VALİ AHMET KARA :HÜSEYİN SEVGİSİ HZ. RESULLULLAH SEVGİSİDİR
Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının Kerbela’da şehit edilişinin 1372. yılı nedeniyle Kars’ta düzenlenen anma töreninde konuşan Kars Valisi Ahmet Kara, “Hz. Hüseyin sevgisi Hz. Resulullah sevgisidir. Resullullah sevgisi ise Kur-an’ın deyimi ile Allah sevgisidir” dedi.
Vali Kara, “Bu yara İslam tarihinin kalbinde bir yaradır. Bütün Müslümanların, yarası ve acısıdır. Bugün bu acımızı paylaşmak için buradayız. Hz. Peygamber’in bizzat kendisi adını koyduğu güzel anlamına gelen güzel insan, güzel imam Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit oluşunu burada anıyor ve bir daha Kerbela’ların tekrar İslam dünyasında yaşanmaması için bende samimi duygularımı ifade etmek istiyorum. Hz. Hüseyin tıpkı Hz. Hasan gibi beraberce Hz. Peygamber’in telkiniyle, onun tedrisiyle, onun tedibiyle yetişmiş ve güzel insan, büyük halife Hz. Ali’nin, Hz. Fatma’nın dizinin dibinde ciğerpareleri olarak yaşamışlar ve İslam dünyasına kararlılığı, hakka bağlılığı, kadere boyun eğmenin ne demek olduğunu fakat aynı zamanda cesareti, şecaati, metaneti insanlığa ve bütün Müslümanlara öğretmişlerdir. Ama kader böyle tecelli etmiştir, o gün şahadet şerbeti içilmiştir. Peygamber efendimizin ifadesiyle Cennet’in en büyük derecesi olan dereceye Hz. Hüseyin’de Hz. Peygamberle beraber o günde, bugünde ulaşmıştır.” şeklinde konuştu.
“Acımız büyüktür” diyen Vali Kara, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bize düşen Ehlibeyt sevgisini, Peygamber sevgisini, Allah sevgisini devamlı yaşatmak ve kalbimizde tutmaktır. Çünkü Hz. Hüseyin sevgisi Hz. Resullullah sevgisidir. Resullullah sevgisi ise Kur-an’ın deyimi ile Allah sevgisidir zaten. Dolayısıyla bu sevgiyi, kardeşliği, onların bize koydukları ilkeleri unutmadan İslam kardeşliğini ebediyete kadar sürdürmemiz gerekmektedir. Bildiğiniz gibi asri saadet Müslümanların mutlu ve müreffeh yaşadığı bir asır maalesef Hz. Hüseyin efendimizin şahadetiyle yerini saltanata ve İslam’ın içine bir takım şeylerin karışmasına bırakmıştır. Müslümanlar bir bakıma badireye düşmüştür ondan sonra. Dolayısıyla bizim ibret alacağımız, dikkat edeceğimiz husus bir daha Müslümanlar olarak aynı hatalara düşmemek, İslamiyet kardeşliğini, merhamet duygusunu kalbimizden eksik etmeden Ehlibeyt’e layık olmak, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e layık olmak, Hz. Peygamber’e laik olmak ve Allah’a layık bir kul olmaktır. Dolayısıyla bu duygularla Aşure’nin bütün İslam alemine mübarek olmasını ve bu Aşure günü’nde Cenabı Allah’tan bir daha acı yaşanmamasını niyaz ediyorum.”
KARS İL MÜFTÜSÜ İLYAS GÜMÜŞ : KERBELA ŞEHİTLERİ ZULMÜN KARŞISINDA DİK DURMA ÖRNEĞİNİ GÖSTERMİŞTİR
Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının Kerbela’da şehit edilişinin 1372. yılı nedeniyle Kars’ta düzenlenen anma töreninde konuşan Kars İl Müftüsü İlyas Gümüş, “Kerbela şehitleri zulmün karşısında birbiriyle kucaklaşmayı, dik durmayı, sevgiyi, muhabbeti ve insanlığın birbiriyle kenetlenmesi örneğini göstermiştir” dedi.
