Volkan KARABAĞ
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Okçular Vakfı tarafından gerçekleştirilecek 1071 Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl dönümü etkinlikleri, 23-26 Ağustos tarihleri arasında Muş’un Malazgirt ve Bitlis’in Ahlat ilçelerinde eş zamanlı olarak düzenlenecek.
Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 1071 Malazgirt Zaferi etkinlikleri Anadolu’ya açılan kapıların başlangıcı olan Kars Ani Ören Yeri’nde Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Harakani Havalimanında Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu ve AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın tarafından karşılanan Yıldız ve Erdoğan kara yoluyla Ani Ören Yeri’ne geçti.
Ani’de kazı çalışmaları ve restorasyonu yapılarak yeniden ibadete açılması için çalışması devam eden Anadolu’nun ilk Türk Camisi Ebul Menucerh Camiyi gezen Yıldız ve Erdoğan, Kazı Başkanı Doktor Öğretim Üyesi Muhammet Arslan’dan bilgi aldı.
Ani Ören Yeri’nde düzenlenen basın toplantısına Kars Valisi Türker Öksüz, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadir İnan ve AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın katıldı.
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, “Önemli bir mekanda bulunuyoruz. Bu vatan, toprak, devlet için hayatlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Neden Ani? sorusu çok önemli bir soru. İki yıl önce burada Kars Üniversitesi ile yaptığımız iş birliği neticesiyle Fetihleri anmak ve Fatihleri anlamak isimli programda buraya gelmiştik. Ani'yi görmüştük. An'yi Malazgirt'ten ve Sultan Alparslan'dan biliyoruz. En zor fethedilebilecek kaledeyiz. Nerdeyse bütün tarihin fethedilmesini imkansız gördüğü bir alandayız. Tarihi kalıntıları üzerindeyiz ama Ani'nin fethi Malazgirt'in fethinden çok çok daha zor oldu. Tarihi kaynaklara göre dönemin en büyük imparatorluğunun bulunduğu yer burası. Sultan Alparslan'ın urayı fethetmesi imkansız gözüyle bakılıyordu. 1064 yılında oldukça zor bir mücadeleden sonra zaman zaman oluşan kaygılara rağmen Sultan Alparslan büyük bir mücadeleyle sonuna kadar mücadelesini verdi. 16 Ağustos 1064'te Ani'nin fethi gerçekleşmiş oldu. Selçuklu ordusu Ani'yi fethetti. Sultan Alparslan'a halife tarafından Ebül-feth yani 'Fatihlerin Babası' ünvanı verildi. Bu yıl Malazgirt etkinliklerinin basın toplantısında sizlere paylaşacağım herşeyden önce geçen yıl olduğu gibi bu yılda Malazgirt etkinlikleri eğlence veya zafer vurgusunda geri çekilmek zorunda kaldığımız yaşanan afetler hem de salgın dolayısıyla pandemi kurallarına göre gerçekleşecek. Sağlık Bakanlığımızla yaptığımız istişareler çerçevesinde gerçekleşecek.” dedi.
“Okçular Vakfı olarak Malazgirt 1071 anma etkinliklerini organize eden kuruluşuz.” diyen Yıldız, “Elbette Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde devletin bütün bakanlıklarının dahil olduğu elini taşın altın akoyduğu yoğun istişareler neticesiyle tarihi şanına yakışır şekilde bu anma etkinliklerinin gerçekleşmesi için her yıl mesaimizi 26 Ağustos'a kadar en güzel şekilde tamamlayacağız. 23-26 Ağustos tarihleri arasında Ahlat ve Malzgirtte gerçekleştirilecek. Geçen yıllarda olduğu gibi hem Ahlat hem de Malazgirt'te 24 ve 25 nde katıldığı dev bayrak yürüyüşleri olacak. 200 metreden fazla bir bayrakla Ahlat ve Malazgirt'te bayrak yürüşüne büyük bir heycan ve gurula bütün halkımızın katılmasını katılamayanların evlerinin balkonlarından bu coşkuya katılması hakikaten heyean verici. Mehrerle beraber caddelerde meşalelerle devam edecek. 24'ümdü Ahlat Millet Bahçesinde atlı okçuluk, okçuluk cirit atma, güreş ve geleneksel sporlarımız olacak. Aynı şekilde çadırlarımız kurulacak orada Anadolu'dan gelen ozanlar türkülerini söyleyecekler. Kültür Bakanlığımızın standları olacak. Orada Anadolu'daki kültürel zenginlik geniş manada gelen misafirlere sunulmuş olacak. Yurdun ve dünyanın her yerinden gelen farkı misafirlerimiz olacak. Bu şekilde Ahlat2taki etkinliklerimiz geçmiş yıllarda olduğu gibi zengin bir şekilde bizzat gençlerin katıldığı ok savaşları, ok yarışlarıyla fiziksel temasın olmadığı sporlarlı tercih ediyoruz ki pandemi riskini en aza indirilim. Malazgirt'te yine aynı tarihte etkinliklerimiz başlayacak. Geçen yıllarda sportif manada atların yarıştığı at yarışları yapılırdı. Bu yıl bölge halkının talebi üzerine oradada at yarışlarını düzenleyeceğiz.” ifadesini kullandı.
