Tacettin DURMUŞ
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker’in bugün Kars’ta yapacağı ziyaretler sırasında katılacağı toplantı, yapacağı temas, incelemeler ve görüşmeler, umarız Ankara’da Karslının haykırışını dile getirir.
Çünkü bir zamanlar Türkiye’nin et ambarı olan Kars’ta artık tarım ve hayvancılık can çekişiyor. Küçükbaş hayvan sayısı bitme noktasına geldi. Halkımız Ziraat Bankası’nın verdiği kredilerle aldığı traktörlerin geri ödemelerini nasıl yapacaklarını kara kara düşünüyor. Köylüler, traktörlerin her bir taksitini ödemek için kaç büyükbaş hayvan satırız, elde havyan kalmayacak diye uyku uyuyamazken, Kars’ta ki hayvan borsasına, köylere ve besicilerin ahırlarına ne alan, ne de satan bir kişinin yolu düşmüyor. Bu durum vatandaşları son derece perişan hale getirdi. Geçtiğimiz Kurban bayramında Batıya giden kurbanlıklar, Boğaz Köprüsü’nden Trakya’ya geçemediği için satılamadan geri gelmesinin zararını ise halkımız henüz telafi etmiş değil. Ama ne idüğü belli olmayan Gayri Müslim anguslar batılı oldukları için Trakya yakasında kaldı.
İTHAL HAYVAN, KÖYLÜNÜN VE ÜRETİCİNİN BELİNİ KIRMIŞ DURUMDA
Bir zamanlar Türkiye’yi doyuran ve hatta Doğu Kapı açıkken Ermenistan’a hayvan ticareti yapılan Kars’ta, şu anda etin kilosu 21 TL’den satılıyor. Tarım ve hayvancılığın merkezi olan Kars’ta bacası tüten son fabrika, Şeker Fabrikası da bir an önce satılarak elden çıkarılmak isteniyor. Böylece Kars’ta adeta pancar üretilmesin diye çaba sarf ediliyor. Yıllardır Doğrudan Gelir Desteği adı altında köylülere hak etmedikleri halde kaynağı belli olmayan paraların ödenmesi, köylüyü ve üreticiyi üretimden düşürdüğü gibi ülkeyi de dışa bağımlı hale getirdi.
‘YEMİ DE YEDİLER’ DİYE HABER YAPMIŞTIK
2009 yılında Kars’ta 34 yıllık Kars Yem Fabrikası 24 bin metrekare arsasıyla birlikte 835 milyara haraç mezat satılmıştı. Aynı fabrikayı devlet tekrar kurmak istese yaklaşık 2,5 milyar TL gerek. Peki, bu kaybın hesabını kim ödeyecek? Kim bu yönde Devleti zarara uğrattı ve Karslıyı cezalandırdı? Hayvancılığın merkezi olan Kars’ta yem fabrikanın siyasi yandaş birilerine peşkeş çekilmesi yerel Çağdaş Kars Haber Gazetesi’nde o zamanlar ‘Yemi de yediler’ şeklinde manşet atılarak haber olmuştu. 34 yıllık Kars Yem Fabrikası da, Et-Balık Kombinası, Süt Fabrikası ve Sarıkamış Ayakkabı Fabrikası gibi tarihe karışmıştı.
ŞİMDİ SIRA ŞEKER FABRİKASINDA, ÖNEMLİ OLAN PANCAR ÜTERİLMESİN!
Bu nedenle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker'de katılacağı, Kars milletvekillerimiz Prof. Dr. Yunus Kılıç ile Ahmet Arslan'ın girişimleriyle Ardahan- Kars-Artvin Kalkınma Projesi (IFAD) tanıtım toplantısının Kars'ta yapılmasını bir fırsat olarak algılamak istiyoruz.
ET AMBARI OLAN KARS’TA ET KOMBİNASININ OLMAMASI NE ANLAMA GELİYOR?
Oysa bir zamanlar Kars’ta kombina vardı ama binlerce metrekare arsa ve müştemilatıyla birlikte yok pahasına satıldı. Ardından da Süt Fabrikası devlet eliyle tarihe gömüldü. Ayakkabı fabrikası kapatıldı. Kaşarıyla Türkiye’de söz sahibi olan Kars’ta kaşar halen markalaşamadı. Şundan eminiz ki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in başkanlık yapacağı toplantıya hayvancılık sektöründen çok sayıda vatandaşın ve besicinin, STK temsilcisinin katılması bekleniyor. Ama birçoğu cesaret edipte dertlerini, sorunlarını ve serzenişlerini dile getiremeyeceklerdir.
KARSLILAR VEKİLLERİNE GÜVENİYOR!
Oysa Karslılar vekillerine güveniyor ve böyle bir toplantının Kars’ta gerçekleştirilmesinden dolayı son derece memnun olacakardır. Karslıların güven duyduğu ve bu yönde çok şeyler beklediği AK Parti Kars Milletvekilleri Prof. Dr. Yunus Kılıç ile Ahmet Arslan'da bu toplantı da Kars'ın hayvancılığının dünü, bugünü, neler yapılması gerektiği ve projeler ele alınacak. Kılıç’ın Kafkas Üniversitesi’nde etkin ve bölgenin tarım ve hayvancılık sorunlarına hakim olan biri olması Kars için bir artı değer…
KARS’A DERİ VER YÜN FABRİKASI DA GEREK!