İl Müftüsü İlyas Gümüş, “Bugün Muharrem Ayı’nın 10. günü. Aynı zamanda da Aşure olarak isimlendirilmektedir. İslam tarihinde bugün çok ciddi olaylar meydana gelmiştir. Siyasi ihtiraslar yüzünden milletimizin gönlünde tarih boyunca derin izler bırakan çok önemli Kerbela olayı meydana gelmiş ve 70’ten fazla Müslüman Kerbela’da, Aşure gününde sadece siyasi ihtirasların sonucunda şehit edilmişlerdir. Ve o günden bu güne İslam dünyasında meşrebi, mezhebi ne olursa olsun bütün Müslümanların ortak hafızasında ciddi yaralar açmış ve gönül dünyasında tamiri mümkün olmayan ciddi hasarlar meydana getirmiştir.” dedi.
Gümüş ayrıca, “Hz. Hüseyin ve yanındaki 70 şehit zulmün karlısında ayakta durmuş, nefesinin sonuna kadar mücadele etmesini bilmiş, İslam tarihinde benzerine bir daha rastlanmayacak insanlık örneğini bu sadist ruhlu insanlara göstermesini bilmiştir. Zulmün karşısında eğilmemiş ve eğilmeyeceğini bütün insanlığa göstermiştir. İslam dünyasında telafisi mümkün olmayan acıları beraberinde getirmiştir. Aşure dediğimiz zaman 70 Müslüman’ın şahadetiyle gündeme gelmiş, bunun yanında bir de Aşure dediğimiz Allah’ın verdiği nimetleri beraberce paylaşma ve Aşure ikramı gündeme gelmektedir.” diye konuştu.
Gümüş daha sonra şunları söyledi: “Kerbela’da yaşanan olaydan hepimizin ibret alması gerekmektedir. Zulmün karşısında her zaman dik durmasını bilmeliyiz. Bizi birbirimize düşürmeye çalışan dahili ve harici bedbahtlara karşı dik olmalıyız. Zaman zaman bizleri Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi çeşitli adlar altında milletimizi bölmeye çalışmışlar ve en zayıf noktamızı yakalayarak bizleri birbirimize düşman etmeye kalkışmışlardır. Kerbela şehitleri zulmün karşısında birbiriyle kucaklaşmayı, dik durmayı, sevgiyi, muhabbeti ve insanlığın birbiriyle kenetlenmesi örneğini göstermiştir. Onun için Kerbela bize bu konuda son derece önemli bir örnektir. İçinde bulunduğumuz dünyada bizleri parçalamak isteyen dahili ve harici bedbahtlar karşısında Kerbela’dan aldığımız güçle yine birlik olcağız, beraber olacağız, diri olacağız. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere inşallah fırsat vermeyeceğiz. Kerbela’nın insanlığa verdiği mesaj budur. Onun için başta İmam Hz. Hüseyin olmak üzere yanında bulunan Ehlibeyt’ten 72 tane şehit olmak üzere bütün şehitlerimize, İslam’ın hidayetinden günümüze kadar şehit olmuş bütün şehitlerimize Cenabı Hak’tan rahmet diliyor, bir daha Kerbela’ların yaşanmaması için Cenabı Hak’kın rahmetini, bereketinin Müslümanlarla daim olmasını diliyorum.”
AV. SİNAN ERDAĞI : ALLAH, KERBELA’DA HÜSEYİN’İN KANIYLA BİR DESTAN YAZDI
Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının Kerbela’da şehit edilişinin 1372. yılı nedeniyle kars’ta düzenlenen anma töreninde konuşan Av. Sinan Erdağı, Allah’ın Kerbela’da Hz. Hüseyin’in kanıyla bir destan yazdığını söyledi.
Erdağı şunları söyledi: “Yapılan yanlışlara imam Hüseyin’in biat etmesi istendi. Bunun için her türlü imkan kullanıldı ama imam Hüseyin’in Yezid’e biat etmesi beklenemezdi. Bu amaçla Allah bir sahne hazırladı. Öyle bir sahne ki hiçbir insan ona kayıtsız bakamayacak ve hiçbir başka bir sahneyle kıyaslanamayacaktı, bu sahne Kerbela idi. Bu yüzdendir ki İmam Hüseyin cihat meydanına sadece askerleriyle değil, ailesi ve çocuklarıyla birlikte getirildi. Allah Kerbela’da Hüseyin’in kanıyla bir destan yazdı. Bu destan düşünceye, akla ve hissiyata en etkili biçimde etki etmekte ve insan olan herkesi derinden etkilemekte. Her şey yerli yerinde dizildi Kerbela’da.
İnsanların en iyileri, en kötüleri karşısında yer aldı. En merhametliler ve en acımasızlar, en temizler ve en kirliler, en yüceler ve en alçaklar. Hak cephesi feda edebilecek her şeyini ortaya koydu. Canını, malını, evladını, kardeşini ve bütün dünya bağlarının hepsini Allah yolunda mertçe sundular.
