KAÜ ve NDUdan Tarih Sempozyumu

Kafkas Üniversitesi, Nahçivan Devlet Üniversitesi ile birlikte, "Kars Antlaşması ve Bölgesel Etkileri" konulu sempozyum düzenledi.

Kars Antlaşması'nın 90. yılında düzenlenen "3. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu"na ilgi oldukça yoğundu.

Türkiye, Azerbaycan, Nahçivan ve Gürcistan'dan alanında uzman seçkin bilim adamlarının katıldığı sempozyum, Kafkas Üniversitesi Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'nda başladı.

Saygı duruşu ve Türkiye - Azerbaycan Milli Marşlarının okunmasıyla start alan sempozyum, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan ve Nahçıvan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsa Habibbeyli'nin açılış konuşmaları ile devam etti.

Gürcistan Ahılkelek Yüksek Eğitim Kurumu Koleji Rektörü Roin Kavrelişvili de bir konuşma yaptı.

Kafkas Üniversitesi'nin sine-vizyon gösterimi eşliğinde tanıtımının yapılmasının ardından, üniversitenin yurtdışı faaliyetleri hakkında da katılımcılar bilgilendirildi.

Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, Kars, Türkiye'nin doğuya açılan kapısı olduğu gibi Kafkasya'nın da batıya dönük penceresidir, dedi.

Tarihsel mirası ve kültürel zenginliğiyle geçmişte büyük hadi selere sahne olan Kars, gelecekte de bölge için sosyal, kültürel ve siyasal işbirliği platformu olmaya aday olduğunu vurgulayan Rektör Özcan sözlerini şöyle sürdürdü : "Kafkasya, konumu itibariyle adeta Türkiye'nin uzantısı gibidir. Nitekim Anadolu ve Kafkasya için "Küçük Asya" ve "Ön Asya" tabirlerinin kullanılması bu durumun bir göstergesidir. Kafkasya'nın istikrar ve refahı, Türkiye'nin olduğu kadar bölge ülkeleri içinde vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Kader birliği olarak nitelendirilebilecek bu hususiyet, bölgenin ortak tarihi, sosyal, kültürel yapısından kaynaklanmaktadır.

Kafkasya aynı zamanda Rusya, İran ve Türkistan'a giden yolların üzerinde bulunmaktadır. Dolayısıyla tarihte büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Bugün sayısız kültürel eserin bulunması bundan kaynaklanmaktadır. Bu medeniyetlerin bıraktığı izler bölgenin sosyo - kültürel zenginliğini oluşturmaktadır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla yeniden şekillenen bu coğrafyada Türkiye, ortak tarihi ve kültürel geçmişinden kuvvet alarak bölge ülkeleriyle ilişkilerini her geçen gün geliştirmektedir.

Kars, Türkiye'nin doğuya açılan kapısı olduğu gibi Kafkasya'nın da batıya dönük penceresidir. Tarihsel mirası ve kültürel zenginliğiyle geçmişte büyük hadiselere sahne olan Kars, gelecekte de bölge için sosyal, kültürel ve siyasal işbirliği platformu olmaya adaydır.

Tarihsel süreçte bölgenin istikrarına yönelik adımlardan birini hiç kuşkusuz 13 Ekim 1921'de imzalanan Kars Antlaşması teşkil etmektedir. Yaklaşık yüz yıl boyunca büyük savaşlara sahne olan Kars ve Kafkasya, Kars Antlaşması ile aradığı barış ve huzur ortamına kavuşmuştur. Kars Antlaşması, Türkiye'nin Kafkas sınırlarını çizerken bölge ülkelerinin de siyasi varlığının teminatı olmuştur.

Kafkas Üniversitesi, kurulduğu günden itibaren Nahçıvan Üniversitesi başta olmak üzere bölge üniversiteleriyle yakın ilişkiler kurarak çok sayıda bilimsel etkinlik gerçekleştirmiştir. Bunların sonuncusu şu anda yapmakta olduğumuz sempozyumdur. Sempozyum Kars ve Nahçıvan üniversitelerinin, ortak kararı ile hayata geçi rilmiştir. Diğer üniversitelerin katkılarına da son derece müteşekkiriz.

