Volkan KARABAĞ
Tren Garının yanındaki meydanda düzenlenen etkinlik 6 Şubat tarihinde 11 ilde yaşanan depremde hayatını kaybedenler anısına 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı. Kürtçe türkülerin söylenerek halaylar çekildiği etkinlik geçen yıllara göre daha farklı ve eğlencesiz yapıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan HDP Kars İl Başkanı Cengiz Anli, “Selam olsun Nevruz’u bugünlere taşıyan yiğit yüreklere, yediden yetmişe coşkuyla, aşkla bu alanları dolduranlara, beyaz tülbentleriyle güneşe doğru zılgıtlarla koşan, barış diye haykıran analara, çocuklara güzel bir dünya yaratanlara, savaşları barışların içinde eriten yüreklere, bütün zulümlere rağmen eğilip bükülmeyenlere, eşit özgür bir yaşam için zindanlarda direnenlere. Nevruz demirci kavganın isyanı, zalim dehakın zulmünün sonudur. Nevruz bir uyanış ve yeniden, yeniden doğuştur, barışın umudu, halkların kardeşçe yaşam gerçeğidir. Nevruz kışın bahara dönüştüğü gündür. Doğanın sevinci ve rengarenk süslenişidir, ay ışığının suda gülümsediği, karanlığın aydınlığa döndüğü gündür. Nevruz halkların özgürlük baharıdır, ayın, yıldızların, güneşin doğayla barıştığı gündür. Nevruz barışın, huzurun mutluluğun, kardeşliğin ortak yaşamın sesidir ve her zaman sesi olacaktır. Biz bu Nevruz’u zindanlarda direnenlere ve deprem felaketini yaşayan halkımıza adıyoruz.” dedi.
Kendilerinin diğerlerinin aksine onur mücadelesi verdiklerini ve kimliklerinin onurları olduğunu söyleyen HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da, “Zor günlerden geçtik. Zor yıllardan geçtik. Karanlık yıllardan geçtik. Bütün zulme rağmen ne mutlu ki dimdik ayaktayız, omuz omuzayız. Bizler sizlerle gurur duyuyoruz. Zalimin zulmüne inat, ne diz çöktünüz, ne bir adım geri attınız ve yeniden bayram günümüz olan Nevruz gününde bu meydanı doldurdunuz. Bizler Kürdüz, Türküz, Ermeniyiz, Terekemeyiz, Azeriyiz ama kardeşiz, her şeyden önce insanız insan, bu coğrafyanın halkları olarak Mezopotamya’nın Anadolu’nun Kafkasların halkları olarak bu bayram gününde de halaylarımızla, horonlarımızla kol kolayız ve bütün zulümlerine rağmen, bütün ayrıştırma politikalarına rağmen iyi günde de kötü günde de yan yana olduk, omuz omuza olduk. Şimdi Nevruz Bayramımızı kutluyoruz, birazdan halaylarda buluşacağız. Ama 55 gün sonra bir bayramımız daha olacak. 14 Mayıs günü bir bayram daha kutlayacağız. Hiç merak etmeyin. Bu karanlık dönem bitecek, bu devran dönecek ve 40 gün, 40 gece halay çekeceğiz. Sizlerden bu bayram meydanında bir söz istiyorum; bu 55 gün boyunca her birimiz bir Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olacak mıyız? İşte bizim gücümüz burada, onlar zannettiler ki HDP’ye kapatma davası açarlarsa korkacaklar, sinecekler, onlar zannettiler ki zindanlara binlerce arkadaşımızı atarlarsa korkacağız, sineceğiz. Ama şunu unutuyorlar; onlar mevki, makam, şan, şöhret, para mücadelesi veriyorlar, biz onur mücadelesi veriyoruz. Kimliklerimiz onurumuzdur. Biz kimliklerimizin yalnızca eşit olmasını, kardeş olmasın istiyoruz. Bu barış meydanından da haykırıyoruz bu eşitliği Türkiye’de sağlayacağız, hem ülkemizde barışı sağlayacağız hem de bölgemizde barışı sağlayacağız. Düşmanlık politikalarına artık son. 14 Mayıs’tan sonra bu ülkede barış politikaları esecek. Lütfen hepiniz bu 55 gün boyunca kapıları çalın, her kapıyı çalın deyin ki; Nevruz Bayramı ile birlikte artık barış rüzgarları esiyor.” dedi.
