Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Erhan Sarıkaya son iki yıldır Sağlık çalışanlarının üzerinde uygulanmaya konulan baskının insaf derecesini aştığını kaydetti.
BU GİDİŞE DUR DİYECEĞİZ…!
Sarıkaya yaptığı açıklamasında şunları söyledi :
“Sağlıkta görev yapan amirler asli görevlerini unutarak sendikal faaliyetlerde bulunmaktan çekinmemişlerdir. Bu kurum amirleri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmamıza rağmen bulundukları mevkileri çalışanlar üzerin de baskı aracı olarak kullandıkları için tehdit edilen arkadaşlarımız şahitlik yapamıyorlar. Bu durumdan cesaret alan idareciler baskılarının dozunu iyice artırma yoluna gidiyorlar. Türk Salık-Sen üyelerini istifa ettirmek için kurumlarda adeta ikna odaları kurmuş bulunmaktalar.
ARTIK YETER ….!
Bu yöneticiler tarafından Türk Sağlı-Sen den istifa edip kendi sendikalarına geçmeleri kendileri için hayırlı olacağı yönünde tehditler yapmaktadırlar. Hatta Türk Sağlık-Senden istifa etmeleri bile yeterli olacağını belirterek aba altından sopa göstererek insanları tehdit etmekten kaçınmamışlardır.
Türlü menfaat önerileri ile iknada başarı sağladıkları arkadaşlara rahat birimlere görevlendirilmelerini sağlayan malum sendika yöneticileri, ikna edemedikleri insanları ise
Sürgün kampları gibi bir birimde toplamakta Kurum amirleri ise bu arkadaşlarımızın çalışma şartlarını iyileştirmek için herhangi bir çalışma yürütmemektedirler.
Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Servislerinin fiziki şartlarının kötü olduğunu bildiği halde sorumluluğu tamamen hemşirelere yüklemek insaf dedirtecek bir hal almıştır. Günde ortalama 100 hastanın yatarak tedavi gördüğü bir birimde yatak sayısının yetersiz olmasının bir odada on kişinin tedavi görmesinin mümessibi hemşireler değildir.
Çözüm üretecek olan sağlık çalışanları değil, insanımızın en kaliteli sağlık hizmetine ulaşması için gerekli tedbirleri alması gereken sayın idarecilerin bizzat kendileridir.
Buradan siz basın mensuplarının aracılığı ile sayın il sağlık müdürüne sormak istiyorum defalarca kendisini bu tür sendikal faaliyet içerinde bulunduğu yönünde şikayetler aldığımızı bu duruma sebebiyet vermemesi gerektiği idareci olarak her çalışanına eşit mesafede olması gerektiğini hatırlatmamıza rağmen bu tür şikayetler devam etmektedir. Kendisinin böyle bir çalışması yok ise bu tür söylem eylemlere şahsının ismini kullanarak üye kaydeden malum sendikanın yöneticileri hakkında bir işlem tahsis etmiş midir.
Usulsüz görevlendirmelerle 4688 sayılı sendikalar kanunun ilgili maddelerini hiçe sayarak Türk Sağlık-Sen sendikasının onurlu yöneticileri başka, başka birimlere sürerken. Çalışanların haklarını korumak amacıyla odasına gelen Şube başkanı ile kavga etmekten kaçınmayarak adliyelik olan Sayın Sağlık müdürü malum sendikanın yöneticileri gerek il sağlık müdürlüğünde gerekse Kars devlet hastanesinde idarecilerin odasında onların makam masalarına kadar oturma, onları yönlendirme cesaretini görmezden mi gelmektedir bu malum sendika yöneticileri bu cesaretlerini kimden veya kimlerden almaktadır.
Türk Sağlık-Sen Kars Şubesi olarak üyelerinin maruz kaldığı bu baskıya artık kayıtsız kalmayacağız kamuoyunda gerekli desteği bulmak için yazılı ve görsel basının yanı sıra ilgili birimlere şikâyetlerimizi götüreceğiz iddialarımızın tespiti için mülkiye müfettişleri talep edeceğiz.
Konuyu ulusal basınında gündemine getirmek için gerekli adımları hızla atacağız artık yeter bu zulme bir son verilmeli idareciler kanundan aldıkları gücü çalışanlara baskı aracı olarak kullanamaz.
Bu serzeniş sadece bizim değil bu tür baskı ve zorlamalara maruz kalan arkadaşlarımız serzenişidir.
Bıçak kemiğe dayanmıştır.
Sayın Kars valimiz Ahmet Kara’nın konuya duyarlılık göstermesini bu tür davranışlara mahal veren kişilere bir dur demesini bir kamu çalışanı ve Sendika Şube Başkanı olarak talep etmekteyim.”