O yıl 1000 TL kredi çeken ve bankanın çapraz kefil uygulamasıyla köyden 18 kişiye kefil gösterilen Baki, geçtiğimiz günlerde karşılaştığı 24 bin 850 TL borçla adeta yıkıldı. Kendi çektiği 1000 TL’li kredi borcunu 4 yıl önce 5 bin 800 TL olarak ödeyen Baki, şimdi de borcunu ödemeyenlerin kefillik borçlarının kapısını çalmasından dert yanıyor.
1 kişiye kefilliğinden 24 bin 850 TL borçla yüzleşen Baki, diğer borcunu ödemeyen 17 kişinin de toplam 439 bin 930 TL’lik borcuyla karşılaşmaktan korkuyor ve kara kara düşünüyor. Baki’nin geçtiğimiz yıl ot ve saman parası biriktirmek için Çanakkale’de çalıştığı 3-4 aylık sürede kazandığı 6 bin 500 TL’ye de kefillik borcundan dolayı yatırdığı bankada bloke konuldu. Köyüne eli boş dönen Baki, yaşadıklarını eş ve çocuklarına, anne ve babasına bile anlatamadı. Onların üzüleceğini bildiği için bir türlü hesaptaki parasına bloke konulduğunu anlatamayan Baki, şimdi derdine çare bir çözüm bekliyor.
Baki başından geçenleri şöyle dile getirdi:
1999 yılında toplu köy kredisi çekildi. O tarihten bu yana banka (Ziraat Bankası) hiç bir işlem ve takipte bulunmadı. Malum kış mevsimi hayvanlarımız için saman lazım ama elde avuçta para yok. Bankada hesapta param vardı o hesaba da bloke konuldu. Çanakkale’de 3-4 ay çalışmış, para biriktirmiştim buna da bloke konulunca şaşırıp kaldım. Kefilim diye parama el konuldu şimdi de hayvanıma saman alacak param bile yok. Hayvanların ihtiyaçlarını karşılayacak durumum yok.
Kefillerden ikisi vefat etmiş. Diğer 3-4 tanesi de yeşil kartlı ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan yararlanıyorlar. Bana ‘onlardan da mesulsün’ deniliyor. Kefillerden 400 bin TL’nin üzerinde bir borç çıkarıyor. Banka Müdürüne bu konuyu danıştım. Kendisi bu yasanın değişmesi gerektiğini söylüyor. 1999’da köye toplu bir kredi verildi. Toplu köy ikrazatı olarak geçiyor. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünü aradım ‘6215 yasasına göre kefilliğin bitmiştir’ deniliyor. Herkesi birbirine zincirleme (çapraz) kefil yapmışlar. Bu parayı da gruptaki herkes aldı yani köyün tümüne bu kredi verildi. Bizim grupta da, çok köyde de halen borcunu ödemeyen çok kişi var. Sadece bizim köyde değil Kars’ın diğer köylerinde de bu sıkıntılar yaşanıyor. 2001’de mal beyanında bulunduk ama o günden bugüne ne bir ikaz ne de bir uyarı gelmedi. ‘Mar varlığım var mı yok mu’ diye icradan bir yazı gelmişti. Her hangi bir mal varlığımız yok diye bizde iki tane inek yazdık. O tarihten bu tarihe hiçbir işlem yapılmadı. Çanakkale’de çalışıp biriktirdiğim parayı farklı bir şubede ki hesaba 6 bin 500 TL yatırmıştım. O parayla yem ve saman alacaktım, evin ihtiyaçlarını giderecektim. Diğer kefillerin hesabı olmadığından onlara sadece yazı gitti. Hesaplarına bloke konulmadı. Asıl borçluya da hiçbir şey gitmemiş kendisi de Konya’da oturuyor. Biri Manisa’da diğer ikisi Çerkezköy’de oturuyor, diğer ikisi vefat etmiş. Bizler haber bekliyoruz. Bizler de bir şey yapamıyoruz. Başbakanlığa bir yazı faksladım. Yasa değişikliği yapılması için 2012’de bir yasa çıkmış. O yasa da deniliyor ki asıl alacaklı haczedilmesi gerekir bu yasa bizi ilgilendirmiyor. Başbakanlığa bildirin onlar sizin sorunları çözsün. 1000 TL kredi almıştım onunla da git-gel yaptılar çoğu yola gitti, düzgün bir işe yaramadı., derde deva olmadı. Kefil mağduru oldum. Şimdi faizler yüzde yüz olarak hesaplanıyor. Sırasıyla tüm kefillerle bloke gelecek. Buradan Başbakan’a çağrıda bulunuyorum. 6215 yasasındaki toplu köy ikrazatı grup kefilleri ‘hariç’ diye bir not düşmüşler. O ‘hariç’ kelimesinin çıkarılmasını, düşürülmesini yani onunda ‘dahil’ edilmesini istiyoruz. Yasaya göre zenginler, çok para alanlar af olunuyor, çay ve şeker parasını zor bulanlar böyle mağdur oluyor.”