Tacettin DURMUŞ
Şehir merkeziyle birlikte her bir köşesi tarihi ve kültürel varlıklarla dolu Kars’ta; Tren Garı ile birlikte demiryolu ve çevresindeki yapıların her biri tarihi değerlerini günümüze kadar taşıyor.
Son birkaç yılda Doğu Ekspresi ile Kars’a yolculuğun fenomen haline gelmesiyle birlikte, yapılan restorasyon ve bakımlarla önemi daha da artan Kars Tren Garı içerisinde en az 100 yıl önce Ruslar tarafından inşa edilen bazı teknik amaçlı yapılar, sadece meraklı gözleri büyülüyor. Ömrünü 3 nesil Kars’ta tamamlamış veya yaşayan sayısız insanın yanından geçerken bile dönüp bakmadığı bazı tarihi yapıların her birinin ayrı bir öyküsü var.
Kars Tren Garının yan tarafında bulunan ve en az 100 yıl önce Ruslar tarafından inşa edilmiş olan su kulesi de keşfedilmeyi bekleyen tarihi varlıklardan biri olmasına rağmen, kaderine terk edilmiş atıl halde zamana direniyor.
Yüz yıl önce demiryolunun yapılmasıyla birlikte, hat üzerinde inşa edilen 2 su adet su kulesi 2013 yılında tescillenmesine karşın turizme kazandırmadığı için de tarihi önemiyle turizme kazandırılmıyor. 100 yıl önce Ruslar tarafından yapıldığı söylenen kenar uzunluğu 6,5 metre, yüksekliği 16 metre olan ve düzgün kesme taştan kare biçimde inşa edilen kulenin turizme kazandırılması gerekiyor.
Sadece bazı tren garı çalışanları ve bazı duyarlı vatandaşlar tarafından tarihi serüveni bilinen su kulesi olarak inşa edilen yapının hemen yanı başında ise yine o yıllarda sondajla su çıkartıldığı ve bu suyun tren garında kullanıldığı söylüyor. Fakat yıllar sonra sondajla çıkartılan suyun kalitesinin düşmesi, kireçli ve acı olması nedeniyle içme suyu olarak kullanılmadığı gibi sadece trenleri ve gar çevresini yıkamak için kullanılmış olduğu söyleniyor. Ayrıca tarihi su kulesini bilen bazı vatandaşlar, kulenin taş gövdesinin üst kısmındaki ahşap bölüm içerisinde su tankı bulunduğu ve her iki kuyudan o zamanlar buhar makinesi ile çekilen suyun, su tanklarına pompalanarak depolandıktan sonra ihtiyaca göre lokomotiflerin kazanlarına boşaltıldığını söylüyor.
Bilindiği gibi Kars’ın Kafkasların merkezi olması nedeniyle tren garının da Ruslar döneminde de önemi tartışılamayacak kadar değerliyken, gar ve çevresinde işletme binaları idari birim, su kuleleri, kazancı kulübeleri, atölye birimleri, ambarlar, hangarlar, mazot tanklar, lojman binaları, barakalar da inşa edilmiş.
Yapılan araştırmalarda Sovyet döneminde inşa edilen Ermenistan sınırında olan Doğukapı ile Kars arasındaki demiryolu hattında Ruslar ve Türker tarafından yapılmış menfezler, köprüler, at ahırları, su kuleleri, çeşmeler, yolcu binaları, gümrük binası, ambarlar, atölyeler, istasyon alanı ve tahıl siloları da yapılmış. Ayrıca Doğukapı, Akyaka, Başgedik, yakın zamana kadar kullanılan Mezra, Kars ve Benlihahmet yakınındaki istasyonlar da bulunmaktadır. Bu alanların büyük bölümü o zamanlarda askeri alanlar içerinde yer aldığı gibi güzergah üzerinde bulunan tarihi değerleri yüksek yapılar yakın çağa ışık tutmaya devam ediyor.
Tarihi ve gizemli su kulesi gibi Türkiye - Ermenistan sınırında bulunan Akyaka Tren İstasyonu ile birlikte Kars Garı, Benliahmet, Selim ve Sarıkamış Tren İstasyonu ile birlikte demir yolu hattı üzerinde bulunan tüm tarihi yapılar, artık kültür ve tarih turizmine kazandırılmalı. Bilindiği gibi son 150 yılda bir buçuk milyon insanın Kars ve çevresinde yaşanan kanlı paylaşım savaşlarında öldüğü biliniyor. Kars’ta kazma vurulan her yerde insan kemiğine rastlandığı gibi şehrin her köşesi tarihi doku ile çevrelenmiş halde zenginliğini koruyor. Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler neden 100 yıllık su kulesi ile birlikte Kars Garını ve çevresini de keşfetmesin…