Türkiye’nin hatta Dünyanın en büyük sorunlarından birisi işi ehil olmayan kişilere teslim etmektir. Bu durum neredeyse hemen hemen her konuda mevcut, tabi her alan önemli olmakla birlikte bazı alanlar var ki işi ehline vermeyince yarattığı maddi zarar bir yana dursun, bireye ve topluma verdiği manevi zararın telafisi ne yazık ki mümkün değil. Bu alanlar mesela Tıp gibi Hukuk gibi belki bunlardan daha önemlisi Siyaset ve Politika gibi...
Ülkemizde ne yazık ki politika; bu işin eğitimini almış veya bu iş için kendini geliştirmiş uzmanlaşmış kişiler yerine bu işe yalnızca hevesi, rantı ve çıkarı doğrultusunda uğraşanlar tarafından gasp edilmiş durumda.
Politikada tabiki de bilgi birikimi, tecrübe ve cesaret önemlidir. Yalnız bunun dışında iki yolla kalabalıklaşma mümkündür.
Birincisi; kitleleri korkutarak, susturarak, ürküterek etrafında toplarsın, hafif dalgalanmalarda şiddet ve para ile bastırıp yoluna devam edersin.
İkincisi ise, farklıdır. Yürek işidir. Sevda işidir. İnanmak gerektirir. Dokunmak ve hissetmek lazımdır, nüfuz etmek lazımdır, kapı kapı dolaşmalıdır, isim isim bilmelidir, kimin evinde kazan kaynıyor kim aç uyudu analizlerin birini beynine birini gönlüne yazmalıdır, sevgi ile sevda ile samimiyet ile yürekleri kazanmalıdır, gönülleri fethetmeli, ruhlara misafir olmalıdır. Bunu başarırsan dalgalanma zaten olmaz lakin olursa parayla şiddetle iş göremezsin, yine yüreğinle samimiyetinle halledersin dargınlıkları küskünlükleri. O etrafındaki insanlar sana inanmıştır bir kere. Çünkü sen artık ‘Gönüllerin Abisi’sindir.
Memleket meseleleri ağırdır, her beden bu yükün altından kalkamaz. Haketmeyenlere de haketmedikleri makamlar teslim edilirse aynı gemideki birbirini seven insanlar birbirini seve seve okyanusa gömülür. İş başarmak için zeki, çevik, birikimli ve ahlaklı olmak gerek. İyi olmak birşeyler için yeterli değildir ! İyi olabilirsiniz lakin iyi olmak faydalı olmak değildir işgal ettiğiniz makamda bir çok iyi olabilir sizin farkınız iyiliğinizin, sıfatlarınızdan yalnızca biri olması iyi olmak yetmez güçlü basiretli ve iş beceren olmanız gerekmektedir bir teşbih yapacak olursak Firavunun karşısında olmak yetmez. Musa’nın safında olmak lazımdır.
Birileri şunu çok iyi bilmeli kadrolar önemlidir. Siyaset bir ekip işidir. Ekip lideri - Lider ekibi yansıtır. Ekibi güçlü olmayanın Lideri pasif ve basiretsiz kalır. Lideri güçlü olmayanın ekibi habire tökezler ve yönlendireni çok olur. Tüm bunlardan sebep; kişi yola çıkacağını iyi tayin etmekle mükelleftir. Yeri geldiğinde yanlışına yanlış, yeri geldiğinde o yanlıştan çok iyi dersler çıkaracağına olan inancından yanlışı benim doğrumdur deyip sahiplenebilen ve insiyatif alanlarla birlikte olmak zorundadır. Siyaset baştan aşağı Cesaretten ibarettir. Cesur olmayan kişinin bu işlerde yeri yoktur. Cesaret kişiyi güçlü kılar yine Lider güçlüyse, cesursa Ekip bir o kadar Cesur karar alır ve alınan kararları Cesurca uygular. Aksi halde rezil olmak kapıdadır.
Lider; siyaset, politika, kamuoyu yönetimi ve hukuk konularında kendini mutlaka yetiştirmelidir. Ya eğitimini almalı ya da kendini bu konularda yetkin kılana kadar irade göstermelidir, aynı şekilde bu önemli konular da eğitim almış kişileri yanına aldığı sürece veyahut kötü ihtimalle bu işe kendini inandırmış azim ve kararlılıkla kendini geliştirmeye çalışan kişilerle yola çıktığı sürece başarı muhakkaktır. Aksi halde rant ve çıkar ilişkilerinden doğan bir siyasi yol arkadaşlığı, karşılaşılacak ilk daha büyük rant ve çıkar kapısında yön değişmiş olacaktır bile.
“Bu yüzden siyasette bir partililer vardır, bir de Dava Arkadaşları.“
Böyle bir analiz yazısının ana teması nedir diye sorulursa, bunun cevabı da tabi ki insanı insan yapan değer ‘Ahlâk’tan’ mütevellit şu olmalıdır;
“Kişinin Siyasetten Muradı, Cenab-ı Hakk’ın Rızası olmalıdır…”
Av. Şehrazat ERDAĞI