Yıldız açıklamasını şöyle sürdürdü: “25 Ağustos'ta Sayın Cumhurbaşkanımız Ahlat'a teşrif edecekler. Dünyanın en büyük Türk ve İslam kabristanlığı olan Selçuklu kabristanlığını ziyaret edecekler. Bahsettiğim Ahlat Millet Bahçesi etkinlik alanına teşrif ederek genlik ve spor gösterilerini takip edecekler. Cumhurbaşkalığı çalışma külliyesi olan gençlerin buluşma noktasında bölge valileriyle toplantı planlanıyor. Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak yaklaşık 60 ülkeden büyükelçi burada olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın onları kabulleri olacak. 26'sında Malazgirt'te bir miting olacak. Türkiye'nin dört bir yanından misafirleri ağırlayacağımız yabancı ülkelerin bakanlarını ağırlayacağımız bir program olacak. 10.00 itibariyle etkinliklere başyacağız. 7 bölgesi temsilen folklör gösterileri yapılacak. Protokol konuşmaları ve Cumhurbaşkanımızın hitapları olacak. Bu bir ahitleşme 26 Ağustos'a bu gözle bakıyoruz. Meydanda buluşanlar bir birlik ikrarı gösteriyor. 2071 temsili sayısıyla malazgirt meydanını düzenliyoruz. 2071 sandalye organize edilecek. Türkiye'nin dört bir yanından gençlerimiz gelecek. Dolayısıyla sayı artabiliyor.”
Bütün vatandaşları etkinliklere takibe, Ahlat'ı ve Malazgirt'i görmeye davet eden Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan ise “Malazgirt Fethi'nin 950'inci yıl dönümü önemlidir. Bu toprakların bizlere vatan oluşunun tarihi hatırlansın diye Okçular Vakfı'nın vakıf senedine uygun olarak hem okçuluk sporunun gelişmesi hem geleneksel okçuluğun güçlenmesi hem de bu tarihi milli değerlerin yaşatılmasına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tabii burada Ahlat, Malazgirt önem arz ediyor. Okçular Vakfı olarak Ahlat-Malazgirt etkinliklerine dahil olduğumuzdan beri gerçekten Ahlat'ın da Malazgirt'in de kaderinin yeniden iyiye doğru dönüşmeye başladığını, Türkiye'nin dört bir yanından hem gençlerimizin hem vatandaşlarımızın o bölgeyi görmek için gittiklerini, Ahlat'taki mezarlıkların çok daha iyi bakılmaya başlandığını yaşıyoruz görüyoruz. Her yıl yapılan etkinliklere de daha fazla teveccüh olduğunu yaşayarak görüyoruz. Bunun tabiki bir parçası her sene etkinliklerimizin tanıtımını farklı bir lokasyondan yapıyoruz. Zaman zaman yurt dışı, zaman zaman yurt içi gönül coğrafyamız diyebileceğimiz yerlerde bu işleri sürdürüyoruz. Bugün Ani'deyiz. Alparslan'ın Malazgirt'ten önce fethettiği, işte görüyorsunuz bin yılı aşkın şuan burada bir öre yerinin ortasındayız. O zaman ki kadim şehrin yanına yapılan Selçuklu şehrinin olduğu bölge. Bu vesile ile buranın da kamuoyunun bir hafıza tazeleme nevinden dikkate sunulmasını planladık. İnşallah Ani de hak ettiği ilgiyi görür. Bizim bu topraklardaki tarihimizin 950 yılı aşkın köşe taşlarından bir tanesi de burası. İnşallah hem buranın arkeolojik olarak bakımının çok daha üst düzeyde yapılabilmesine hem de vatandaşların buraya daha çok gelmesine vesile olur. Bütün bunlar niye önemli? Bütün bunlar toprakları vatan yapanın kimlik olduğu bir şuur olduğu bir sahiplenme ile mümkün olduğu, insanları birbirine bağlayan şeylerin aynı zamanda sizi toprağa bağlaması gerektiğini yeni nesillere aktarmak. Çünkü gençlerle ilgili çok farkı yargılarda bulunuluyor. Çok farklı tespitler yapılıyor. Modern çağ, 21'inci yüzyılın dünyası insanların vatan bilincini biraz kaybetmeye zorluyor. İnsanların ülkelerine, bayraklarına, dinlerine olan aidiyet bağlarını zayıflatmayı öngörüyor. Biz millet olarak tarihimizi bunu yaşatmamıza borçluyuz. Birbirimize bu bağlarla kenetlenmeye borçluyuz. Onun için bu şuuru yaşatmak için de Ani'yi bilmemiz lazım, Ahlat'ı bilmemiz lazım, Malazgirt'i bilmemiz lazım ve elbette Çanakkale'yi bilmemiz lazım. Onun için bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu sene de inşallah bütün bu felaketlerin yaşandığı, milletimizin moralle çok ihtiyaç olduğu, dayanışma duygusunun güçlü kalmasına ihtiyaç duyduğu bir dönemde ümit ediyorum ki Ahlat, Malazgirt etkinliklerimiz bu anlamda da bir katkı sağlar. Bütün emeği geçenlere, katkı sağlayan kurum ve kuruluşlarımıza başta Okçular Vakfı olmak üzere teşekkür ediyorum. Bütün halkımızı bu etkinlikleri takibe Ahlat'ı, Malazgirt'i görmeye davet ediyorum.” şeklinde konuştu.
