DOĞU ANADOLU’NUN EN GÜZEL ONKOLOJİ MERKEZİ KARS’TA OLACAK!
Onkoloji hastanesinin projesini bitirildiği müjdesini de veren Kaya, “Onkoloji Hastanemizin projesini bitirdik ve Türkiye Atam Enerjisi Kurumu (TAEK)’e gönderdik. TAEK’ten de yakında uygundur yazısını aldıktan sonra kısmet olursa Haziran ayı ortasında Onkoloji hastanesinin temelini atacağız ve 12’inci aya kadar binamızı bitirmeyi planlıyoruz.” dedi.
İki katlı olarak planlanan binanın Doğu Anadolu bölgesinin en iyi onkoloji merkezi olacağının altını çizen Kaya, “İçinde, radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji ve nükleer tıp ünitesi olacak. İç makine tesisatsın bütçesi de 2014 senesinde ayarlandı ve hazır. Bu sene inşaatını bitirdik mi seneye de Allah nasip ederse içinin dizaynını bitiririz ve Doğu Anadolu bölgesinin en iyi Onkoloji ve Nükleer Tıp Merkezini sahip olmuş olacağız.” şeklinde konuştu.
BİZ HASTANIN KARTIDAKİ KIRMIZIYA, YEŞİLE BAKMAYIZ!
Mevcut Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi hakkında da bilgiler veren Yrd. Doç. Dr Miktat Kaya, “Mevcut Hastanemiz 227 yatak kapasitelidir. Bunun haricinde 25 tane yoğun bakım yatağı var. 25 tane yoğun bakımdan şuan da 17 yatağı kullanabiliyoruz. Hemşire eksikliğinden kaynaklanan bir problemimiz var. Hemşirelerimiz az olduğundan yeni doğan bakımımız yok. Çocuk doktorumuz bir tane diye onu açamadık. Şuanda yatak doluluk oranımız yüksek olmakla birlikte 170 yatağımız doludur. Yani yüzde 70–80 doluluk oranımız var. Günlük poliklinik sayımız yaklaşık 1000 civarındadır. 1 buçuk senelik bir hastane geçmişimiz olmasına rağmen eski hastanedeyken günlük hasta sayımız 200-250’lerdeydi ama şimdi bu sayı 1000’lere kadar çıktı. Acil servisimizi 3–4 aydır açmışız. Acilde ki gelen hasta sayısı günlük 90–100 civarında olmakla birlikte bu az olan sayının en büyük nedeni ise yeşil kart kullanıcısı olan hastalarımızı kabul edememizdir.. Bizim hasta sayımızın böyle az olmasının nedeni yeşil kartlı hastaların bize direk başvurma hakkının olmamasından kaynaklanıyor. Bölgemizin en az yüzde 60-70’şi yeşil kartlıdır. Daha doğrusu bu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde hep böyledir. Büyük bir çoğunluğu yeşil kartlı olduğu için, bize ancak emekli sandığı, SSK ve Bağ-Kur hastaları gelebiliyorlar. Yeşil kartlı hastalar devlet hastanelerine gidiyorlar. Direk bize gelebilme hakkına sahip değiller. Hatta ilginçtir acil serviste bile yeşil kartlı hastayı kabul ettiğimizde SGK onları kesiyor, ama biz bu hasta acile gelmiştir düşüncesiyle, yeşiline kırmızısına biz bakamadan kabul ediyoruz. Böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Eğer üniversite hastanelerine yeşil kartlı hastaların direk başvurabilme hakkı olsa yatak kapasitemiz, hasta kapasitemiz yüzde 200 artacaktır.” diye konuştu.
