KAÜ’de "100. Yılında Sovyet İhtilali"

KAÜ’de "100. Yılında Sovyet İhtilali" uluslararası sempozyumu başladı.

Kars Kafkas Üniversitesinde (KAÜ)’de, "100. Yılında Sovyet İhtilali, Gelişimi ve Bölgesel Etkileri” konulu uluslararası sempozyum başladı.

Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi ve Kafkas Üniversitesi işbirliği ile Kafkas Üniversitesi Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyum saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

"100. Yılında Sovyet İhtilali, Gelişimi ve Bölgesel Etkileri" sempozyumun açılış konuşmasını yapan Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, "Hepinizin bildiği üzere Kars bölgesi, bulunduğumuz bu serhat beldemiz, Rus işgalinde kalmıştır. Bu yarım asırlık bir zaman dilimidir. 40 yıl kadar burada kaldılar. Ardahan bölgesi, bugün iki tane vilayeti çıkartmıştır Kars beldemiz. Bütün bu bölge Rus hakimiyetinde kaldı. Bir amaçları vardı. Çarlık Rusya’sının fiziki coğrafyaya karşı, bir taarruzu söz konusuydu. İskenderun’a kadar inecekti. Bütün Doğu Anadolu’yu işgal edecekti. Böyle bir niyet söz konusuydu. Kafkas cephesi önemlidir. Çünkü savaş başlar başlamaz, taarruz Kars’tan itibaren başladı ve Sarıkamış hezimetinden sonra da önünde hiçbir engel kalmadı. Trabzon, Bayburt, her birisi eski bir vilayet merkezi, Bayburt bir il merkezi, Erzincan dahil olmak üzere, Rusya’nın işgaline girmiş oldu. Şimdi bu ihtilalın Kafkas Cephesi ile bölge ile ilgisi nedir? diye bir soru aklınıza gelebilir. 1915 Şubat’ından itibaren Kars zaten Rusya’nın üssüydü. Doğu Anadolu tamamen Rus işgaline girmiş oldu. Ama Şubat 1917’de iç karışıklıklar Rusya’da çıkmaya başlayınca Sovyet ihtilali dediğimiz ya da Bolşevik ihtilali dediğimiz bu ihtilal hareketi başlayınca, orduda da çözülmeler başladı. Bu bakımdan Rusya, Çarlık Rusya’sı neticeyi beklemeden, savaşın sonucunu beklemeden, çünkü galipler tarafında yer alacaktı savaştan çekilmeyi önerdi. Ve dolayısıyla bu önerisi de kabul edildi. Şimdi çekilince bölge boş kalmadı elbette, onların bırakmış oldukları boşluktan, Taşnak komiteleri yararlandılar. Büyük katliamlar yaşandı. Gerçekten soykırım denilebilecek düzeyde cinayetler işlendi. Bu bakımdan önemlidir" dedi.

"Kars, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kafkasya’ya açılan kapısıdır, penceresidir"

Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, "Birinci Dünya Savaşı günlerinde yaşanan bu Sovyet ihtilali, önce Rusya’yı ardından da bu bölgeleri derinden etkilemiş, ihtilal siyasi ve askeri yapıları değiştirerek bölge milletlerini yeni duruma ayak uydurmaya yöneltmiştir. Kafkasya konumu itibariyle kuzey-güney ve doğu-batı yönlerinde önemli bir kavşak noktası, geçiş noktasıdır ayrı zamanda, stratejik önemi Kafkasya’nın ve buradaki farklı millet ve kültürlere ev sahipliği yapması yönüyle de oldukça önemli bölgelerden bir tanesidir. Kars ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kafkasya’ya açılan kapısıdır, penceresidir, zaten Kars’ta Kafkas Üniversitesinin kurulması ve burada bu üniversitenin varlığı işte bu coğrafya ile olan ilgisinden dolayı, bu artık ister bilimsel, ister sosyal, sportif, kültürel, ticari her alanda aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne katkı yapmak, katkı yapmak için bir kamu diplomasisi görevi de üstenmektedir. Tarih boyunca pek çok medeniyete yuva olan Kars, Ebul Hasan Harakani Hazretleri’nin bilgeliğiyle İslamın yayılmasına da ev sahipliği yapmıştır. Osmanlı Devleti’ne katıldığı tarihten itibaren ise Serhat şehri konumuna yükselmiştir. Kırım harbi sırasında Kars, ilk şehir savunmasını vererek gazilik ünvanıyla ödüllendirilmiş ve onurlandırılmıştır. Tarihi kahramanlık destanıyla süslenmiş şehrimiz, 1877-1878 Osmanlı-Rus harbi sonrasında yaklaşık 40 yıl süre bir esaret dönemi yaşamış. Birinci Dünya Savaşı sırasında bu kutlu toprakları kurtarma azmindeki vatan evlatları, yıllar boyu fedakarlık örnekleri sergileyerek büyük mücadeleler vermiştir. Sarıkamış Hareketi’nde elde edilemeyen başarı, 1920 yılında Kazım Karabekir Paşa komutasındaki o zaman Türk kuvvetleri ya da Osmanlı askerleri tekrar geri kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır. Bugün itibariyle Kars, Doğu Anadolu’nun yükselen yıldızıdır. Yapımı tamamlanan ve 29-30 Ekim tarihlerinde Bakü’den Cumhurbaşkanımızın ve Azerbaycan ile Gürcistan Devlet Başkanlarının da katılımıyla açılacak olan İpek Demir Yolu Projesi’nin inşallah ilk startını da vereceklerdir. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi ile Kars’ın önemi çok daha artacaktır. Buradan da bu bölge, sadece Türkiye Cumhuriyeti devleti değil, bölgede yaşayan diğer ülke insanları da payı alacaklarını umut ediyoruz" diye konuştu.

Konuşmaların ardından sempozyumun ilk oturumuna geçildi. Kafkas Üniversitesinde başlayan “100. Yılında Sovyet İhtilali, Gelişimi ve Bölgesel Etkileri” konulu uluslararası sempozyumu 2 gün sürecek. Sempozyuma Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Azerbaycan ve Türki Cumhuriyetlerinden çok sayıda bilim adam ile akademisyen katıldı.