Yüz yılı aşkın bir süredir güvenilirliği ve etkinliği ispatlanmış bir yöntem olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde uygulanan “Montessori Eğitimi” Kars Özel Çelik Başarı Koleji Ana Sınıfı’nda uygulanması Kars’ta eğitim camiası ve veliler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Kars İl Milli Eğitim Müdürü Aydın Acay da, Kars Özel Çelik Başarı Koleji Ana Sınıfı’na gelerek Sınıf Öğretmeni Gülhanım Tunç’tan Montessori eğitimi ile ilgili bilgiler aldı.
Kars İl Milli Eğitim Müdürü Aydın Acay, Sınıf Öğretmeni Gülhanım Tunç’a teşekkür ederek, Montessori eğitiminin uygulanmasından duymuş olduğu memnuniyeti dile getirdi.
Montessori Eğitim Sistemi hakkında :
“Birçok başarılı bilim insanı, sanatçı ve iş dünyasından etkili karakterlerin Montessori eğitim sistemi gördüğünü biliyor muydunuz?”
Çocukların gerçek potansiyelini ortaya dökmelerine yardımcı olan bu eğitim yöntemi ülkemizde de yaygınlaşmaya başladı.
Peki nedir bu Montessori eğitim sistemi?
Bir eğitim sistemi düşünün ki, ödül yok, ceza yok, sabit öğrenme süreleri yok, farklı yaştaki öğrenciler aynı sınıfta, öğretmen masası ve öğrencilerin sırayla oturduğu bir sınıf düzeni yok. Böyle bir pedagoji yaklaşımı hayal gücünüzü zorlayabilir ancak Montessori eğitim sistemi 100 yılı aşkın bir süredir güvenilirliği ve etkinliği ispatlanmış bir yöntem olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde uygulanıyor. Ülkemizde de son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan bu montessori eğitiminin temel özelliklerini ve başarısının ardındaki nedenleri bu yazımızda açıklamaya çalışacağız.
1870 yılında İtalya’da dünyaya gelen Maria Montessori mücadele dolu bir eğitim hayatından sonra 1896 senesinde ülkesindeki ilk kadın doktor olma ünvanını edindi. Çalışma alanı olarak psikiyatriye yönelmeyi tercih etti ve özellikle zihinsel engelli çocukların eğitiminde uzun yıllar çalıştı. Bu yıllar boyunca yaptığı gözlemler ve edindiği deneyimlerle çocukların dürtüsel ihtiyaçlarına cevap veren zengin öğrenme materyalleri geliştirdi. Zihinsel engelli çocuklarla geliştirdiği uygulamalı materyalleri kullanarak çalıştı ve bir okul yılı içinde çocuklar devlet sınavlarını geçip normal akranlarının çoğunu aştılar.
Bu başarıdan sonra benzer teknikler normal çocuklara da uygulanmaya başladı ve o zamana kadar görülmemiş potansiyellerin ortaya çıktığına şahit olundu. Montessori çocukların ilk altı yıllarında bir sünger gibi emici zihinleri olduğunu ve her zaman aktif olmaları gerektiğini gördü.
Montessori, çocuğun spontan öğrenmesini kolaylaştırmak için deney materyalleri denedi ve oluşturdu. Dikkatlice hazırlanmış bir ortamda materyalleri seçmek için özgür bırakılan her çocuğun ihtiyaç duyduğu materyali kendisinin seçtiğini gözlemledi.
Bu eğitim sistemi çocuktan yola çıkarak kurulmuştur ve ödül ya da ceza sistemi yoktur. Her çocuğun farklı olduğunu dolayısıyla öğrenme hızlarının da farklı olacağını gözetir. Çocuklar istedikleri kadar tekrar ve hata yapabilirler. Sosyal ilişkilerini kendileri düzenleyebilirler ve seçimlerinde özgürlerdir.
Mekanik düzenekler, kesme, katlama, boyama, çizme, boncuk geçirme gibi eğitim malzemeleri matematiksel zihin için etkili öğrenme materyalleri olarak tasarlanıp, kullanılır.
Her çocuğun yeterince hareket edebildiği bir fiziksel alanı vardır. Bu da onların sakin ve neşeli olmasına imkan verir. Öğretmenlerinin sözleriyle değil, çevre ile etkileşimleri aracılığıyla kolaylıkla öğrenirler.