İlimizin tek geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olmasına rağmen hayvan derisi ve koyun yününü işleyecek tek bir küçük işletme bile yok. Oysa Kars’ta iç tüketimi için bile yıl içerinde önemli derecede hayvan kesiliyor. Fakat kesilen bu hayvanların derileri değerlendirilemediği için Kars’a artı değer kazandırmıyor. Ayrıca Kars’ta Temmuz ve Ağustos aylarında kırkılan koyun ve kuzuların yünleri kesinlikle değerlendirilemiyor. Kars’ta bu aylarda koyun ve kuzuların yünlerini ve derilerini satın alan 2 veya 3 alıcı var. Köylüler ise deri ve yünlerini ‘yok pahasına nasıl elden çıkarız?’ Diye çaba harcıyor.
KARS’TA HAYVANCILIK CAN ÇEKİŞİYOR!
Yeni adıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in 14 Ocak 2012 tarihinde Kars’a gelecek olması nedeniyle geçimlerini tarım ve hayvancılıktan kazanan köylü ve besicilerle sorunları ve isteklerine dair konuştuk.
Görüşlerine başvurduğumuz üretici köylüler, ‘tarımdan zaten verdiğim emek karşısında para kazanamıyorduk. Mazot ve gübre pahalı. Ancak kendi ihtiyacımızı karşılıyorduk. Kars’ta yaz mevsimin de kısa sürmesi nedeniyle hayvancılıkla uğraşmak zorunda olduklarını ama özellikle AK Parti Hükümetinin dışardan getirttiği ne idiğü belirsiz hayvan etleri nedeniyle hayvanlarını satamadıklarını bu nedenle de zarar ettiklerini bir an önce ithal et uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğini’ belirtiyorlar.
Konuştuğumuz köylülerden Çaybaşı Köyü’nden Vural Ercan; “Dört kilo yemden bir kilo süt alabiliyoruz. Yemin kilosu 800 TL oldu. Biz sütü mandıraya 550 TL’den Satıyoruz. Pınar Süt’ün litresi marketlerde 2 TL. Oysa saman ve otun kilosu 700 TL’yi buldu. İlaç parası, veteriner parası, çoban parası gerisini sen hesapla artık.” diyor.
Ercan ayrıca “Benim ev hayvanlarıma ithal Gayri Müslim Angus Türkiye’ye girmeden önce çiftine 12 Bin TL veriyorlardı. Aylardan beridir de hayvanlarımı bin bir güçlükle beslediğim halde şimdi çiftine 8 Bin TL veriyorlar. Bu nasıl bir insafsızlıktır? Et pahalı diyorlar. Etin fiyatını düşüreceğiz diye ithali getirip piyasaya soktular. Getirilen etlerin de ne eti olduğu, hastalıklı mı? Sağlıklı mı? Oldukları belli değil. Yine geçenlerde Hükümet, etten alınan KDV’nin toptanda alınan yüzde 8’lik KDV sini düşürdü. Bu indirim ne üreticiye ne de tüketiciye yansımıyor. Sonuçta bu işten para kazanan zenginlerin ve spekülatörlerin işine yarıyor. Bizim perişan olmamızda cabası. Her geçen gün biraz daha zarar ediyoruz. Köylü perişan can çekişiyor resmen.
KAÜ kökenli Profesör Milletvekilimiz Prof.Dr.Yunus Kılıç, geçtiğimiz günlerde Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada, Türkiye’de havyacılığın şahlandığını ve hayvan sayısının hızla arttığını ifade etti. Ama Sayın milletvekilimiz gelsin bir Kars’ın mal meydanına da köylü ne halde görsün isteriz. Böyle bir tarım ve hayvancılık politikası olmaz. Türkiye’de bir an önce ithal et yanlışına son verilerek küçükbaş hayvan üreticilerini de destekleyecek yem, süt, mazot, gübrede sübvanse edecek uygulamalar hayata geçirilmelidir.
İTHAL HAYVAN KARS’I MAHVETTİ
Görüşlerine başvurduğumuz fakat ismini vermek istemeyen birçok hayvan tüccarı ve köylümüz ise “bu ithalat Kars’ı mahvetti. Önceden batıdan gelen besicilere Temmuz’dan, Ağustos’tan başlayarak kamyon kamyon mal yüklerdik. Her sene Kars’tan 2 bin kamyon hayvan çıkardı. Bu sene ithalat ve inip çıkan gümrük vergileri yüzünden 100 kamyon mal çıkmadı diyebiliriz. Kurbana götürülen hayvanlar ya ucuza satıldı ya da geri getirildi.
İthal yüzünden mal piyasasında fiyatlar yarı yarıya düştü diyebiliriz. Hükümetin belirsiz hayvancılık politikaları yüzünden besici de ‘elimde kalır, zarar ederim, satamam’ diye mal almaya korkuyor.” Bir an önce ithal et politikasından vazgeçilmesi gerektiğini söylediler.
Merkeze bağlı Çakmak Köyü’nde tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylülerde yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde dile getirdiler. “Bizim köyümüz de olduğu gibi birçok köyde de, Ziraat Bankası’nın iki veya üç kefil ve ‘Rehin’ yöntemiyle aldığı krediyle traktör aldı. Fakat kapımıza çektiğimiz traktörler, ahırda ki hayvanlarımızla eşdeğerdedir. Buna karşın hükümet ithal ete izin verdi. Ahırlarımız da ki hayvanlar alıcı bulamıyor. Peki, hayvanlarımızı kime satacağız ve traktör taksitlerimizi nasıl ödeyeceğiz? Her yıl düzenli olarak bölge dolu felaketi yaşar. Süt ile su fiyatı tartışılır hale geldi.”