10 GÜN SONRA ERZURUM’A SEVK EDİLEN HASTA KALMAYACAK!
“ Akademisyen personellerin başarılı ameliyatları var. Çünkü burası bir üniversite hastanesidir.” diyen Başhekim, “Üniversite hastanesi olduğu için devlet hastanesinde yapılamayan vakalar bize geliyor. 3. basamak hastanesine sahip olduğumuz için tabii ki olması gerek de budur zaten. Yaklaşık 3 aydır anjiyo ünitemizi aktif devreye soktuk. Acil anjiyo vakalarını alıyorduk. 10 günden sonra bir ihale sistemi gerçekletirdik. Bu ihalede de anjiyonun saf malzemeleri ile ilgili bir problem vardı. Biz bu ihaleyi bundan 3 ay önce yapmıştık. Tabii ki sütun üzerinde firmalar teklif verdiğinden iptal ettik. Şuanda tekrardan onu gerçekleştirdik. 10 gün sonra bu malzemelerimiz geldikten sonra Selektif Anjiyo vakalarını almaya başlayacağız. Herhalde Kars bölgesinden Erzurum’a giden hasta sayısı baya bir azaldı. 10 günden sonra tamamen bu ortadan kalkacak.” ifadelerine yer verdi.
BEYİN CERRAHİSİ AÇISINDAN TÜRKİYE’DE 4-5 MERKEZ’DEN BİRİSİ OLACAĞIZ!
Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Yrd. Doç. Dr Miktat Kaya daha sonra şunları söyledi; “Koroner ünitesi çalışmaya başlayınca tabi ki anjiyolar da yapılınca damar tıkanıkları tespit edilecek ve bunlardan cerrahi olanlar tabi ki kalp damar cerrahi tarafından opere edilecek. Aynı zamanda sadece damar cerrahisi değil kapak cerrahisi de burada yapılıyor. Kardiyoloji ünitemizde doğuştan kalbi delik dediğimiz halk arasında konjenital anomalili vakalarında tedavileri de burada başladı. Beyin cerrahi ünitesine Stereotaktik dediğimiz bir cihaz aldık. Yakında bu cihazın eğitimi ve kurlumu tamamlandıktan sonra derin yerleşimli beyin tümörleri vakası, biyopsi amaçlı cerrahi ve Parkinson hastalıklarında şuanda son 4–5 senede popüler olmuş ve Türkiye de 4–5 yerde yapılan pil takma tedavisi dediğimiz tedaviye de bu yazdan sonra başlanacaktır. Ona da başlandığı zaman bu beyin cerrahi açısından da Türkiye de 4–5 merkezden birisi olacağız inşallah. Kulak burun boğaz ünitemizde bir profesörümüz var. Bir tane daha profesör kadrosu açıyoruz. İkinci profesörümüz gelecek ve tüm ameliyatları hocamız özellikle kendisi giriyor ve çok başarılı operasyonlar gerçekleştiriyor. Kendisine sizlerin huzurunda tekrar teşekkür ediyorum. Üroloji ana bilim dalında şimdi 1-2 cihaz daha alınca ürolojide burada yapılmayacak bir cerrahi girişim kalmayacak. Birde güzel bir haberimiz var. Darvinci robotik cerrahi dediğimiz şuanda özel sektör dâhil Türkiye’de 17 yerde olan robotik cerrahi ünitesini bu yıl almayı düşünüyoruz. Onu da aldığımızda herhalde çok güzel bir merkez haline geleceğiz. Akademisyenlerden şöyle bir şehirde duyum var. Üniversiteye gelen hocalar pek kalmıyorlar gidiyorlar. Ona da şöyle bir açıklama getirebilirim. Geçen sene sağlık bakanlığı tarafından mecburi hizmet atamasıyla bize doktor arkadaşlar başvurdular. Yeni mezun olan doktor arkadaşlardır. Bunlarında hizmetleri bitince geri döndüler. Yani akademik kadroda boşalma diye bir durum yok. Mecburi hizmetten gelenlerin mecburi hizmetlerinin bitmiş olmalarından kaynaklan bir durum vardır. Onlarda tabi ki gitme dur deme hakkına sahip değiliz. Akademisyenlik yapmak isteyenler başımızın tacıdır, buraya gelebilirler.”