Kılıçdaroğlu Kars’ta ne dedi?

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kars mitingde yaptığı konuşmanın tam metni:

KARS’I BU KADAR MAĞDUR EDİLMİŞ GÖRMEDİM

Kars’a pek çok kez geldim. Bütün içtenliğimle söylüyorum; Kars’ı bu kadar mağdur edilmiş ilk kez görüyorum. Kars’a yazıktır, Kars’a günahtır. Kars bunu hak etmiyor. Yeri geliyor bir “Serhat şehridir” diyoruz. Yeri geliyor Kars’ımız bir tarih kentidir diyoruz. Yeri geliyor Kars’ı yere göğe sığdıramıyoruz. Sabahleyin Kars’ın halini görünce yüreğim burkuldu demesem yanlış olur. Kars, aydınların, çiftçilerin, hayvan üreticilerin alın teri dökenlerin kentidir. Kars emeği ile geçinenlerin kentidir. Kars barışı, kardeşliği, özgürlüğü serpiştirmiş bir kentimizdir. Kars’a çok daha fazla önem vermemiz gerekirken Karslı Kars’ı terk ediyor. Kars kan kaybediyor.

1937 YILI CANLI HAYVAN İHRACATÇILARI BİRLİĞİNİN KURULDUĞU KENT KARS’TIR

Karslı kardeşlerime bir şey söylemek isterim: 1937 yılı canlı hayvan ihracatçıları birliğinin kurulduğu kent Kars’tır. 2011, böyle bir birlik var mı? Hayvancılığı, üreticiliği, besiciliği öldürdüler. Kars, Ardahan ve Iğdır’da 1 milyon 200 bin canlı hayvan vardı. Şimdi ise sayısı 300 bine düşmüş. Bu ülkeye yazık günah değil mi bu ülkeye? Yazık günah değil mi Kars’a? Nasıl oluyor da bu böyle oluyor? Eskiden Kars’a turistlerde gelirdi. Kars kalesini gezerdi. Kars’ın tarihi evlerini seyir ederdi. Kars’ın her tarafını görürdü. Ani harabelerini gezerdi. O güzel yürekli insanlarıyla konuşurdu. Onları da küstürdük. Onlarda artık eskisi gibi Kars’a gelmiyor.

SİZE SÖZÜM VAR

Size sözüm var. Yetki verirseniz halkın iktidarında Kars’ı eski günlerdeki görkemine tekrar kavuşturacağım. Karslı’nın günahı yok. Karslı üzerine düşen görevi yaptı. Geldiler mahvettiler. Şunu yapacağız. Bunu yapacağız dediler. Karslı da dedi ki “Madem yapacaksın söz sana milletvekili veriyorum.” Verdi de. Onlar Kars’a ne verdiler? Açlık ve yoksulluk verdiler. Karslıdan bir isteğim var. Benim söylediklerim doğru değilse AKP’ye oy vermeye değer. Benim söylediklerim doğruysa AKP’yi sandığa gömmeye hazır mısınız? Bende hazırım. Beraber mücadele edeceğiz. Beraber kavgasını vereceğiz. Umuyorum Kars’ı tekrar eski görkemli günlerine kavuşturacağız. Çiftçilik ölünce tabi tarım da ölüyor. Esnafta ölüyor.

 DOĞU VE GÜNEY DOĞU’DAKİ HİÇBİR ŞEKER FABRİKASINI ÖZELLEŞTİRMEYECEĞİZ

Kars’ın fabrikaları vardı. Süt fabrikası vardı. Şimdi var mı? Kombinası vardı. Şimdi var mı? Şimdi şeker fabrikasını özelleştirecekler. Size sözüm var 13’ünde halkın iktidarlığını kuralım. Sadece Kars’ta değil, Doğu ve Güney Doğu’daki hiçbir şeker fabrikasını özelleştirmeyeceğiz. Beraber çalışacaklar. Proje üretecekler. Kars Digor yolunda traktör bile geçemiyor. Zamcı Recep buraya gelirse ona deyin ki, “Şu Digor yoluna bir git bakalım. Senin yaptığın neymiş bir bakalım.”

