Oktay Aktaşın Kaleminden

Batılı Devletler Türk Milletine Yine Karşı Irkçı Bakmıştır.!

Bir ülkenin Diş poltikası, ülke çıkarları üzerine oluşturulur.

Batılı büyük emperyalist devletlerinin Türkiye ve Türk Milleti üzerinde kararlılıkla birleştikleri tek sorun olarak gördükleri Lozan karşıtlığıdır. Çünkü Lozan, Türk milleti batılı devletler karşısında dünya düzenine ve buna bağlı olarak batılı emperyalist devletlerin çıkarlarına ters düşen bir mücadelenin sonucudur. Batılı emperyalizmin mağlup edilebilmesinin belgesidir. Batılı emperyalist devletler Lozan’ı bu nedenle hiçbir zaman kabullenemediler. Lozan’dan beri bir çok yöntem ve entrikalar denediler ve hem dışta hem de içte işbirlikçi hainleri de yanlarına alıp Lozan’ı ve Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldıramadılar. Ebedi olarak da kaldıramayacaklar…

Öyleki ABD Senetosu Lozan Barış Antlaşmasını halen daha imzalamamış ve bugün Amerika’daki okullarda Türkiye Sevr haritalarıyla gösteriliyor.

Sözde Ermeni soykırımı konusu; Batılı devletlerin ve küresel emperyalizmin, gitdikçe şiddetini artırarak Türkiye’ye  karşı kullandıkları bir koz haline getirilmek istenmektedir.

Emperyalist devletler, Osmanlı devleti yönetiminin ve dolaylı olarak 1915- 1923 arasında Ermenilere katliam veya soykırım uygulandığı suçlamasında bulunuyorlar. Oysa Kurtuluş Savaşımıza denk düşen bu sekiz yıl, aslında Ermeni güçlerinin Çarlık Rusya, İngiltere, ve Fransa ordularının emrinde Türkiye’ye karşı savaşarak Türklere karşı katliamlar ve soykırım yapmışlardır. Bununla ilgili birçok toplu mezar tespit edilmiş ve bazı mezarlar açılmıştır.

Batı emperyalizmin kökleri ırkçılığa dayanan, “Türkiye ve Türk düşmanlığı” yaygındır ve bu düşmanlık tarihsel bir gelenek gibidir. Türkiye’deki batı çıkarılırıyla uyuşmayan her gelişmede bu düşmanlık işlenerek sonu çatışmayla biten politik ve askeri gelirim kaynağı haline getiriliyor.

Avrupalılar bu oyunu iki yüz yıldır Türk Milletine karşı oynayıp durmaktadırlar. Türklerin batı ile olan ilişkileri, son iki yüz yıldır çatışmalarla dolu bir geçmişe sahiptir ve sürekli olarak çeşitli entrikalar, kışkırtmalar haline getirilen savaşlar üzerine kuruludur.

Alman Parlamentosu Türkler 1915’te Ermenilere sözde soykırım uyguladı dediği gerçek dışı tasarıyı kabul etti. Ey Alman Parlamentosu Türkiye Cumhuriyeti hakkında karar vermek sizin ne haddinize. Ne işiniz var Ermeni meselesiyle? Siz ki, milyonlarca Yahudi’ye soykırım uygulamak suçundan mahkum olmuş bir ülkesiniz. Sizlerin emperyalist kafanızın içinde Türk düşmanlığı yatmaktadır. Şimdi sizlere soruyorum 101 yıl önceki olaylar nedeniyle neden siz siyasetçiler olarak Türk Milletini suçlamaya ve yargılamaya kalkıyorsunuz?

Gerçeği mi arıyorsunuz işte Ermenistan’ın ilk Başbakanı olan Ovanes Kaçaznuni gerçek belgelerle 1923 yılı Nisan ayında Taşnaksutyun partisinin Bükreş’te yapılan Konferanstaki raporudur. Ovanes Kaçaznuni raporun da belirtiyor. Birinci Dünya Savaşı’ndan Lozan Konferansı’na uzanan süreci Ermeni sorunu ve meselesi açısından belirli dönemlere ayırarak inceleyeceğini ve Taşnaksutyun’un bu süreçteki rolünü ele alacağını açıklıyor.

