MHP İl Başkanı Oktay Aktaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, hakkında açılan iki ayrı soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktığını söyledi.
21 Temmuz’da pankartı il binasına astıklarını ve Vali Ahmet Kara’nın talimatıyla pankartın indirildiğini belirterek, “O günden bu yana hukuk mücadelesi verdiğimiz ve özellikle Başbakan’ın Avukatı Kars’a gelerek bizzat pankartla ilgili olarak benim şahsım hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. İşte Türkiye’de bağımsız yargı dediğimiz budur. Ben burada Türkiye’de ki Cumhuriyet Savcılarına bağımsız çalışan tüm hakimlerimize çok teşekkür ediyorum. Ama sayın başbakanın Türkiye genelinde başlatmış olduğu dünde söylediği gibi “yargı ayağımıza pranga oluyor.” Sayın başbakanın hep söylediği gibi bağımsız yargı “evet” diyecek diye bir kaide yok. Türkiye bir hukuk devletiyse hukuka uygun çerçevede hareket eder hukukçular. Dolayısıyla başbakan bir faşist mantıkla sadece ve sadece çoğunluğuna dayanarak “ben bu işi yaparım. Benim söylediğim her şeyi hukuk ve yargı yapmak mecburiyetindedir.” Bu pankartta ki söylemlerin hiçbirisi şahsi söylemimiz değildir. Sayın başbakan burada bu söylemlerden rahatsız oluyorsa bu benim söylemim değil başbakanın söylemidir.” diye konuştu.
“Sayın başbakan Türkiye’de Kürt açılımı başlatmadı mı?” diye soran Aktaş, “Türkiye’de Alevi açılımını başlatmadı mı? Roman açılımını başlatmadı mı? Ermeni açılımını başlatmadı mı? Ekümenlik ve ruhban okulu açılımı başlatmadı mı? Burada sayın Başbakan’a sesleniyorum; 15 Ağustos 1461 Pontus Rum devletinin yıkılışıdır. Bartelemeos’un resmini pankarta koyduk. 15 Ağustos’ta sayın başbakanın talimatıyla, Kültür bakanının talimatıyla Trabzon Sümela manastırında bir ayin düzenlendi. O ayini ne hazindir ki afişte ki Bartelemeos tertipledi. Bartelemeos ekümenliğini hükümet olarak kabul etti. 88 yıl sonra Türkiye’de Bartelemeos Trabzon’da fetih yıldönümünde, Pontus’un yıkılış gününde ayin yapmıştır. Manastır kilise değildir. Habur girişi Türk milletinin onurunu kıran bir giriştir. İşte bağımsız yargı diyoruz. Sayın başbakan ve içişleri bakanının talimatıyla Habur’a hakim ve savcılar gönderilmedi mi? o zaman sayın başbakan niye kızıyor bizim bu afişimize. Demek ki kendi söylemiyle kendi kendine çelişkiye düşüyor. Burada çok üzülüyoruz. Bir başbakanın düştüğü durumu biz söylersek suç oluyor, sayın başbakan söylerse suç olmuyor. Böyle bir düşünce olabilir mi? bir kez daha bağımsız yargıya teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Aktaş, kovuşturmaya yer olmadığı, pankartta hiçbir suç unsuru olmadığının Cumhuriyet Savcıları tarafından karar verildiğine dikkati çekerek, “Seçim kanununa göre 23 Ağustos’tan bu yana il seçim kurulları yetkilidir. Artık idare yetkili değildir. Valiliğin yetkisi çıkmış tamamen il seçim kurulunun gündemindedir. Pankart indirilmeye kalkarsa il seçim kurulundan karar çıkartılması lazım.” dedi.
Aktaş, 12 Eylül’de yapılacak olan referandumda tüm halkı başbakanın yandaş yargı, yandaş hukuk, yandaş savcı, yandaş hakimi olmaması için “hayır” oyu vermeye de davet etti.
Tartışmalı pankart daha sonra görevlilerce parti binasına asıldı.
Pankartta, Habur’dan girişler ve demokratik açılıma ilişkin ifadeler ile Başbakan Erdoğan’ın resmi yer alıyor.