Baba yavrusunun gözü önünde kanlara bulandı, yiğitler analarının hasret dolu bakışları eşliğinde ölüme uğurlandı, bacılar kardeş acılarını iliklerine kadar hissetti, büyükler çocukların “su su…” feryatlarını günlerce dinledi, çocuklar babalarını kanlar içinde can verirken seyretti. Belaların en hazini, ayrılıkların en umutsuzu, çilelerin en ağırı Kerbela’nın adı bile seçilmiş bir addır. Kerbela demek hüzün ve bela çölüdür. Kerbela’da en huşu dolu namazlar kılındı, en içten münacatlar edildi, Allah’ın kutsal kelamı hazin gecede çöllerde dalgalandı. 5 kardeşini bir günde cehalet kılıçlarının karşısına gönderen bir bacı, eşkiyanın karşısında yalnız kalan bir gönül sultanı, daha 6 aylıkken savaş alanında zulüm okuyla boğazı parçalanan bir yavru, iki kolunu iki kırba su için veren kahraman ve çıplak develer üzerinde esarete gönderilen peygamber evinin kızları Kerbela’dan başka nerede görülmüş ve görülebilir.
SEYYİD AHMET ERDEM : HÜSEYİN’İN YARALI SİNESİ CELLAT ÇİZMESİYLE EZİLDİ
Kars Caferilerinin Dini Lideri ve Merkez Ehlibeyt Işıklı Cami Alimi Seyyid Ahmet Erdem’in, Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının Kerbela’da şehit edilişinin 1372. yılı nedeniyle Kars’ta düzenlenen anma töreninde okuduğu şiir:
Peygamber imamesini alıp başını açtı.
Gök ve yer titremeye başladı,
Cebrail kanatlarını çekti.
Diller tutuldu, gözler süzüldü, eller kırıldı, kollar düştü.
Hüseyin’in yaralı sinesi cellat çizmesiyle ezildi.
Nasıl kıydın ceylana kansız avcı?
Sana bu söz yetmez, sana kıyamet gerekmez.
Sana cennet gerekmez cehennem gerekmez.
Nasıl kıydın Fatma’nın masumuna,
Ali’nin canına, Muhammed’in gözbebeğine?
Sana dünya gerekmez, ahiret gerekmez.
Sana söz yetişmez, ateş yetişmez.
Su vermeden hangi kurban kesilmiştir ey mel’un, dili dudağı kavruldu masumun, susuz kaldı, bir damla su verin.
Boğazını hangi hançer keser ciğeri ateşle kavrulmuşun?
Ben Kerbela’yım ey Muhammed.
Gözlerimden yaş değil kan akar, çöl ateşinde zulüm hançeri yedim, zalime yakalandım ey Muhammed…
Dağlanan yüreğimin hakkı için, günahsız dökülen kanların hakkı için ey Muhammed, yalvar O’na, güzel isimlerinin hatırı için yakar, kalkış günü yolundan gidenleri bağışlasın.
Son sözü, tanıklık oldu Hüseyin’in.
Gökler kara giyindi, yer sarsıldı ey Hüseyin.
Saba rüzgarı esti, Cebrail tacını alıp ağladı ey Hüseyin.
Kandiller söndü, Kerbela kanla yıkandı, ey Hüseyin.
Sakine zalimlerin pençesine düştü, dostlarının evi talan edildi ey Hüseyin.
Kerbela garibini susuz öldürdüler, Allah’ın gökleri yıkıldı ey Hüseyin!"
ŞEHİT ANNESİ İKİ ACIYI BİR ARADA YAŞADI
Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının Kerbela’da şehit edilişinin 1372. yılı nedeniyle Kars’ta düzenlenen anma töreni şehit annesinin iki ayrı acısına tanıklık etti.
Sinelerin dövüldüğü, zincirlerin vurulduğu, ağıtların yakıldığı, soğuk havanın şiddetinin nefeslere yansıdığı törenlerin Garnizon Şehitliği kısmında şehit annelerinin acıları adeta tazelendi. Bir yanda saatlerdir İmam Hüseyin ve 72 arkadaşının şehit edilmesinin acısını yüreklerinde taşıyan şehit anneleri diğer yanda da teröristlerce şehit edilen evlatlarının acısını tazelediler.
