Şarkıcı ve Oyuncu Şevval Sam, nereli olduğunu soranlara "Çorbalıyım" dediğini söyledi ve nedenini açıkladı: "Köklerimin uzandığı yerler çorba gibi karışık... Selanik, Macaristan, Kırım, Malatya ve Kerkük..." "Bağımsız bir ruhum var. Kendimi hiçbir yere ait hissetmedim" diyen ünlü şarkıcı; Food and Travel dergisinden Mine Akverdi'ye yemek ve seyahat tercihlerini anlattı.
KAYBOLMAYI SEVERiM
Seyahate çıkarken hiç plan yapmam. Büyük otellerde kalmayı sevmem, sırt çantasını alıp gider pansiyonlarda, hatta karavanda kalırım. Geldiğim yerlerde sokaklarda kaybolmayı tercih ederim.
İş yemek yemeye, oturup bir şeyler içmeye geldiğinde ise tamamen sezgisel davranırım. Beğendiğim yere otururum. Bu yüzden aynı zamanda hafızam da hiç iyi olmadığı için yurt dışı gezilerimde spesifik adres vermek benim için zor.
BOŞ ÇANTAYLA GİDERİM
Bir yere gidip de eli boş döndüğüm vakî değildir. Bu yüzden boş çantayla gider, onu doldurup gelirim. Kars'tan peynir, bal, yağ, kaz, Iğdır'dan elma, Kazdağları'ndan zeytin, zeytinyağı getirdim. Urfa'dan bakırlar, kilimler, Karadeniz, Ürgüp ve Diyarbakır'dan o yörelere özgü şalvar, etek, çarşaf, yemeniler aldım.
Alaçatı'dan sakızlı reçeller, Antakya'dan zahter, Diyarbakır'dan kına, Paris'ten karamela, Almanya'dan Alman ekmeği getirdim. Hiç üşenmedim, Meksika'dan Kocaman kilimler ve dev testiler alıp İstanbul'a taşıdım.
Kocaman bir mahalle
Her gittiğim yerde pazar gezmeyi, fırından ekmek, bahçeden domates alıp yemeyi, bir teyzenin ikram ettiği reçeli ekmeğime sürmeyi seviyorum. İnsanlarla hemen sohbete giriyorum.
Nereye gitsek insanlar evlerinde ağırlıyor, bizlere ev reçeli, ev keki, ev tereyağı yediriyor. Her yerde mutlaka bana selam veren, bir şeyler ikram eden birileri çıkıyor. Türkiye'de sanki Kocaman bir mahallede yaşıyor gibiyim.