Çok uzun yıllar Ankara Keçiören'de oturan hemşerimiz Aküzümlü rahmetli Şükür Aktaş abi anlatmıştı; Muharrem ayında Esertepe'de bir evde gizlice toplanarak Hz Hüseyin için mersiye okutup matem töreni yapıyorlarmış. Aşura günü ihbar üzerine evi polis basmış... Muharrem kim ulan diye feryat figan milleti ite kaka Muharrem diye birisini arıyorlarmış. Tabi ihbarı yapan muharrem için toplanmışlar dediği için gelen polisler de muharrem ayını ve aşurayı bilmedikleri için Muharrem adında bir terörist arandığını sanarak orada bulunanlara da terörist muamelesi yapmıyorlarmış. Sonradan sonraya durumu anlayan Şükür abi polislere; "Memur bey Muharrem değil, muharremlik. Bu günde aşura. Biz de buraya toplanarak peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin için matem töreni yapıyoruz mersiye okuyup o keşke yaşanmasaydı dediğimiz gün için matem töreni yapıyoruz demişse de anlatamamış. Hepisini toplayıp emniyete götürmüşler sorgu sual bir sürü eziyetten sonra durum anlaşılınca da serbest bırakmışlar... Tek parti döneminde kısaca İnönü döneminde bizim Azeriler (caferiler) inançlarını tam olarak yaşayamamışlar ve devlet baskısı ve zulmüyle karşılaşmışlardır. Ayrıca, Boraltan Faciası ki Türk siyasi tarihine sürülen bir kara lekedir. Türkiye'ye sığınan 195 Azerbaycan Türkünü Sovyet Birliğine iadesi ve hemen sınırda onların Ruslar tarafından katledilmesini unutmaları mümkün değildir...
Bu nedenle o gün bu gündür de hep CHP'ye mesafeli durmuşlar ve oy vermemişler... bu da yetmezmiş gibi hiç alakasız bir siyasi partiye yönelmişler bunun nedenini hala anlamış değilim...
Bu nedenle yeni CHP'nin Kars, Iğdır, Muş, Ağrı, Amasya, Ankara/Keçiören, İstanbul/Esenyurt’ta yoğun olarak yaşayan Caferiler ile de helallaşıp bir adım atması şart... Özellikle de çok yakın bir gelecekteki seçimlerde aday belirlemelerinde bu konuyu dikkate almalıdır diye düşünüyorum... Örneğin geçen seçimde Ali Özgündüz’ün İstanbul Esenyurttan neden aday yapılmadığını hala anlamış değiliz... Hangi abidik kubidik işler döndü? Azerilerin siyasetçilerden daha çok akil adamları, ahuntları, seyidleri,alimleri vb karar vericileri vardır. Bunlarla diyalog kurularak bir adım atılması en doğru olanıdır. Benden söylemesi...
Oktay ERDAĞI