İşte Settar Kaya'nın ZİYO yazısı...
ZİYO’YA MİNNETTARIZ
Sahi Ziyo da olmasaydı ne olurdu Kars’ın hali?
Uzun yıllardır bu şehirde kültür ve sanat adına yaprak kımıldamıyorken,
Karslıları gündelik hayatın sıkıntısından, stresinden kim uzaklaştırabilirdi?
Hayat pahalılığının canından bezdirdiği insanımızın asık suratını bir nebze de olsa kim gülümsetebilirdi?
Kutuplaştıran, ötekileştiren anlayışın hüküm sürdüğü, herkesin birbirine kuşkuyla baktığı bir ortamda, hepimizi ortak bir ilgide kim buluşturabilirdi?
Haberlerde kin kusan siyasetçilerin, tartışma programlarında dilleriyle zehir saçan sözüm ona gazetecilerin, akademisyenlerin zihinlerimizde yarattığı sisi kim dağıtabilirdi?
Aramızda Allah’ın yarattığı en saf ve temiz haliyle hala yaşayan insanlar olduğuna bizi kim inandırabilirdi?
“Sevgilin var mı ” sorusuna : “var, kömür yığır” cevabıyla her şeye rağmen gerçek aşkların ölmediğini nereden öğrenecektik?
“Bir türkü söyler misin” diyene “olmaz Muharremliktir” cevabındaki inanca samimi saygıyı kimde bulabilirdik?
Kars’a her yıl on binlerce yerli turist geliyor. Kentin tanıtımı adına bireysel birkaç girişimci, cefakar aşıklarımız ve fedakar folklörcülerimizin şahsi gayretleri dışında kamu kurumları ne yapıyor? Hiçbir şey.
Gelen misafirler kentin tarihi, kültürü, medeniyeti, gelenekleri, görenekleri hakkında hangi bilgileri öğrenip dönüyorlar?
İşte Ziyo, bu kriz ortamında iktidarımızı bu büyük tanıtım masrafından kurtarma anlamında da önemli bir misyon üstlenmiş. İktidarın kültür ve sanat faaliyetlerine "boşuna" para aktarmasını önlemiştir.
Yerine göre Türkü söylüyor, yeri geldiğinde oynuyor, ihtiyaç hasıl olduğunda da orkestraya dahil olup çalıyor. Daha ne yapsın?
Bu nedenle, sayın milletvekillerimizin yerine olsam, Ziyo’ya Kültür Bakanlığı’ndan bir kadro tahsis ettirir, üstün hizmet madalyasıyla da ödüllendiririm.
Ziyo’yu çıkarırsak geriye renksiz, heyecansız, tekdüze bir sosyal hayata sahip Kars kalmaz mı?