DALLARINI DA SİZ SİLKELEYİN

Ben AKP’nin ve onun yöneticilerinin görmesini silkeliyorum. Dalları her yerde. Dallarını da siz silkeleyeceksiniz. Biz bunu hep beraber yapacağız. İki de bir zamcı Recep geliyor diyor ki “Kemal Kılıçdaroğlu şunu yaptı bunu yaptı.” Dedim o zaman diyebilirsin. Ben ona bir çağrıda bulunuyorum. “Sen yürekli adamsan gel televizyona beraber konuşalım. Kim doğruyu söylüyor, kim halkı kandırıyor.” Karşıma çıkabilir mi? Bende biliyorum ki çıkamaz. Çıkması için 2 şart lazım. 1. Temiz olması lazım. Verilmeyecek hesabının olmaması lazım. 2. mangal gibi yürek lazım. Ben ne söylüyorsam neyi ifade ediyorsam bilin ki doğrudur. Yanlışsa gel karşıma de ki “Sen yanlış söylüyorsun. Bak belgesi buradadır.” Ben doğruyu söylüyorsam gelsin karşıma ona neleri yapacağımı o çok daha iyi bilir. Niye diyorum zamcı Recep? En son benzine bir zam daha gelmiş. Çiftçi dünyanın en pahalı mazotunu kullanır. En pahalı gübresini en pahalı ilacını en pahalı elektriğini en pahalı yemini kullanır. Bu da yetmiyor bir zam daha. Zamcı Recep dediğimde haksızlık mı yapıyorum? Sabah zam akşam zam. Olmaz. Benim çiftçiye sözüm var. Mazotu 1 buçuk lira yapacağım. Ne derlerse desinler. “Efendim kaynağını nerden bulacaksın.” Bu memlekette kaynak var. Biz nereden bulacağımızı biliriz. Hortumları keseceğiz. Türkiye’de hiçbir evde çocuklar yatağa aç girmeyecek. Her evde çocukların karnı doyacak. Her aile mutlu olacaktır. Hiçbir ailede “Benim gelirim yok. Ben çocuklarıma kahvaltı veremiyorum” diyemeyecektir.

ÖNCE İNSAN DİYORUZ

Biz Kübra’nın derdini biliyoruz. 2 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan öldü. Diyarbakır’da 4 çocuklu bir kadın çocuklarına yemek veremedi diye intihar etti. Hakkari’de bir çocuk çöpten kağıt toplarken kamyonun altında kaldı. Biz bu tabloları bitireceğiz. Önce insan diyoruz. İnsanı şöyle tanımlıyoruz; İnsan düşünceleriyle, etnik kimliğiyle, inançlarıyla Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Başımızın üstünde yeri vardır. Hiç kimseyi ötekileştirmiyoruz. Ne inancı ne de etnik kimliği dolayısıyla. Yoksulluğu bitirmek için aile sigortası getireceğiz.

ALLAH’IN İZNİYLE 40 YILLIK HAYALİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİM

1971 yılında Türkiye Cumhuriyeti parlamentosundan bir yasa geçti. Uluslararası çalışma örgütünün 102 sayılı sözleşmesi kabul edildi. Bu sözleşmeye göre Türkiye 9 sigorta dalından birisi olan aile sigortasını getirecektir. Allah’ın izniyle 40 yıllık hayali gerçekleştireceğim.

MAZOT BİTTİ DENGİNE KALDIK, DANA GİTTİ ANGUTA KALDIK

Sabahleyin arkadaşlar, “Hayvan pazarını ziyaret edelim” dediler. Sabah gittik. Bir Allah’ın kulu bile çıkıp “Benim şikayetim yoktur” demedi. Herkes şikayet ediyor. Orada güzel bir laf duydum. Diyor ki “Mazot bitti dengine kaldık, dana gitti anguta kaldık” diyorlar. İşte zamcı Recep’in Türkiye’yi getirdiği durumu budur. Bu tabloyu Karslılar içine sindirmiyorsa, 12 haziranda sandığa gidecekler ve yeniden düşünsünler. 2 dönemdir Kars AKP’ye güzel davrandı. Ben güzel davrandı diyorum. AKP’liler “Evet, mecliste güzel uyudular.” Diyor. Aslında ben bu kadar konuşuyorum ama acaba hata mı yapıyorum diye de düşünmüyorum. 2 dönemdir parlamentodayım. Çıkıp da bir AKP milletvekilinin “Ya Kars’ın böyle bir derdi var. Kars’ın böyle bir sorunu var. Kars’ın sorunu çözülsün.” Dediğini duymadım. Aile sigortasını daha bitirmedim. Her yoksul ailede geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan her yoksul ailede kadının banka hesabına her ay 600 lira para yatıracağız. Kadıncağız memur gibi, işçi gibi, emekli gibi, gidip parasını çekecektir. Çocuklarının rızkını sağlayacaktır. Kimseye minnet duygusu olmayacaktır. Kimseye muhtaç etmeyeceğiz. Sağ elin verdiğini sol el bile görmeyecektir. Biz bunu söyledik. Cevap şu; “Efendim nasıl olurda siz her ailede, yoksul hanede kadına ayda 600 lira verirsiniz. Parayı nerden bulacaksınız?” 7 sülaleni zengin ettin bir şey demedik. Yandaşların köşeyi döndü bir şey demedik. Sıra yoksula gelince “Parayı nerden bulacaksın?” O paralar bu ülkededir. Yeter ki namuslu kullan. Düzgün kullan. Alın terine değer ver.

