoruz?
Yetkililerin aldığı onlarca tedbire rağmen vaka sayıları ve ölümler art arda gelmeye halen devam ederken, akıllara tek bir soru takılır oldu.
“Kovid-19 ile mücadele edilirken alınan onca tedbirlere vatandaşlar neden uymuyor, vatandaşlar tedbirlere uyuyor ise bu vakalar neden halen gelmeye başlıyor?”
Bu mücadelede yetkililerin vatandaşlara, vatandaşların ise yetkililere yönelik tek bir sorusu oluyor; “tedbirlerin alınmadığı ve alınan tedbirlere uyulmadığı”dır.
Kars’ımız, ülkemiz ve dünyamızı saran pandemi tedbirleri kapsamında vatandaşlar, yetkililere tedbirsiz davrandıkları ve bu tedbirsizlik nedeniyle vakaların arttığını söylüyorlar.
Vatandaşların söylemlerini dikkate alan yetkililer ise, alınan onlarca tedbiri sadece 1 saatliğine uygulamaya ve cezai işlem başlattığında, tedbirlere uymayan binlerce vatandaşların ağır ithamlarına maruz kalıyor.
Alınan tedbirleri uygulayan güvenlik güçleri ve Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282. maddesi gereğince idari para cezası verilmesi yetkisinin mülki idare amirinde olması ise bambaşka bir konuyu gündeme getiriyor.
Güvenlik güçleri alınan tedbirlere uymayan vatandaşlara tutanak tutuyor ve mülki idare amiri de cezayı onayladıktan sonra ilgili kişiye idari para cezası gidiyor.
Ancak devletin vatandaşın cebindeki parada gözü mü var?
Devlet, yoldan geçen her vatandaşa alınan pandemi tedbirlerine uyan kişiler dahil herkese ceza mı kesiyor?
Veya yaklaşık 2 ay kapalı kalan bir işyeri normalleşme sürecinde kontrollü açıldıktan sonra aldığı tedbire rağmen yine ceza mı yiyor?
Bu tedbirlere uymak için ceza mı yazılması lazım?
Devlet, elinde sopayla mı geziyor?
“Sen vatandaş maske takmadın al sana ceza”,
“Sen işyeri uymadın al sana ceza”
Hayır,
Kars özelinde konuşmak gerekirse; Vali Türker Öksüz başkanlığında toplanan İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi onlarca tedbir aldı ve bu tedbirlere uymayan yüzlerce kişi ile onlarca işyerine uygulanan cezai işlem uygulandı.
Gelinen nokta ne peki?
Halen vaka sayısı artıyor, halen hastaneler dolup taşıyor.
Yetkililer artık ceza kesmekten bıktı, vatandaş da ceza yemekten bıktı.
Vaka sayısı azaldı mı?
Hayır, azalmadı.
Yetkililer artık ceza kesmek yerine farklı çözüm aramak zorunda kaldı
Çözüm ne?
Farkındalık oluşturmak…
81 ilde eş zamanlı olarak valiler ve kaymakamlar, protokol üyeleriyle birlikte sokağa indi.
Adı denetim ancak, olması gereken işyerlerine ve sokakta gezen vatandaşlara 1-2 günlüğüne hatırlatıldı.
Çünkü, devlet ceza kesmekten bıktı, esnaf ve vatandaş ceza yemekten bıkmadı.
Evet, bıkmadı.
Sosyal mesafe, maske, hijyen, düğün, nişan, kına, cenaze, sokağa çıkma kısıtlaması, seyahat kısıtlaması gibi alınan birçok tedbirlere halen daha vatandaşların uymadığı gözleniyor.
Bu virüsün aşısı, ilacı ve tedavisi henüz yok.
Bunu bildiğimiz halde dikkatsizce ve tedbirsizce davranmak,
Düğünlerde halay çekmek,
Cenazelerde sarılmak,
Sünnetlerde öpüşmek,
Sokakta tokalaşmak,
Caddede maskesiz gezmek,
İşyerlerinde sosyal mesafeye riayet etmemek,
Yetkililerin tedbirsizliğini mi yoksa bizlerin ihmal karsızlığımızı mı gösteriyor?