Sempozyumumuz, Kafkasya ile Türkiye arasında bilginin arttırılmasına ve paylaşımına uygun bir zemin oluşturacaktır. Bu bağlamda bölgesel işbirliğini geliştirecek adımlardan biri olacaktır. Değerli bilim insanlarının katkılarıyla düzenlenen bu sempozyum bölge tarihi hakkında yeni çalışmalara ışık tutacaktır."

Nahçıvan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsa Habibbeyli ise Türkiye Azerbaycan kardeşliğine vurgu yaparak, Kars Antlaşması'nın Türkiye ve Azerbaycan için önemine vurgu yaptı.

"Kars Antlaşması, Kafkas coğrafyasında, özellikle Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan münasebetlerinde mühim ehemmiyete malik olan senettir. Bu ülkelerin iki taraflı alakalarına dair muhtelif devirlerde çoklu mukaveleler imzalanmıştır ; ama bu ülkelerle hepsini öz içinde birleştiren, uluslararası statü taşıyan, ülkelerin hepsinin bir seferde imza attığı, 20. yüzyılın en itibarlı en kıymetli seneti Kars Antlaşmasıdır" diyen Rektör Habibbeyli, sempozyumun bütün Kafkas ülkelerine hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.

Kafkas Üniversitesi ile olan sosyal ve ilmi ilişkilerin her alanda daha da geliştirileceğini ifade eden Prof. Dr. İsa Habibbeyli, Nahçıvan Devlet Üniversitesi'nin Türkiye çapında değişik üniversitelerle de ilişkileri vardır; fakat bunlardan ayrı Kafkas Üniversitesi ile de özel ve samimi iliş-kileri vardır. Bu ilişkiler Kafkas Üniversitesi'nde üç kez rektör değişmesine rağmen devam ediyorsa bu bizim birbirimize gönülden bağlı, iki üniversite olmamızı gösteriyor. Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan ile de yeni bir mesafe kat edilerek, bu ilişki-ler daha da güçlendirilmiştir, dedi.

Nahçıvan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsa Habibbeyli sözlerini şöyle sürdürdü : "Kafkasya ilişkileri esasında geçirilecek bugünkü sempozyum, her şeyden evvel, Kafkas coğrafyasını insanını akıllara getiriyor. Kaf Dağı adı ile Kafkas Dağları, Kafkas coğrafyasındaki halkların tarihi de bizim milattan önceki kadim zamanlara dayanır. Şimali Kafkas, Canubi Kafkas diye muhtelif hisselere ayrılan, bugün birçok devleti birleştiren Kafkas Anlayışı içerisinde Azerbaycan'a kardeş ülke, en doğma ülke Türkiye Cumhuriyeti'dir. Kardeş Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti, milattan önce bu toprakların sahibi Anadolu insanı ile çok büyük kadim tarihe malik olan, milattan önceki tarihlere dayanan Azerbaycan halkı da sözün hakiki  manasında ülkelerimiz ve halklarımız bir yerde milli birliği, Türk birliğini özünde benimsiyor ve yaşatmaya devam ediyor.

20 yüzyılda, Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonraki devirde, Azerbaycan halkının büyük önderi ulu Haydar Aliyev'in dediği "tek millet iki devlet" sözünün tarihi, bence yalnız son yılların tarihine atıfta bulunmuyor. Bin yıllar boyu Azerbaycan ve Türkiye tek millet iki devletin talihini yaşamıştır. Bugünde devam ettiriliyor.