“ANAM RAHMETLİ OLDU. BABAMI GETİRDİM”

Ben size samimi düşüncemi söyleyeyim. Size 600 lirayı nasıl bulduğumu anlatayım. Önce devletten kaç kurum yardım yapar? Tespit ettik. 14 kuruluş yardım yapıyor. Bunların bütçelerini topladık. Kaç liradır diye, onları alt alta getirdik. 7 milyar lira açığımız kaldı. 7 milyar lira bütçede bütün kamu harcamalarının yüzde 1 nokta 7’yi yani 100 liradan 1 lirayı hadi bilemedin 2 lirayı yoksul insanlar için ayırmak ne zamandan beri “Kaynağı nereden bulacaksın” diye bir soru haline geliyor. Bunu sormayacak mısınız? Ben bu parayı ayıracağım. Bu ülkede yoksulluk tarihe gömülecektir. Hiç kimse yoksul kalmayacaktır. Kars’ta işsizlik var mı? Onlar telefonları dinliyorlar. Vatandaşı dinlemiyorlar. Toplu söylerseniz olur ya sizi de dinlerler. Bu ülkede işsizlik var. Kars’ta da işsizlik vardır. Genç çocuklarımız işsizdir. Umutlarını yitiriyorlar. Fabrikaları kapat, hayvancılığı öldür, çiftçiyi üretemez noktaya getir. Ondan sonrada işsizliğe gelince hiç ses çıkartma. İşsizliğin uzun sürmesi bir toplum için felakettir. Çünkü işsiz insan hayata küser. Çevresine, insanlığa küser. Yazık günah değil mi? Hele hele üniversiteyi bitirip işsiz kalmışsa çok daha kötüdür. Bizim derdimiz iş ve aştır. Bir arkadaşımız güzel bir afiş hazırlamış “Anam rahmetli oldu. Babamı getirdim” diyor. Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum. Size seçme seçilme hakkını veren parti Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) dir. İnşallah 13 Hazirandan sonra size ekonomik güvence hakkını getirecek olan parti de yine CHP olacaktır. Eğer bir evde işsizlik varsa, çalışan yoksa, akşam evde tencere kaynamıyorsa o ailede ramı kadın çeker. Çocuğunu doyuramıyorsa kadın en büyük acıyı çeker. Onun derdini biz anlayamayız. O hayatı kimseye yaşatmamak gerekiyor. Onun aile sigortası diyoruz. Aile mutlu olsun ki toplum da mutlu olsun. Aile mutlu olsun ki insanlar huzur içinde sabah kapıyı açarken, komşusuyla karşılaşırken “Merhaba desin. Nasılsınız” desin. Kucaklaşsın.

GEMİLERLE KARS’A GELECEKSİNİZ ARTIK!

Akyaka trenini de kaldırmışlar. Nedeni büyük bir ihtimalle yeni bir kanal açacaklar. Su getirecekler. Gemilerle Kars’a geleceksiniz artık. Demir yolu var. Tren de var. Binecek insan da var. Niye kaldırıyorsunuz? Biliyorum 12 Haziranda sandığa gideceksiniz. Sandığa gitmeden bir şey düşünmenizi isteyeceğim. Sayın başbakan buraya geldi. 54 tesisi hizmete açtı. Peki 54 tesisten haberi olan var mı? Sabah Kars’ı gezdim. Olu ya 54 tesis açmıştır. Hadi fazla olmasın da her tesise bir kişi çalışıyordur. Var mı böyle bir şey? Bu gerçeği şuradan öğrendim. Bir ara televizyona bakıyorum. Başbakan Mardin’de 78 tesisi hizmete açtığını söylüyordu. Dedim ki, “Mardin’de 78 tesis var. O zaman Mardin’de işsizlik yoktur. Sonrada arkadaşlara talimat verdim. “Bu tesisin bir listesini bulun bakalım” dedim. Ne tesisidir bunlar? 1. tesis, bir okulun çatısı onarılmış. 2. tesis, bir park hizmete açılmıştır. Aslında parkı da bir kamu kuruluşundan alıp belediyeye devir etmişler. O da hizmete açmıştır. 3. tesis, bir okulun boyası ve badanası yapılmış. 4. tesis, okulun pencereleri değiştirilmiştir. Buradaki tesis de, duvar yapılmıştır. Milleti kandırmak o kadar kolay değildir. İzleyin bakalım hangi fabrikayı açmıştır. Şimdi arkasını kesti. Baktı ki maskesini indiriyoruz. Arkasını kesti. Size sözüm var. Onun maskesini indireceğim.onun gerçek yüzünü halka göstereceğim.