Şehit Er Taner Baran’ın annesi Ayten Baran, Garnizon Şehitliğine gelir gelmez soluğu oğlunun kabri başında aldı. İlk olarak oğlu Taner’in kabrini yaşlı gözlerle izleyen şehit annesi daha sonra oğlunun fotoğrafına dokunup hissetmeye çalıştı. Mezar taşını elleriyle temizleyen ve okşayan şehit annesi diğer taraftan da Türk Bayrağına dokundu ve temizledi.
Şehit annesi Ayten Baran, dakikalarca öpüp kokladığı şehit oğlunun fotoğrafına dakikalarca baktı ardından da mezarlıkları karları donmuş elleriyle temizledi.
Bu sırada “Üşüme oğlum” diyen Şehit Annesi yorgun bedeniyle mezarın yanına oturup, yaşlı elleriyle de karları temizlemeye devam etti. Şehit annesinin oğlunun mezarındaki bu yürek burkan görüntüleri çevredekileri de gözyaşına boğdu.
Sürekli ağlayan şehit annesini hayattaki diğer oğlu teselli etti.
TÖRENDE BAYILAN GENÇ YÜREKLERİ AĞIZLARA GETİRDİ
Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının Kerbela’da şehit edilişinin 1372. yılı nedeniyle Kars’ta düzenlenen anma töreninde bayılan bir genç yürekleri ağızlara getirdi.
Sabah saat 06.30’da Hz. Ali Çarşı Camisi önünde toplanarak, önde Türk bayrağı ve Hz. Ali ve Atatürk posteri taşıyan binlerce kişi, sine ve zincir vurarak Faikbey caddesinden Merkez Ehlibeyt Işıklı Camisi’ne ardından da Garnizon Şehitliği’ne yürüdü. Törenler daha sonra Asri Mezarlıkta devam etti. Binlerce vatandaş burada ağıtlar yaktı, sine dövdü ve zincir vurdu. Dondurucu soğuğa aldırmayan gençler yüreklerini adeta dillendirdi ve gençlerin ağıtları herkesi duygulandırdı. Bu sırada zincir vuran gençlerden biri fenalaşıp baygınlık geçirdi. Vatandaşlar tarafından kaldırım kenarına alınan ve ilk müdahalesi yapılan genç için ambulans çağırıldı. Ambulansın tören alanına gelmesiyle birlikte genç hastaneye götürüldü. Gencin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
KAYA; MUHARREM AYI İNSANLIĞA HAYIRLAR GETİRSİN
Kafkas Sanayici ve İş Adamları Derneği (KARSİAD) Genel Sekreteri Cengiz Kaya, Muharrem ayı dolayısı ile yayımladığı mesajında, "Bu ayın çok önemli olduğuna işaret ederek, insanlığa hayırlar getirsin." dedi. KARSİAD genel sekreteri Kaya, mesajında, Muharrem ayının tüm insanlığa hayırlar getirmesi temennisinde bulunarak, şunları dile getirdi: "1372 yıl önce meydana gelen ve her yıl İslam aleminde çeşitli etkinliklerle anılan Kerbela vakası neden meydana gelmiştir. Bu olayın İslam dünyasındaki etkileri neler olmuştur. Bu hususlara dikkat edilmeli, bu olaydan çıkarılacak bir çok ders var. Peygamberin Medine'de kurduğu ve adalet, emanet, ehliyet, meşveret ve maslahat gibi çok önemli ilkeler maalesef, Muaviye ile birlikte ortadan kaldırıldı." Kaya, "Kerbela, bu ilkelerin tekrar dirilmesi anlamına geliyor. Peygamber efendimizin Medine'de kurduğu devletin adalet temelli olduğunu ve adaletin halkın din, mal, can, akıl ve nesil gibi temel özgürlüklerinin emniyet ve güvenliğini sağlamak şeklinde tezahür ettiğini bütün bunların yine bir emanet olarak görülüyor. Yine peygamber efendimizin kurduğu devlette devlet görevlerinin ehline verildiğini görüyoruz. Devlet işleri o dönem istişare ile danışarak, tartışarak, açıklık, şeffaflık içinde, azami katılım sağlanarak yürütülmüştür. Medine devleti iyiliği emredip kötülükten men etmeyi bir ilke olarak uygulamıştır. Maalesef İslam tarihinde Muaviye'nin devlet başkanı olmasıyla bu niteliklere bakılmaksızın devlet yönetilmeye çalışılmıştır. Kerbela yeryüzünde her türlü zulme, baskıya, kıtale, zillete, alçaklığa karşı çıkanların davasının adıdır." diye konuştu.