Nahçıvan Devlet Üniversitesi'nin dünyanın dört kıtasında, elliden çok üniversite ile ilişkileri vardır. Türkiye Cumhuriyeti üniversiteleri ile de yakın ilişkilerimiz var. Protokollerimiz var. İtiraf etmeyi borç biliyorum ki Kafkas Üniversitesi ile olan ilişkilerimiz hususi öneme maliktir. Büyük ananeleri, gelenekleri vardır bizim  ilişkilerimizin.  1999 yılda dönemin rektörü sayın Necati Kaya ile imzalanan protokol, bu sürede üç rektörün değişmesine bakmayarak devam etmiştir. 12 yıldır Kafkas Üniversitesi ile ilişkilerimiz ilerlemektedir. Ve çok minnettarım ki Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan ile                bu ilişkiler tamamiyle yeniden           geliştirilmiştir. Bizim şimdiki Kafkas Üniversitesi ile ilişkilerimizin bir büyük önemi de ülkelerimizin ve halklarımızın tarihinde Kafkas halklarının tarihinde ve talihinde büyük yer almış meşhur Kars Antlaşması'na dair sempozyumu birlikte hayata geçirmemiz de Kars Kafkas Üniversitesi ile Nahçıvan Devlet üniversiteleri arasında olan ilişkilerin bir göstericisidir. Yalnızca sempozyumlar değil, Kafkas Üniversitesi ile ilmi, sosyal, kültürel ve sportif alanlarda da işbirliğimiz devam ediyor. Dün de sayın Sami Özcan ile görüşmemizde bu yılın sonuna kadar her iki üniversitenin  senato üyelerinin birlikte toplantı yapıp, gelecek yıllara göre yapılacak                iş planını çıkarmalarını ve senato ilmi şura geçirme kararı aldık. Bundan sonra da bizim münasebetlerimiz yüksek seviyede ve inkişaf edecektir."

Rektör İsa Habibbeyli’nin konuşmasının ardından sempozyuma geçildi. "3. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu"nun birinci gününde üç torumla "Kars Antlaşması ve Bölgesel Etkileri" masaya yatırıldı.

Birinci oturumun başkanlığını Prof. Dr. Yavuz Arslan yaparken, Prof. Dr. Enis Şahin ; "Kars Antlaşması Öncesi Kafkasya da Siyasi Gelişmeler", Doç. Dr. Tuncay Öğün ; "Kars Antlaş-ması'na Zemin Hazırlayan Savaşlar Hakkında Genel Değerlendirme" , Prof. Dr. Hikmet Öksüz;"Türk Dış Politikası-nda Kars Antlaşması ve Yeri"  Prof. Dr. Ali Arslan ;  "Uluslararası Gelişmeler Çerçevesinde Kars Antlaşması" konulu tebliğlerini sundular.

İkinci oturumun başkanlığını ise Prof. Dr. Hikmet Öksüz yaptı. Doç. Dr. Boran Eziz ; "Kars Antlaşması Öncesi Sovyetlerin Bölge Siyaseti", Prof. Dr. Yavuz Arslan ; "Moskova Müzakereleri Sürecinde Kars Antlaşması", Prof. Dr. Halil Bal ; "Kars Antlaşması ve Türkiye-Sovyetler Birliği İlişkileri", Yrd. Doç. Dr. Merziye Memmedli ; "1920-1921 Yıllarında Rusya Türkiye Münasebetleri ve Güney Kafkasya Devletlerinin Merakları" konusunda katılımcılara geniş bilgiler verildi.

Sempozyumun üçüncü ve günün son oturumu Prof. Dr. Enis Şahin başkanlığında yapıldı. Prof. Dr. Esin Dayı ; "E. Selase Meselesinde Gelinen Son Nokta: Kars Antlaşması", Doç. Dr. Serpil Sürmeli ; "Türk-Gürcü İlişkilerinin Kars Antlaşmasına Yansıması", Doç. Dr. İbrahim Ethem Atnur ; "Moskova ve Kars Antlaşmalarına Göre Nahçıvan'ın Hukuki Oluşumu" , Yrd. Doç. Dr. Ömer Erden ; "Kars Konferansında Türkiye ve S. Rusya'nın Karşılıklı Endişeleri" konulu tebliğlerden sonra soru cevap kısmına geçilerek, katılımcıların soruları yanıtlandı.

Sempozyumun ardından, Kaf-kas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan tarafından, katılımcılara Kars Gezisi düzenlendi.

Kars Antlaşması'nın İmzalandığı Bina, Evliya Camii ve Külliyesi, Kars Kalesi ziyaretlerinin ardından Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yerleşkesi'nde çay molası verildi. Akşam ise konukevinde katılımcılar yemekte bir araya geldi.