“YOKSULUN SIRTINDAN DOYAN DOYANA”

Aile sigortasına önce itiraz ettiler. Sonra dönüp dediler ki, “Biz sizin verdiğinizden daha fazla veriyoruz. Ne veriyorsun sen? Makarna veriyorsun. Bulgur veriyorsun. Onu da gidip yandaşlarından alıyorsun. Yani sen yoksulun sırtından da doyuyorsun. Mah suni’nin güzel bir lafı var; “Yoksulun sırtından doyan doyana” diyor. Bunlar fakir fukaraya kömür dağıttılar. Dağıttıkları kömürden yaptıkları vurgun 1 milyarın üzerinde. Çıkıp desinler ki, “Devlette böyle bir rapor yoktur” diye. Söz veriyorum o raporu onların yakasına iliştiririm. Doğu, Güney Doğu için hiçbir özelleştirme yapılmayacaktır. Özel sektöre ayrı bir teşvik verilecektir. Yani fabrika kurmazsa devleti özel sektör işine teşvik edeceğiz. Buna rağmen gelmezse, devlet doğrudan gelip buradan yatırım yapacaktır. Doğrudan gelip fabrika kuracaktır. Yeni bir kurum oluşturacağız. Hayvancılık, et ve süt ürünleri kurumu Kars’ı, bu bölgenin, hatta Orta Doğunun et üretim merkezi, canlı hayvan üretim merkezi haline getireceğiz. Yaylalarımız, meralarımız, çalışkan insanımız var. Eksiğimiz ne? Eksiğimiz şu; insanı seven bir iktidar olması lazım. Alın terine değer veren bir iktidar olması lazım. “Herkesin ürettiğini, herkesin tükettiğini önce bu memlekette bizim üretmemiz lazım” diyen bir düşüncenin olması lazım. Bu memlekette zaten her şey vardır. Ben neden gidip dışarıdan hayvan ithal edeyim. Kars’ta çok sayıda yeşil kartlımız da vardır. Biz aile sigortasını getireceğiz derken, şöyle bir propaganda yapıyorlarmış. “Aile sigortası gelecek, yeşil kartımız iptal edilecektir.” Onlar yanlış propaganda yapıyorlar. Aile sigortası ayrıdır. Sağlık sigortası ayrıdır. Aile sigortası, aileye ekonomik güvence getiren sigorta dalıdır. Yeşil kart, sağlık sigortasıdır. Tıpkı emeklilik sigortası, işsizlik sigortası gibi ayrı sigorta dalıdır. Dolayısıyla, aile sigortası geldiğinde yeşil kartımız iptal edilmeyecektir. 

BİZ YENİ CHP’YİZ. HALKIN PARTİSİYİZ

Gelelim bürokratlara, AKP’nin bürokratlarına. AKP’nin valilerine, kaymakamlarına gelelim. Buradan sesleniyorum: Arabalarında 3 kişi Türk bayrağını taşır. 1. Büyük Elçi, 2 Cumhur Başkanı, 3 Vali, bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil ederler. Dolayısıyla bunlar makam araçlarında büyük Türk bayrağını taşırlar. Bizim düşündüğümüz şu; valiysen iktidara endekslenme. Kim olursa olsun. Görüşü ne olursa olsun. İnancı ne olursa olsun. Etnik kimliği ne olursa olsun her vatandaşa eşit davran. Yandaş yok. Vatandaş var. Eğer, ayrımcılık yaparlarsa, o zaman bize haber verin. Ayrımcılığa karşıyız. Geçmişte AKP’ye oy veren değerli yurttaşlarıma söylüyorum. Geçmişte başka siyasi partiye oy veren değerli vatandaşlarıma söylüyorum. Biz yeni CHP’yiz. Halkın partisiyiz. Halkı kucaklayan bir partiyiz. Birebir anlayışla yola çıkan bir partiyiz. Geçmişimizle gurur duyuyoruz. Hiçbir siyasal partinin geçmişinden kimseyi suçlamayız. Bu ülkede taş taş üstüne koyan herkesi saygıyla anarız. Herkese saygı duyarız. Bizim arzumuz şu; Türkiye yeni bir süreci yaşıyor. Karslılar olarak, ekonomik dar boğazı en acı şekilde sizler yaşıyorsunuz. Sizlerden arzum şu, onlar size umutsuzluk verdiler. Biz umut vaat ediyoruz. Onlar size işsizlik verdiler. Biz size iş vaat ediyoruz. Onlar sizin tencerelerinin kaynatmadılar. Biz aile sigortasıyla bu ülkede yoksulluğu tarihe gömmek istiyoruz.

