Enver Paşa’nın, memleketi dolandırıp, köşeyi dönüp, bolca servetle Avrupa’ya kaçmadığını, Sarıkamış’ta yarım kalan hesabını tamamlamak isterken şehit olduğunu kaleme alan Settar Kaya’nın işte o yazısı…
ENVER PAŞA
"Enver bir güneş gibi doğmuş, bir gurüb ihtişamıyla batmıştır, arasını tarihe bırakalım" M. Kemal Atatürk.
Enver Paşa denilince akla Sarıkamış Harekâtı gelir. Bu yanlış olmasa da, eksik bir değerlendirmedir.
Sarıkamış Harekâtı, Birinci Dünya Savaşı içerisinde yaşanmıştır. Dünya Savaşı sona erdiğinde Osmanlı’nın toplam insan kaybının 1 milyon kişinin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Sarıkamış’ta kaybımızın birçok kaynakta 90 bin kişi olarak gösterilmesine rağmen, bazı tarihçiler bu sayının oldukça abartıldığını ve gerçek kaybın 15–20 bin civarında olduğunu yazmaktadırlar. 90 bin rakamının 1914–1920 yılları arasında Birinci Dünya Savaşı ve ardından Ermeniler’e karşı verilen Kars Savaşı sonucu ölen kişi sayısına denk gelebileceği de ifade edilmektedir.
Bununla birlikte tarihi zaferlerle dolu Türk Milleti’nin yaptığı savaşlarda kazansın veya kaybetsin binlerce kaybının olduğu savaşların kaçınılmaz sonucudur.
Bir destan yazdığımız Çanakkale’de düşmana geçit vermedik ; fakat 250 bin şehit verdik. Bölücü terörle mücadelede de 30 bin insanımızı kaybetmedik mi?
Yapılan bu savaşları ve verilen bu kayıpları bugün farklı bir bakış acısıyla değerlendirirsek, belki de birçoğu savaşmadan da kazanılabilirdi. Yahut da savaşlar farklı taktiklerle veya farklı mevsimlerde yapılmış olsaydı kayıplarımız bu derece ağır olmayabilirdi.
Muhakkak ki o günün şartlarını günümüzden bakarak değerlendirmek bizi doğruya ulaştırmaz.
Sarıkamış Harekâtı tarihteki yerini almıştır. Olayın bütün yönleriyle değerlendirilmesi uzmanlara bırakılmalıdır. Enver Paşa düşmanlığı üzerinden tarih anlayışı yanlıştır.
Türk Milleti, Mustafa Kemal’in önderliğinde Anadolu’da kurtuluş mücadelesi verirken, Enver Paşa’da Türkistan’a geçmiş oradaki Türkler’i esaretten kurtarmanın yollarını arıyordu. Bu uğurda bir Kurban Bayramı günü 4 Ağustos 1922’de Bolşevik Ruslarla çarpışırken ecel şerbetini içti. Yani memleketi dolandırıp, köşeyi dönüp, bolca servetle Avrupa’ya kaçmadı, Sarıkamış’ta yarım kalan hesabını tamamlamak isterken şehit oldu.
41 yıllık ömrüne neredeyse bir asrı sığdıran bu kahramana devletimiz sahip çıktı. Kemiklerini törenle Türkistan’dan getirdi ve resmi şehitleri listesine ekledi.
Ermeni’nin, Rus’un Enver Paşa’ya kızmasını anlarım. Bizimkiler ne ister anlamak mümkün değil.
Hatırlanmalıdır ki; Enver Paşa, Sarıkamış Harekâtı’nı 37 yıldır Rus ve Ermeni işgali altında bulunan Kars ve Sarıkamış’ı kurtarmak için yapmıştı. Yani bizim nenelerimizi, dedelerimizi kurtarmak için. Fakat başaramamıştı, ya başarsaydı?
Şehadetinin 99. yılında rahmetle anıyorum, ruhu şad olsun.
Settar KAYA