Mustafa Sarıgül, Kars Kuzeydoğu Gazeteciler Cemiyetinde basın toplantısı düzenledi

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Kars Kuzeydoğu Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti.

Tacettin DURMUŞ

Sarıgül burada yaptığı açıklamada “Türkiye yolgeçen hanında döndü. Mülteciler ileriki yıllarda çok büyük sorunlar ve sıkıntılar yaratacak. Türkiye’deki tüm partiler hükümete yetki vermeli ve Türkiye NATO kartını öne sürmeli! Türkiye derhal NATO’dan çıkmalı ya da NATO Türkiye’nin dediğini yapmalıdır. AB Ülkeleri Rus işgalinin ardından 10,5 milyon Ukraynalı Hıristiyan mülteciyi aldığı gibi Türkiye’de ki 6,5 milyon Müslüman mülteciyi de almalı! Daha sonra da Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınmasına onay vermelidir “dedi.

Partisinin Ardahan ve ilçeleri Çıldır ile Göle ilçe başkanlıklarının açılışı için bölgeye gelen Sarıgül, havayolu ile geldiği Kars’ta, il başkanı Kemal Yücesoy ile birlikte Kars Kuzey Doğu Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. Burada Cemiyet Başkanı Yargıç Harmankaya ve cemiyet üyesi gazetecilerle bir araya gelen Mustafa Sarıgül basın toplantısı düzenledi.

TÜRKİYE YOLGEÇEN HANINA DÖNDÜ

Toplantıda yerel basın önemine değinen Sarıgül, dün Mardin ve Gaziantep’te aralarında gazetecilerin de bulundu trafik kazalarında hayatını kaybeden vatandaşlar için başsağlığı diledi.

Ülke gündemini de değerlendiren Mustafa Sarıgül, Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin mülteciler olduğuna dikkat çekerek, mültecilerin ileriki yıllarda çok büyük sorunlar ve sıkıntılar yaratacağını söyledi.

Türkiye’nin yolgeçen hanı olmaması gerektiğine de dikkat çeken Sarıgül, “Mülteciler elini kolunu sallayarak ülkemize gelmemeli, bizim sınırlarız bu noktada en iyi korunmalıdır. Şu anda ülkemizde bulunan 6,5 milyon mültecinin mutlaka AB ülkeleri ile görüşülerek oraya eşit oranda dağıtılması lazım. Önümüzde çok büyük bir fırsat var. Rusya işgalinin ardından Ukrayna’dan kaçan 10,5 milyon mülteciyi AB ülkeleri kendilerine eşit olarak nasıl aldılarsa, Türkiye’deki mültecileri de almalılar. Bu nedenle NATO kartını öne sürmeliyiz. Yani Finlandiya ve İsveç NATO’ya girmek istiyor. Bunun için de Türkiye’nin mutlaka oy kullanması lazım. Parlamentoda bu konu görüşülecek. Bu konu görüşülürken bütün siyasi partiler bir araya gelmeli. İktidara NATO’dan çıkma yetkisi dahi verilmeli! Bu ülkeler NATO’ya girmek istiyorsa Türkiye’deki 6,5 milyon mülteciyi eşit orada kendi ülkelerine mutlaka almalıdırlar. Böylece biz bu sorunu insancıl açıdan çözmeliyiz. Yarın ‘ben iktidar oldum, 6,5 milyon mülteciyi ben oraya gönderirim’ mantığını doğru bir mantık olarak göremeyiz, gönderemezsiniz. En önemli konu tam zamanı NATO’dan ya çıkacağız ya da NATO Türkiye’nin dediğini yapacak. O zaman Ukrayna’dan giden 10,5 milyon Hıristiyan kökenli vatandaşları alıyorsunuz, AB ülkelerine dağıtıyorsunuz. O zaman ‘Türkiye’ye sığınan 6,5 milyon Müslüman kökenli mülteciyi niye almıyorsunuz’ diye sorarlar. Onun için tam zamanıdır. Hükümete bu noktada tam yetki verilmeli! Gerekirse NATO’dan da çıkmalıyız. AB 6,5 milyon mülteciyi Türkiye topraklarına bırakarak rahat edemez. Allah korusun yarın bir 6,5 milyon daha gelirse ne yaparız. Bütün siyasi partileri bu noktada iş birliği ve güç birliği yapaya, hükümete tam yetki vermeye davet ediyorum. Gerekirse NATO’dan çıkmalıyız. Finlandiya ve İsveç’i bize onaylatmak istiyorlarsa; 6,5 milyon mülteci AB ülkelerine eşit olarak dağıtılmalıdır. “ dedi.