Taşnak Ermeni Hükümeti’nin ilk başbakanı, özelikle şu saplamalarda bulunuyor:

- Birinci Dünya Savaşı öncesinde gönüllü silahlı birliklerin oluşturulması hataydı.

- Kayıtsız şartsız Rusya’ya bağlanmışlardı.

- Türklerden yana olan güç dengesini hesaba katmamışlardı.

- Tehcir kararı amacına uygundu.

- Türkiye, savunma içgüdüsüyle hareket etmişti.

- 1918 sonlarında ki İngiliz işgal, Taşnakların umutlarını yeniden kabartmıştı.

- Ermenistan’da Taşnak diktatörlüğü kurmuşlardı.

- Denizden denize Ermenistan projesi gibi emperyalist bir talebe kapılmışlar, bu yönde kışkırtılmışlardı.

- Müslüman nüfusu katledilmiştir.

- Ermeni terör eylemleri Batı kamu oyunu kazanmaya yönelikti.

- Taşnak yönetimi dışında suçlu aranmamalıydı.

- Taşnak Partisi’nin artık yapacağı bir şey yoktu; intihar etmeliydi..

Ey Batılı devletler ve yerli işbirlikçiler bütün bu saplamalar, Ermenistan’ın ilk başbakanı, Taşnaksutyun partisinin kurucusu Kaçaznuni’ye ait saptamalardır.

Alman Parlamentosu şunu bilsin ki 1914 – 191’te Osmanlı ordusu, Alman Generalleri tarafından yönetiliyordu. Osmanlı ordusunun başında da bir çok Alman general ve paşa vardı. Şimdi diyorsunuz ki, “ Türkler Ermenilere soykırım yaptı” Eğer gerçekten soykırım yapıldıysa, sorumlusu yine Almanlardır. Çünkü siz Almanlar soykırımı çok iyi bilen milletsiniz…

Bu ülkenin kaymağını yiyen şerefsizler, ahlaksızlar, Alman Parlamentosundaki ve diğer parlamentolardaki gerçek dışı alınan kararlarla televizyonlarda, gazetelerinde, köşe yazılarında 100 yılı aşkındır iftiraya çanak tutan satılmışların, karşısında bu satılmışlarla mücadele edebilmenin tek yolu, örgütlü bir toplum yaratarak, ülkesini, milletini, severek yaşayan onurlu kararlı ve bilgi sahibi olmaktan geçer, Çünkü tarihimiz ve geçmişimiz Anamızın ak sütü kadar aktır ve helaldir.

Türk milleti olarak diyoruz ki, tarihin hiçbir döneminde ne Ermeni ne de başka bir millete Türkler olarak asla soykırım uygulamadık; soykırımcı bir millet olmadık. Tüm Hukuki deliller de bunun ispatıdır. Ancak hukuki olarak bir şeyler yapamayacaklarını anladıkları için Bu Ermeni sorununu siyasi olarak çözmek istemektedir.

1915 - 1923 Türk’ün şerefli mazisidir, Türk milleti asla hiçbir millete soykırım yapmamıştır. “Ermeni soykırımı emperiyalist bir yalandır”, gerçek ise 26 Şubat 1992 yılında Hocalı’da yaşananlar günümüzün gerçek soykırımıdır.

Eğer tarihte Türk Devletleri ülke sınırları içerisinde yaşayan azınlık milletlere soykırım ve asimilasyon politikaları uygulamış olsaydı, bugün Kafkasya’nın, Balkanların ve Ortadoğu’nun haritası yeniden çizilmesi gerekirdi ve Dünya yüzünde var olan Başta Ermeniler olmak üzere bir çok devlet ve millet olmayacaktı…