Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür'ün "Kars'a 'Deniz' Geldi" başlıklı köşe yazısı şöyle:
Bugün sizi, terör saldırılarından, küresel kuşatmalardan, kısır siyasi çekişmelerden uzaklaştırıp, "Orada, uzakta bir köy var, gitmesek de görmesek de bizim" denilen yerlerin, bugün nasıl "bizim" kılındığını gösteren bir coğrafyaya götüreceğim.
Memleketim Kars'a...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın davetiyle geçen pazar sabahı erken saatte Sabiha Gökçen'deydim. Kars'a davetin iki gerekçesi de şaşırtmıştı beni... Kars'ta Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlanacak, o kutlama töreninde de yelken ve kano yarışlarını kazanan sporculara ödülleri verilecek.
Nasıl yani, Kars'ta deniz mi vardı?
Çocukluğumdan hayal meyal hatırladığım, sonradan tanıdığım ama hiç dokunmadığım memleketimin güzel Çıldır Gölü'nde yelken ve kano yarışları yapılacak, Kabotaj Bayramı kutlanacaktı.
Bu hayal gibi bir şeydi. Oraya gittiğimde o hayalin gerçek olduğuna, eskiden siyasetçilerin mizah konusu "deniz bile getireceğiz..." vaadinin nasıl malzeme olmaktan çıktığına tanık oldum. Yıllar yılı çevresinde iki küçük barakadan başka bir şey olmayan göl, şimdi bölge insanının yararlanacağı, sadece sazan balığı yenilen, kışın donduğu için üzerinde kızakla gezilen bir göl değil, üzerinde her türlü su sporunun yapıldığı bir "deniz" olmuş.
Bu sadece görüntüde bir dönüşüm değildi; arkasında hedefi olan bir siyasi akıl vardı. Bakan Arslan, o siyasi aklın liderleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve denizci Başbakan Binali Yıldırım'a bölge adına teşekkür ediyor ve ekliyordu:
"Biz de onların izinden giderek ülkemizin her yerini erişilebilir, ulaşılabilir hale getirmek için gecemizi gündüzümüze katıyoruz.
Öncelikle de şehirlerimizin değerlerini açığa çıkartıyoruz. Kars Kalesi'ni, Ardahan'ın Şeytan Kalesi'ni, Kura Nehri'ni, Sarıkamış'ı, UNESCO listesine alınan Ani'yi herkesin görmesi lazım. Daha da önemlisi Ebul Hasan Harakani'nin manevi hamilik ettiği inanç merkezini, kültür turizmi açısından herkesin görmesi lazım." Bunların gerçekleşmesi için ne yapılması gerektiğini ve neleri yaptıklarını da şöyle anlatıyor Bakan Arslan: "Bunun için karayolu, demiryolu, havalimanı lazım. Ve daha da önemlisi şehirlerin yaşanabilir olması lazım. İşte tamda bizim milletvekili arkadaşlarla, valilerimizle, belediye başkanlarımızla, teşkilatlarımızla, kaymakamlarımızla yapmaya çalıştığımız bu. Misafirlerimizi ağırlayabilmek adına, değerlerimizi onlara gösterebilmek adına şehirlerimizin mamur edilmesine çalışıyoruz." Kürsüye aralarında Kars MilletvekiliSelahattin Beyribey ve Ardahan Milletvekili Orhan Atalay'ın da bulunduğu konuşmacılar geliyor. Sonra tören başlıyor, Türkiye'nin dört bir yanından gelen genç sporculara ödülleri veriliyor. Kars ve Ardahanlılar da ilk kez yelken ve kano sporu ve sporcularıyla tanışıyor.
Yola çıkarken, bu manzaranın süreceği umudu veren ve şaşırtan bir şey de deniz dünyasının önde gelen iş insanları ve sivil toplum yöneticilerinin o pazar sabahını Kars'ta geçirmek istemeleri. Kimi eşiyle kimi arkadaşıyla gelmişti.
TOBB Başkan Vekili Halim Mete, Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, İstanbul Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, Yönetim Kurulu Üyesi Alev Tunç, Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak, Kano Federasyonu Başkanı Alper Cavit Kavakçı dikkat çeken isimlerdi.
Yorucu ama iyi bir geziydi. Orada, 2 bin metre yüksekte, güneşli güzel bir günde, gölde kano ve yelken yapanlar ve yüzenlerden oluşan bambaşka bir Çıldır Gölü manzarası bırakıyor ve bir daha gelmek umuduyla ayrılıyoruz.