6’LI MASAYA GÖNDERME: “ERKEN KURULAN MASALAR ERKEN DAĞILIR”

Daha sonra gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, gazetecilerin ‘6’lı masayı oluşturan partileri nasıl değerlendiriyorsunuz’ şeklindeki sorusuna cevap verdi.

Erken kurulun masaların erken dağılacağını, ilkeleri ve prensipleri olmayan masalarda her zaman için sıkıntılar olacağını cevabında belirten Mustafa Sarıgül, “Seçimlerde iş birliği ve güç birliği yapılmalıdır. Bu sistem bunu gerektiriyor. Çok da erkendir. Erken kurulan masalar erken dağılır. İlkeleri ve prensipleri olmayan masalarda her zaman için sıkıntılar olur. Seçime çok yakın bir zamanda, adaylık sürecine 2 ay kala masalar kurulur. O masalar da gerçek masalar olur. Ben iş birliği ve güç birliği yapılmasını doğru bulurum ama Türkiye Değişim Partisinin bu konuda ilkeleri ve prensipleri vardır. Bunlarda Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesidir. Seçim sisteminin mutlaka değişmesi gerekir, dar gölge tercihli oy olması lazım. Demokratik parlamenter sistemde de tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü parlamento ve bağımsız yargının olmasından yanayız. Türkiye Değişim Partisi evrensel hukuk kurallarını en iyi şekilde özümseyen bir partidir. Partimiz bilgili, becerikli, yetenekli kadrolarıyla, ülkemizin sorunlarını çözmeye, siyasi, sosyal ve ekonomik olarak da hazırdır. Türkiye’nin en deneyimli, en başarılı kadroları inanınki bizim partimizdedir. Türkiye Değişim Partisi bölge bakanlarını tek tek açıklamaya başlamıştır.” Dedi.

GAZİANTEP VE MARDİN’DE MEYDANA GELEN KAZALARDA SABOTAJ RİSKİ VAR MI?

Sarıgül toplantıda; gazetecilerin dün Gaziantep ve Mardin’de meydana gelen kazalarla ilgili olarak bir televizyon programında TEK Parti Genel Başkanı Ahmet Özal’ın aynı anda iki aracın frenlerin patlamasının tesadüfü olamayacağı ve sabotaj şüphesi olabileceği yönündeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şeklindeki sorusunu cevaplandırdı.

Bu kazalarda art niyet ve terör bağlantısı olmadığını söyleyen Sarıgül, “Bu kazalarda bir art niyet olduğunu düşünmüyorum. Allah kimseye göstermesin. O fotoğrafları gördüm. Ben o şoför arkadaşımız için de çok üzülüyorum. Hiç kimse bilerek öyle bir kaza yapmaz ama Allah hiç kesmeyi ekmeğinden uzak bırakmasın, hiç kimsenin sofrasını ve mutfağına karşı sıkıntıya sokmasın. Ben o şoförün ne çektiğini anlıyorum. Uykusu oldu, belki yorgundu. Ya fren patladı ya farklı bir şekilde gaza bastı. Ama ben orada firen patlağı kanısındayım. Ben burada bir art niyet olduğunun ya da terör suçu olduğunu duymak daha istemiyorum. Bu olmaması gereken bir kaza olmuştur. Arabalara bakmamız lazım. Özellikle eskiden biliyorsunuz muayene istasyonları devlet devletteydi. Özelleştirildikten sonra muayene istasyonlarının tam olarak denetlemesi lazım. Uzun yola giden arabaların mutlaka 6 ayda bir teknik ve geni muayenelerinin yapılması gerek. Ben burada bir terör olayı değil elim bir trafik kazası olduğuna inanıyorum.” Şeklinde cevap verdi.