Kaya; Muharrem ayı insanlığa hayırlar getirsin - KARS başlıklı ve Kafkas Sanayici ve İş Adamları Derneği (KARSİAD) Genel Sekreteri Cengiz Kaya, Muharrem ayı dolayısı ile yayımladığı mesajında, "Bu ayın çok önemli olduğuna işaret ederek, insanlığa hayırlar getirsin özetli haberi okudunuz.
SARIKAMIŞ'TA VATANDAŞLARA AŞURE DAĞITILDI
Türk Kızılayı Sarıkamış Şube Başkanlığı ile İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında, ilçede yaklaşık 500 vatandaşa aşure ikram edildi.
Sarıkamış Kızılay Şubesinde hazırlanarak getirilen aşure, Yeni Cami bahçesine kurulan stantta, öğle namazının ardından cemaate ve vatandaşlara dağıtıldı.
Yeni Cami İmamı Cihan Şehri, yaptığı açıklamada, Muharrem ayı nedeniyle her yıl Sarıkamış Kızılay Şubesi ile birlikte aşure dağıttıklarını belirterek, bu geleneğin birlik ve beraberlik içinde devam edeceğini vurguladı.
KARS VALİSİNİN AŞURA GÜNÜ MESAJI
Kars Valisi Ahmet Kara, Muharrem ayının 10. günü olan Aşura günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Vali Kara’nın mesajı şöyle: “Aşura günü dinimizdeki önemli günlerden biridir. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir. Hazret-i Âdem'in tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh'un tufandan kurtulması, Hazret-i Yunus'un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim'in ateşte yanmaması, Hazret-i İdris'in canlı olarak göğe çıkarılması, Hazret-i Yakub'un, oğlu Hazret-i Yusuf'a kavuşması, Hazret-i Yusuf'un kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyüb'ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa'nın Kızıldeniz'i geçmesi, Hazret-i İsa'nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure gününde olmuştur.
Ancak; bugünü önemli kılan Kerbela Olayıdır. Bugün İslam tarihine kanlı harflerle yazılan Kerbela faciasının 1372. Yıldönümüdür. İçimiz kan ağlıyor, Bugün, yerler-gökler ağlıyor, kainat ağlıyor… Çünkü; bugün Aşura’dır. Bugün Resulullah (s.a.v)’in “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim. Hüseyin’i seveni Allah sever.” dediği, cennet gençlerinin efendisi, Seyyid’üş Şüheda olan torunu Hz.Hüseyin ve Ehl-i Beyt-i ile onların yakınlarının ve gerçek dostlarının katledilişinin yıldönümüdür.
Hz.Hüseyin’in kıyamı basit bir olay değildir. O’nun şehadeti sadece üzücü bir olay, bir musibet, haksız yere bir kanın dökülmesi olsaydı, hiç bir zaman arkasından bu kadar etki meydana getirmezdi. O’nun şehadetinin bu kadar etki meydana getirmesinin nedeni; O’nun kıyamının büyük bir ilahi ve İslami hamaset içermesinden dolayıdır. Bazı şehadetler vardır ki, ardından topluma aydınlık ve mutluluklar bırakmaktadır. İşte; Hz.Hüseyin’in şehadeti böyle bir şehadettir ve İslam alemine hayat ve şahsiyet kazandırmıştır.
Kerbela olayını incelediğimizde iki ayrı sayfasının olduğunu görürüz. Biri beyaz ve nurlu sayfa, diğeri ise siyah ve karanlık sayfa… Özellikle siyah ve karanlık sayfası, o kadar siyah ve karanlıktır ki; o sayfada yalnızca emsalsiz veya emsali az bulunan cinayetler görürüz. Bu açıdan Kerbela olayı bir trajedi, bir musibet, bir matemdir. Diğer sayfada ise hamaset vardır, iftihar ve nuranilik vardır. İnsanlığın ve hakikatin tecellisi vardır, hakperestliğin meydana çıkışı vardır. Kerbela, karanlıkla-aydınlığın, hakla-batılın savaşıdır ve elbette hak galip gelmiştir.
Başta Hz.Hüseyin efendimiz olmak üzere Kerbela şehitleri ile cennet vatanımız uğrunda canlarını hiçe sayarak şehitlik mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyorum. Başta yüce Peygamberimiz Hz.Muhammed (sav)olmak üzere tüm Müslümanlara ve ehl-i beyt dostlarına başsağlığı diliyorum.”