Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak, insanların en büyük korkularından birinin engelli çocuk sahibi olmak olduğunu belirterek, bazı çiftlerde ise bunun paranoya hali aldığını ifade etti. Bu nedenle kadınların anne olmaktan korkar hale geldiğinin de altını çizen Ocak, “Hele hele bu kişilerin yakın akraba evliliği yapmışlar ise kadının veya erkeğin ailesinde, akrabalarında doğuştan engelli çocuklar varsa, onların korku ve şüpheleri bazen çok yorucu olabilmekte, zevkli bir bekleyiş olan doğum onlara çok uzun bir zaman ve ıstıraplı bir bekleyiş haline gelmektedir. Ta ki çocuk doğup, vücudunu sağlam görene kadar. Sonra doktora soru yağmuru başlayacaktır: “doktor bey-doktor hanım çocuğum sağlıklı mı?” diye. Eğer doktor “bebeğiniz sağlıklı” derse biraz rahatlayacaklar ama takibe bu sefer çocuğun hareketlerinde bir zeka engeli olup olmadığını anlamaya çalışmakla devam edeceklerdir. Bu durum anne baba yeterince emin oluncaya kadar sürüp gider. Okuması bile yorucu olan bu durumu birde gerçek hayatta yaşadığınızı düşünsenize, ne kadar zordur kimbilir!.” dedi.
KARS’TA AKRABA EVLİLİĞİ ÇOK YAYGIN
Kars’ta da akraba evliliklerinin yanlış olmasına rağmen çok yaygın olduğunu da vurgulayan Ocak, şunları söyledi:
“Kardeş çocuklarının evlenmesine, 1. derece yakın akraba evliliği (ki bu en tehlikelisi ve olmaması gerekendir) denir. Ne var ki, haramlar arasında derece farkı olduğu gibi, helâller arasında da derece farkı vardır. Sosyal açıdan da, bu çok önemlidir. Teyze anne yarısıdır denilir, amca ise baba yarısı. Teyze çocukları, amca çocukları kardeş olarak yetiştirilir. Yıllarca kardeş olarak bildiğiniz belki de beraber büyüdüğünüz birisi ile olgun veya ergin yaşa geldiğinde “evlen” denilirse bunun toplumsal ve de psikolojik yıkımını düşünebiliyor musunuz?. Benzer çarpıklığı da yenge veya baldız modunda da görürüz. Yıllarca ağabeyinin karısını yenge olarak görmüştür. Abisi ölünce yengesi ile evlendirilir. Öğretilen bütün değerleri yine size öğretenler yıkar ve siz duygu ve mantık karmaşasına düşersiniz. Bu olayı yaşamış veya gören kimselerde sağlıklı düşünce veya güven olur mu?. Kardeş yarısı olan amca kızı mı, veya abisinin karısı olan yengesi mi? Kendisinin yaşadığı bu karmaşadan sonra kim kimdir? kime nasıl bakmalıdır?. Akraba evliliklerinde engelli çocuk olmasının nedeni basit olarak şöyle izah edilebilir; Her insanın yapısında var olan ama bulunduğu şekli ile kişide ciddi rahatsızlıklar yaratmayan birtakım anormallikler vardır (teknik olarak herkesin genetik şifresinde ki bazı yerlerde zararsız bozukluklar vardır) aynı sülaleden gelen kişilerde bu bozuklukların aynı yerlerde olma olasılığı fazladır. Doğacak bebeğin yapısını oluşturacak formülün yarısı anneden, yarısı da babadan geleceği için aynı kökenden gelen kişilerin her ikisinin de vereceği formülde aynı yerde bozukluk olma olasılığı yüksektir. Ve böyle bir bozukluk olursa verilen şifrede aynı yerde bozukluk olacağı için ciddi sakatlıklar görülecektir. Ancak buna rağmen İslâm’da bu tür evliliğin yasaklanmaması, bu sonuçların istisnai durumlar olduğunu gösterir. Bu bağlamda Peygamberimizin, evlenecek eşlerin birbirlerini görmelerini, yani severek evlenmelerini tavsiye etmesi çok önemli ve ilgi çekicidir. Artık bu konuda yapılabilecek şey, akraba evliliklerini yasaklamak değil, Peygamberimizin yaptığı gibi, yabancı ile evlenmeyi teşvik etmektir.”
GENETİK HASTALIKLARI TANI VE TEDAVİ MERKEZİ BİRAN ÖNCE ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE KURULMALI
Ocak ayrıca, Genetik hastalıkları tanı ve tedavi merkezinin biran önce Kafkas Üniversitesi ( KAÜ ) Hastanesinde kurulmasının önemini de kaydederek, “Evlenecek her çiftin evlilik öncesi gerekli tüm testlerini yaptırmasını sağlamak ve de özellikle genetik danışma alınmasını sağlamak gerek. Genetik hastalıkları tanı ve tedavi merkezi biran önce Üniversite Hastanemizde kurulmalı ki ailelerimiz genetik hastalıklar konusun da rahatlıkla bilgi ve tedavi alabilmeli bunun için her kesimin destek olması gerekmektedir. Her anne adayının doktor kontrolünde olması faydalıdır. Özelliklede engelli çocuk rizikosu veya şüphesi olan kişiler doktor kontrolünde hamile kalmalı ve de anne adaylığı süresincede doktorlarının tavsiyesine uymalı ve gereken testleri korkmadan yaptırmalıdır. Aynı şüphe ve sıkıntı 35 yaş ve üstünde anne olmak isteyen hanımlarımızda da yaşanmaktadır. Onlarda gerekli test ve kontrollerini yaptırırlarsa sorun yaşamazlar veya sorun erken görülürse tedbir alma şansı olur.
Engelsiz yarınlar için önlemlerimizi geciktirmeden alalım.” diye konuştu.