Alibeyoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Böyle bir aymazlık ve basiretsizlik olamaz.
Hangi gerekçe ile neyin karşılığında böyle bir kültür hazinesinin satışı yapılabilir?
Bizim dönemimizde doğalgazı 2008 yılında getirtmiş olmamıza rağmen kurumların kömür cürufları ile mahallerdeki tezek cüruflarına rağmen temizliğimizi kendi imkânlarımızla yapıyorduk. Sadece çalışanlarımızla Kars’ın temizliğini yapıyorduk yetersiz eleman olmasına rağmen kendi personelimiz ve kendi iş araçlarımızla kentin temizlik ihtiyacını karşılıyorduk.
Bizden sonra, hem çalışan sayısı arttırıldı, hem de İŞKUR desteği ile 200’e yakın personel olmasına rağmen, temizlik şirketinden hizmet alınması nasıl izah edilebilir.
Buna rağmen çöpten geçilmeyen bir şehirde hangi hizmetin karşılığında böyle bir kültür hazinesine haciz konulmuş olabilir.
Personel gerekli bütün temizlik çalışmasını yaparken, nerenin ve ne şekilde yapılan bir temizliğin karşılığı olarak temizlik şirketlerine tarihi bir yapı peşkeş çekilebilir?
Bu basiretsiz yönetimler yüzünden İsmail Aytemiz’e yaptırdığım spor ve sergi sarayına da haciz getirilmiş ancak girişimler sonuncunda durdurulmuştu.
Yine aynı şekilde milyonlarca liraya mal olan kapalı semt pazarı hangi hizmetin karşılığında satıldı?
Aynalı Köşk olarak bilinen binanın iki tapusu vardı ve sadece ön duvarları kalmıştı. Biz o zaman bu binayı satın aldık ancak burayı onaracak imkânımız yoktu.
TURSAB Başkanı arkadaşım Başaran Ulusoy ile görüşerek buranın restorasyonunu TURSAB’a yaptırdık ve o zamanın parası 3 milyon liraya mal oldu.
Bizden sonra nedendir anlamış değilim bu bina 15 yıl boyunca kapalı tutuldu. Yani bu binada bizim yaptırdığımız diğer hizmetler gibi kaderine terkedildi.
Ek olarak, bu durumu kınıyor ve kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyorum.
Tarihi ve kültürel değerlere sahip çıkmak, bir toplumun sorumluluğudur.
Aynalı Köşk gibi önemli bir yapıyı satmak, geçmişimize ve mirasımıza ihanet etmek anlamına gelir.
Bu kararı alanların bu kültür hazinesinin değerini kavrayamadığına inanıyorum.
Tarihi yapılar, gelecek kuşaklara aktarılması gereken miraslardır. Onları koruyup restore etmek, kültürümüzü yaşatmak için önemli bir adımdır. Aynalı Köşk gibi bir yapı, turizm potansiyeli, tarihi ve mimari değeriyle şehrimize ve ülkemize değer katmaktadır. Satış kararı, kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeli zararlara yol açacaktır.
Belediye yönetimi, toplumun sesine kulak vermelidir. Halkın kültürel mirasına sahip çıkmak için mücadele etmek, görevleri arasında olmalıdır. Sadece maddi değeri düşünerek tarihi yapıları kaybetmek, geçmişimizden kopmamıza neden olur.
Sonuç olarak, bu tür kültür hazinelerine sahip çıkmak ve gelecek nesillere aktarmak için birlikte hareket etmeliyiz. Toplumun sesini duyan ve değerlerimize sahip çıkan yöneticilerin bu konuya eğilmeleri gerekmektedir. Tarihimizi, kültürümüzü ve mirasımızı korumak, gelecek kuşaklara bırakacağımız en önemli armağandır."