ÖNCE ŞİFRE YOK DEDİLER. SONRA VAR DEDİLER

Bizim gözümüzde insan en değerli varlıktır. 1 milyon 700 bin çocuğumuz vardır. 1 milyon 700 bin çocuğumuz sınava girdi. Acılardan birini de Kars yaşadı. Bir çocuğumuz intihar etti. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun umuduyla oynamak kime yakışır? Okumadınız okuttunuz. Yemediniz yedirdiniz. Giymediniz giydiriniz. “Çocuğumuz daha iyi okusun” dediniz. “Üniversiteyi kazansın” dediniz. “İmkanı olur okur. İyi bir iş imkanı olur” dediniz. Aldılar bu çocuklarımızın umutlarıyla oynadılar. Önce şifre yok dediler. Sonra var dediler. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun umudunu umutsuzluğa döndüren düzeni değiştirmek zorundayız. Değiştireceğiz. Ama güç sizdedir. Şifre arama kopya çekilmedi diyorlar. Kopya çekilmediyse şifre niye vardır? Buradan Muş’a gideceğim. Diyeceğim ki Karslı kardeşlerimin Muşlu kardeşlere selamı vardır. Ayın 12’sinde sandığa giderken enlinizi vicdanınıza koyup bir şeyi düşünmenizi istiyorum. Diyeceksiniz ki 80 küsur yıllık Cumhuriyet tarihinde hangi iktidar yut dışında canlı hayvan ithal etti? Eğer bu sorunun cevabı sizi rahatsız etmiyorsa AKP’ye oy verin. Bu sorunun cevabı sizleri rahatsız ediyorsa elinizi vicdanınıza koyun ve AKP’ye oy vermeyin. Sırtınızı AKP’ye döndüğünüzde karşıda kırmızı adı beyaz olanın, akı olan, halkçı olan bir parti göreceksiniz. “Evet” mührünüzü o bayrağın altına vurduğunuz zaman Türkiye’de halkın iktidarını hep beraber kuracağız diyorum. Bir arkadaşımız not göndermiş, “Emekliler burada sürünüyor” diyor.

BAŞBAKAN “EMEKLİLERİN DURUMU ÇOK İYİ” DİYOR

Ama Başbakan “Emeklilerin durumu çok iyi” diyor. Eğer arzu ediyorsanız Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) nin internet sitesine girip emeklilerle ilgili yapılan konuşmalara bakabilirsiniz. Biz biliyoruz emekçinin durumu kötüdür. 9 milyon emekli vardır. Eşleriyle beraber 18 milyon emeli vardır. 18 milyon emekli arzu ederse tek bir partiyi iktidara getirir. Emekli kardeşlerim, milli gelir artışından pay almak istiyorsanız adres bellidir. Alın terine değer veren, insana değer veren, hiç kimseyi ötekileştirmeden herkesi kucaklayan CHP adresi bellidir. Arkadaşlar diyorlar ki, “Hastalarımız Erzurum yollarında ölüyorlar” her sorunu biliyoruz. Her şeyin çözümü vardır. Çözmenin yolu temiz siyaseti getirmektir. Çözmenin yolu halka hesap vermeyi namuslu görev kabul eden bir siyaseti iktidara getirmektir. Size bunun sözünü veriyorum. Gelin birlikte halkın iktidarını kuralım. Göreceksiniz bu ülke şaha kalkacaktır. Atanamayan öğretmenlerin sorununu biliyoruz. Öğretmen olan herkesi okuluyla ve öğrencisiyle buluşturacağız. Okullarımızda öğretmen olacaktır.

-KHA-