Mücadelelerinin Kars’ı bütün Türkiye’ye yaymak olduğunu dile getiren HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, “Serhatın bu kadim şehrinde Kars’ta barışın, kardeşliğin, bir arada yaşamanın örnek şehriyiz. Kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, yan gözle bakmadığı aslında küçük bir Türkiye örneğinin yaşandığı bir şehirdir. Bizim mücadelemiz ne biliyor musunuz? Bizim mücadelemiz Kars’ı bütün Türkiye’ye yaymak. Bu bir arada yaşamayı, eşitliği, hoşgörüyü bütün Türkiye topraklarına yaymak istiyoruz.” ifadesini kullandı.
Deprem bölgesinde halen çadır, su ve banyo sorununun olduğunu söyleyen Koçyiğit, “Bu yılki Nevruz’umuz biraz buruk, çünkü büyük bir deprem felaketi yaşadık, on binlerce insanımızı yitirdik. Resmi rakamlar 50 bin diyor ki biliyoruz 150 binden fazla canımız gitti. Üzgünüz, yastayız aynı zamanda öfkeliyiz çünkü bizi kimin öldürdüğünü biliyoruz. Bizi deprem öldürmedi, bizi bu faşist iktidar öldürdü. Bizi ranta, talana bulaşmış, tek mantığı kar etmek olan, insan hayatını, doğayı, yaşamları hiçe sayan bu iktidar öldürdü. Onun için biz buradan Kars’tan sesleniyoruz; size helal edecek hakkımız yok, hesap soracağız sizden. İnsanlarımızı enkazın altında bıraktılar, üzerinden 43-44 gün geçti hala çadır, su ve banyo yok, utanmadan, sıkılmadan ne diyorlardı “biz uçuyoruz, uzaya çıkıyoruz, Amerika ve Avrupa bizi kıskanıyor” öyle diyorlardı değil mi? Gördük işte nasıl kıskanıyorlarmış, 3 gün boyunca insanlar enkazların altında imdat çığlıkları ata ata yaşamlarını yitirdi ve bu iktidardan tek bir kişi istifa etmedi. Onun için biz bu Nevruz’umuzu aynı zamanda bir hesap sorma Nevruz’u olarak kutluyoruz. Yaşamlarımızı yok edenlere hesap soruyoruz, sormaya da devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Koçyiğit, HDP’yi kapatarak halkın iradesini engelleyemeyeceklerini de kaydederek, “Yıllardır yaşamadığımız zulüm kalmadı 2015 yılının Haziran ayından beri taş üstünde taş koymadılar, partimizin önünden geçenleri, eş başkanlarımızı, milletvekillerimizi ve belediye başkanlarımızı tutukladılar. Şimdi partimizi kapatmak istiyorlar, siyasi yasaklarla irademizi baltalamak istiyorlar. Biz de buradan Kars’tan söyleyelim; bizim partilerimizi kapatarak, HDP’yi kapatarak bu halkın iradesini engelleyebilirler mi? Engelleyemezler. Milyonlarız çünkü, iradesine sahip çıkan Kürtleriz, Terekemeleriz, Azerileriz, inancına sahip çıkan Alevileriz, kimliğiyle yaşamına sahip çıkan kadınlarız, bizi yenmek mümkün değil, yenemezler, yenemeyecekler. Biz bugünlere buralara kolay gelmedik, çok bedeller ödedik, 3 kibrit çöpü aydınlattı Nevruz’un ışığını, şimdi milyonlarca insan olarak alanlardayız, sokaklardayız. Biz Mazlum Doğanların, Sema Yücellerin, Rahşanların aydınlarıyız, demirci Kavanın çocuklarıyız. Nasıl zalimlere boyun bükmediysek, teslim olmadıysak, bu zulme AKP, MHP faşizmine de teslim olmayacağız. Sanmasınlar