Toplantıda bir konuşma yapan Kars Valisi Türker Öksüz ise, “Anadolu’nun Kafkaslara açılan kapısı Kars; ülkemizin başlıca kış turizm merkezlerinden biri olan Sarıkamış’ıyla, çeşitli medeniyetlere ait tarihi eserlerin yer aldığı Ani Örenyeri’yle, Baltık mimari tarzı yapılarıyla, kalesi, camileri, tabyaları ve farklı dinlerin kültürel etkileşimiyle bölgede tarihi bir kimlik kazanmış, yerli ve yabancı ziyaretçiler için cazip ve önemli bir kültür ve turizm destinasyonudur. Kars, Ebu’l Menucehr Camii ile Anadolu’da yapılan “ilk Türk camii” unvanı, 1877 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından Sultan Abdülmecid tarafından verilen “ilk gazi şehir” unvanı ve milli mücadele döneminde cumhuriyetimizin ilham kaynağı sayılan Anadolu’da kurulan ilk cumhuriyet olan “Cenubi Garbi Kafkas Cumhuriyeti” ile ilklerin şehri olmuştur. Kars, aynı zamanda Anadolu’da kullanılan “ilk Türkçe isimli şehir” dir. İnsanlık tarihi boyunca birçok fetihler yaşanmıştır. Bir fetih vardır şehri açar, bir fetih vardır toprağı vatan yapar ve bir fetih vardır gönüllere girer ve o gönüllerde yepyeni ufuklar açar. İşte; Anadolu’yu irşad etmek için Horasan’dan gelen, Kars ve Anadolu’nun manevi fatihi, gönüller sultanı, büyük Türk mutasavvıfı Ebu’l Hasan Harakanî Hazretleri gönülleri fethetmiştir. Sultan Alparslan ise Malazgirt’ten yaklaşık 7 yıl 10 gün önce 16 Ağustos 1064 tarihinde Anadolu’ya Kars’tan girip fethedilemez denilen Anı’yı fethederek “Ebu’l Feth” unvanını almıştır. Anı’nın fethi, sadece Kars'ın değil, açılan yeni ufukla Anadolu'nun fethinin de kıvılcımı olmuştur. Bu kıvılcım, Türklere Anadolu'nun kapılarını açan ve İstanbul'un fethine giden yolda atılan önemli bir adım olmuştur. Anı’nın fethi, Malazgirt Zaferi’nin elde edilmesin de anahtarı olmuş, Anı ile ilk kez Anadolu’ya giren ecdat, Malazgirt Zaferi’yle Anı’da elde ettiği zaferi taçlandırmıştır. Anı ve Malazgirt zaferlerinden sonra ecdadımız, Anadolu’nun her yanını fethederek bu güzel ülkeyi bize vatan yapmıştır. Anı-Şehristan; Kafkasya'dan Anadolu'ya giriş noktasında yer alması ve bölgenin en önemli yerleşim merkezlerinden birisi olması hasebiyle de İpek Yolu üzerinde kurulan, stratejik önemi yüksek bir ticaret kenti olmuştur. 2016 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınan ve her yıl ziyaret eden binlerce kişiyi kendine hayran bırakan Anı Örenyeri; hem 5 bin yıllık geçmişe sahip olması hem de ilk Türk Camisi olan Ebu’l Menhuçehr Camii, Selçuklu Fetih Kitabesi ve sahip olduğu daha birçok tarihi varlığıyla bir kültür merkezi konumundadır. İlimizin en önemli kültür varlığı olan Anı Örenyeri, ülkemizin ve dünyanın en önemli antik şehirlerinden birisidir. Anı’yı fethederek Anadolu’ya girişimizi sağlayan Sultan Alparslan başta olmak üzere, tüm fetih ve savaşlarda, vatan savunmasında, iç güvenlik operasyonlarında canlarını veren tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, hepinize saygılar sunuyorum.” dedi.