NBŞ büyük tehdit oluşturuyor

NBŞ insan sağlığında büyük tehdit oluşturuyor...

Şeker-İş Şube Başkanı Ertan Altunoğlu, “Son günlerde basında ve görsel medyada sürekli olarak gündemi meşgul eden NBŞ’li ürünlerde sağlığa zararlı maddelerin bulunması da insan sağlığı üzerinde tedirginlik yaratmıştır. Ne yazık ki bilinçsizce tükettiğimiz bu ürünler sağlığımızı ileride telafisi mümkün olmayan bir uçuruma sürüklediği bir gerçektir. Bu ürünler kontrol altına alınmadığı taktirde ülkemizde ki insanların sağlığı giderek bozulacaktır.”

Altunoğlu, “Bize göre sağlık boyutuyla yüzyılın en büyük felaketleri arasında sayabileceğimiz nişasta bazlı şekerlerin günlük hayatta tükettiğimiz ürünlerin imalatında kullanılması gelecekte insan sağlığının önü alınamayacak boyutlara ulaşmasına neden olabilecektir.” diyerek, Son günlerde gıda sektörüne yönelik arka arkaya gündeme gelen olumsuz haberlerin bir taraftan tüketicilerin güvenini zedelerken, günlük hayatta çok sık kullanılan ürünlerde sağlığa zararlı maddelerin bulunmasının da bir o kadar insanlar üzerinde tedirginlik yarattığını ifade etti.

Gıda skandallarına her gün bir yenisinin eklendiğini de kaydeden Altunoğlu , “Ülkemizde, özellikle piyasada satılan balların sahte olduğu yönündeki iddialarla, zeytinyağında hile şüphesi, salam, sosis ve sucuklarda virüse rastlandığına ilişkin haberler, tüketicilerin sektöre olan güvenini kaybetmesine neden olurken, gelinen noktada insanların kafasında ‘Biz artık hangi ürüne, nasıl güveneceğiz?’ şeklinde bir takım soru işaretleri bırakmıştır” şeklinde konuştu.

Yapay tatlandırıcının tezgâha indiğini dile getiren Altunoğlu, şu açıklamayı yaptı:

“Şekerden yüzlerce kat daha tatlı olan ve sağlığımızı olumsuz etkileyen yapay tatlandırıcıların ithalatındaki artışın temel nedeni şekere göre ucuz olması gelmektedir. Amerika’da bir dönem yasaklanan, kansere neden olduğu iddia edilen diyetisyen ve doktorlar tarafından kullanılmaması tavsiye edilen yapay tatlandırıcıların ülkemizde özellikle Büyükşehirlerde tezgâhlarda çok ucuz fiyatlara açıktan satılması, bu ürünlerin ithalatını her yıl daha da artırmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde ham maddesi bir böcek olan ve kola, çikolata, büsküvi, sakız,dondurma, meyve suyu ,yoğurt ve bir çok ürünün renklendirilmesinde kullanıldığı iddia edilen karminin gündeme taşınması konunun önemini bir kez daha gözler önüne sererken karmin içerikli ürünlerin Türkiye de de bir çok firma tarafından gıda üretiminde kullanıldığına dikkat çekilmesi sağlığımızın hangi boyutlarda tehdit edildiğini de açık ca ortaya koymuştur.

Oysa ki, işin sağlık boyutu dikkate alındığında on kat daha ucuza alınan ürünün sağlığımız üzerindeki olumsuz etkisi sebebiyle cebimizden kat kat daha fazlası çıkarak, bedelini vücudumuz ödeyecektir. Yani ucuz etin yahnisi bize çok pahalıya patlayacaktır.

Bize göre sağlık boyutuyla yüzyılın en büyük felaketleri arasında sayabileceğimiz nişasta bazlı şekerlerin günlük hayatta tükettiğimiz ürünlerin imalatında kullanılması gelecekte insan sağlığının önü alınamayacak boyutlara ulaşmasına neden olabilecektir. Şeker pancarından elde edilen doğal şeker yerine farklı işlemlerden geçirilerek enzimlerine ayrıştırılan mısır şurubunun kullanılmasının başta obeziteye bağlı olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkartması uzmanlar tarafından ifade edilmesine rağmen, NBŞ üretimiyle ülkemizde doğal şeker üretimine de darbe vurulmaktadır. Tatlandırıcıların kontrolsüz üretimi ve ithalatı, bavul ticareti ve sınır ticareti yoluyla ülkemize fazla miktarda girmesi engellenmediği taktirde şeker fabrikalarının kapanmasının, yerli katma değer kaybının ve sektörden ekmek yiyen milyonlarca insanın iş ve aşını kaybetmesinin önüne geçilemeyecektir.”