ki biz yenilen bir halkız, bakın önümüzde bir seçim var ve bu seçimin anahtar partisi biziz, seçimin kilit partisiyiz. Neden? Direndiğimiz için, teslim olmadığımız için, yan yana durduğumuz için, kimliğimize, kültürümüze, dinimizi, ilkelerimize sahip çıktığımız için ve bugün biz bu anahtar rolümüzü Türkiye halklarının lehine kullanacağız. Türkiye’nin demokratikleşmesi için kullanacağız. Kürt sorununun demokratik yollardan çözülmesi için kullanacağız. İkinci yüzyılında Cumhuriyet’in demokratik bir Cumhuriyet’i inşa etmek için kullanacağız. Hiç kimse bizim bu anahtarla daha kötü bir Türkiye’nin kapısını aralamasını beklemesin. İyi, güzel, doğru ne varsa HDP oradadır, Kürtler oradadır, Yeşil Sol ordadır, kadınlar oradadır.” dedi.
“23 aydır İmralı’nın kapılarına kilit vurmuşlar, sayın Öcalan’la görüşme yaptırmıyorlar.” diyen Koçyiğit, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim Kürtler için ne vaat etti bu hükümet, yıllardır baskıdan, zulümden başka ne vaat etti? Halkları birbirine kırdırdı, karşı karşıya koydu. İşte 23 aydır İmralı’nın kapılarına kilit vurmuşlar, sayın Öcalan’la görüşme yaptırmıyorlar. Neden? Çünkü barışın sesi duyulsun istemiyorlar, çözüm iradesi ortaya çıksın istemiyorlar. Bunun için cezaevlerinde on binlerce siyasi tutsağı rehine olarak tutmaya devam ediyorlar. Ama biz söyleyelim bizlerin Halkların Demokratik Partisinin, Kürt halkının, Türkiye halklarının bu zulüm üzerine tahammülü kalmamıştır. Biz 15 Mayıs sabahı İmralı’daki tecridi kırmak için de mücadele edeceğiz, zindanlardaki yoldaşlarımızı özgürleştirmek için de mücadele edeceğiz. Çok uzun yollardan geldik, uzun ve meşakkatli yolumuz var ama bu yol gerçekten kutlu bir yol. Bu dava bitmeyecek ve zafere ulaşıncaya kadar bırakmayacağımız bir dava. Bizim kavgamız insanlık, özgürlük, eşitlik ve demokrasi kavgası. Bu kavgaya yoldaş olanlara, yer alanlara, sizlere selam olsun ki varsınız direniyorsunuz, direniyoruz. Seçim sattı mahalline girdik, herkes tavrını belirliyoruz, bizim tavrımız demokrasiden yanadır. Ama iki hedefimiz var; biz parti olarak ister HDP ile ister Yeşil Sol Partisiyle seçime girelim, en büyük amacımız seçimde en yüksek oyla meclise girmek, en fazla vekili çıkarmak ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için demokratik Anayasa yapım sürecinde rol sahibi olmak istiyoruz. O nedenle Kars’ın da hayati bir önemi var, Kars bizim çok özel bir şehir. Ben bütün hemşerilerimden, bütün halkımızdan şunu bekliyorum; hepimiz bir milletvekili adayı gibi, parti başkanı gibi, her birimiz bu mücadelenin bir neferi gibi olarak gece gündüz çalışalım ve Kars’tan da en yüksek oyu alalım. Biz 100’ün üzerinde vekil çıkartırsak bu tarihi bir kazanım olacak ve Türkiye’nin atmosferi değişecek.”
Konuşmaların ardından Nevruz ateşini HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve HDP Kars İl Başkanı Cengiz Anli yaktı.