Mısır olayları protesto edildi

Kars’ta Cuma Namazı çıkışı Mısır’da yaşanan katliam basın açıklamasıyla protesto edildi.

Basın açıklaması Sivil Toplum Platformu; Anadolu Gençlik Derneği Kars Şubesi , MEMUR_SEN Kars Temsilciliği ve Tüm Bağlı sendikalar, İlim Yayma Cemiyeti Kars Şubesi, KİHMED (Kars İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği) adına Sabahattin Gül tarafından yapıldı.

Açıklama şöyle:

Mısır’da ırkçı emperyalizmin desteği ile ve silah zoruyla yönetime el koyan darbeciler geçtiğimiz günlerde  Adeviyye Meydanında yeni bir katliama başladılar. Darbe yönetimi keskin nişancıları da kullanarak ikibinüküyüze yakın insanı şehit ederken on binlerce insanı da yaralamıştır. Adeviyye Meydanı’nda sergilenen bu kanlı katliam daha önceki müdahalelerde olduğu gibi canlı yayında tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmiştir. Darbeye karşı direnişin sembolü olan Adeviyye Meydanı adeta kan gölüne çevrilmiştir.

En başından itibaren bu darbe süreci karşısında Batı’nın iki yüzlülüğü ve çifte standartçılığı gün gibi aşikâr olmuştur. Biz inanıyoruz ki bu yaşanan süreçte ABD, AB ve İsrail’in desteği olmasaydı Mısır’da ne darbe gerçekleşirdi ne de bu katliamlar yaşanırdı. Bu böyleyken sadece ve sadece darbe yönetiminin görünürdeki temsilcisi Sisi’yi eleştirmek ve kınamak gerçek katilleri örtbas etmektir.

Geçtiğimiz Cuma günü Sina Yarımadası’nda görgü tanıklarının ifadesiyle İsrail’e ait İnsansız Hava Araçları kullanılarak yapılan katliamda Mısır Ordusu’nun hangi güçlerle birlikte hareket ettiğinin bir göstergesi olmuştur. ABD’nin Mısır Ordusuna İsrail’in güvenliği karşılığında her yıl yaptığı yardıma devam etmesi de temel insan hak ve özgürlükleri noktasında hangi safta durduğunun yeni bir ifşasıdır. Adeviyye katliamında tetiği çektiren ırkçı emperyalizmden başkası değildir.

Mısır’da işletilmeye çalışılan darbe süreci de, Suriye’de yaşanılan iç savaş da, Irak’ta patlayan bombalar da aynı merkezin kontrolündedir.  Dökülen kanın arkasındaki tek gerekçe terörist İsrail’in bölgedeki varlığını teminat altına alınmasıdır. Bu gerçek bu coğrafyanın her insanı tarafından mutlaka fark edilmelidir. Büyük Ortadoğu Projesi derenin kuşunun derenin taşıyla vurulmaya çalışıldığı kanlı bir projedir. Mısır’daki katliamlar Büyük Ortadoğu Projesinin işletilmesidir.

Başta ABD ve AB tarafından her türlü platformda gündeme getirilen demokrasi ve özgürlük terennümleri sadece ve sadece bir kandırmacadır. Batı’nın tek derdi çıkarlarını ve imtiyazlarını garantiye almaktır.  Irkçı emperyalizm çıkarı varsa demokrat olur, çıkarı varsa kraldan yana olur, çıkarı varsa askeri yönetimden yana olur. Sözde yeryüzü haklarının temel hak ve özgürlüklerini garanti altına almak için daha önce kurulan Milletler Cemiyeti de daha sonra kurulan Birleşmiş Milletler de Batı’nın kirli çıkar ilişkilerini işletmekten öteye bir görev icra etmemişlerdir. Mısırda yaşanılan süreç Batı’nın demokrasi maskesini bir kez daha düşürmüştür.

Yaşanılan katliam karşısında ABD ve AB’nin dilsiz şeytanlığı bizi şaşırtmamıştır. Bu bölgenin çıbanbaşı işgalci ve terörist İsrail’in dökülen kana dair sevinci bizi şaşırtmamıştır. Körfezin ve İslam Coğrafyasının diğer işbirlikçi yönetimlerinin çirkefliği bizi şaşırtmamıştır. Deniz kaplumbağalarının yaşamı ile yakından ilgilenen Batının, insanların özellikle de Müslümanların yaşamı söz konusu olunca sessizliği tercih etiğini, katliamlar karşısında üç maymunu oynamaktalar. “Mısırdaki insanlık dışı katliamlara karşı bazı İslam ülkeleri ve Batılı ülkelerinin  yöneticileri üç maymunu oynasa da insanlık vicdanı ve tarih onları asla affetmeyecektir.  İsrail başta olmak üzere darbesever şer ittifakın antidemokratik ve gayri insani tutumu bizlere Üstad Sezai Karakoçun şu sözlerini hatırlatıyor: “Onlar sanıyorlar ki, biz sussak tarih susmayacak, tarih sussa Hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Halbuki, bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar, vicdan azabından kurtulsalar tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allahın gazabından kurtulamayacaklar. Allah’ın laneti zalimlerin ve işbirlikçilerinin üzerine olsun. Akıttıkları kanda boğulmaları çok yakındır. Mısır’da ki onurlu direnişe selam olsun. Adeviyye’nin şehitlerine selam olsun. Biz Karslı Müslümanlar olarak tüm varlığımızla tüm mazlumların yanındayız.

Buradan ülkemiz yöneticilerine de sesleniyoruz. Bu yaşanılan süreçte başta ABD, AB ve İsrail olmak üzere ikiyüzlü davranan tüm odaklarla ilişkilerinizi gözden geçirin diyoruz. Türkiye Hükümetinden Mısır’ın darbeci yönetimine karşı sözde kalmayan yaptırımlar beklediğimizi beyan ediyoruz. Kınamanın ve eleştirmenin bir karşılığının olmadığın zaten görüyoruz. Batı ile yürünülen yolun dipsiz bir kuyu olduğunun farkına varın diyoruz.

Yine buradan ülkemiz halkına ve tüm dünya Müslümanlarına sesleniyoruz. Kendilerini seçilmiş olarak addeden bir topluluk yeryüzünde Müslüman olsun ya da olmasın tüm insanlığa karşı sistemli ve sinsi bir savaş yürütmektedir. Bu savaşın farkına varamayanların bu savaşta figüran olmaları kaçınılmazdır. Tek çözüm ve tek çare İslam Birliği’dir. Ancak o zaman hangi dinden, hangi ırktan ve hangi renkten olursa olsun tüm insanların temel hak ve özgürlükleri teminat altına alınabilir. Yoksa ırkçı emperyalizm bölgede taşeronlu ya da taşeronsuz kan akıtmaya devam edecektir.