Men aşığım karabağ,
Kara salkım karabağ,
Tarhan cennete dönse
Yaddan çıkmaz karabağ,
25-26 Şubat 1992 tarihinden bu yana tam 21 yıl geçti. Hocalı ve Karabağ’da gaddarca ve akıl dışı bir vahşetle geçen; topraklarında tüm mallarına ve canlarına kastedilen insanların acılarıyla geçen koskoca 21 yıl!
Azerbaycanın Türk Dünyası’ndaki önemi onun kahramanlıkları ve başına getirilen büyük felaketlere geçmeden önce , bu soylu Türk ülkesinin tarihin akışı içindeki önemi ve onun büyük kurtuluş mücadelesine göz atmak gerekir.
Moskova nın Kafkaslardaki tam hakimiyet arzusu, Azerbaycan üzerinde oynanan sinsi oyunların hiç ara vermeden tarih sahnesinde kalmasına sebep olmuştur. Azerbaycan ‘ın başına getirilen felaketlerin tarihi Güney Azerbaycan’ın Ruslar tarafından işgal edilmesinden sonra 22 Şubat 1828’de imzalanan İran ve Rusya arasındaki Türkmençay Atlaşmasının imzalanmasıyla başlamıştır. Türkmençay Atlaşmasının imzalanmasıyla Azerbaycan toprakları üzerinde Moskova’nın koruyup himaye ettiği bir Muhtar Ermenistan Devleti yaratma faaliyetlerinin uygulanmasına geçmiştir.
Türkmençay Antlaşması’yla Azerbaycan’ın hakimiyetinde bulunan Revan, Nahçivan ve Karabağ Hanlıklarının Moskova’nın emrine verilmesi, başta Azerbaycan olmak üzere, bugün Türk Dünyasının Kanayan yarası Karabağ ihtilafının ilk tohumlarını ekilmesine sebep olmuştur.
Tarihi gerçeklerin ışığında, Azerbaycan’ın bölünmez parçası olan Revan, Nahçivan ve Karabağ Hanlıklarının o zamanki siyasi ve idari statüsünden koparılarak Ermenilere bir muhtariyet yaratmak için Rusların idaresine verilmesi ve nihayetinde de Azerbaycan’ın da kendilerinin kontrolüne verilmesi niyetinin de başlangıcı olmuştur.
Ruslar, bu emellerine 1918’ de Revan Hanlığının toprakları üzerende bir Ermeni devleti kurarak ulaşmışlardır. Kurulan bu Ermeni devletinin en büyük amacı kendilerinin kontrolleri altında, Türk Dünyası ve Türk Coğrafyasın da Tampon bir Ermeni devlet olması idi .
Ağızlarından çıkan 2 kelimeden biri soykırım sözcüğü olanlar, bütün politikalarını inkar ve yalan üzerine kuranlar, Ey insan hakları savunucuları! Hocalı için neden susuyorsunuz. İşte yakın tarihimizin ve tüm dünyanın gözü önünde vahşice yapılan soykırımı niçin görmüyorsunuz.
Hocalı, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde Askeran ile Hankendi arasında bulunan, yaklaşık 10 Bin’e yakın kişinin yaşadığı stratejik bir öneme sahip bir yerleşim yeridir. Ağdam –Şusa, Hankendi- Askeran yolların birleştiği yerdir ve Karabağ’ da mevcut tek hava alanı burada bulunmaktadır. Ayrıca demiryolu da buradan geçmektedir.
1992 senesinin 25 Şubat’ını 26 Şubat’a bağlayan gece ağır silahlarla donatılmış Ermenistan Silahlı Kuvvetleri, Hankendi’de yerleşen 366. Rus motorize Zırhlı Birliği alayının da desteği ile Hankendi ve Askerandan Hocalı’ ya doğru saldırıya başlamışlardır. Saldırının daha ilk saatlerinde, 366. Rus motorize Zırhlı birliklerinden atılan Füze ve top mermileri ile Hocalı Hava Meydanı tamamen tahrip edilerek, kullanılmaz hale getirilmiştir. İlk belirlemelere göre o anda orada 200’e yakın masum insanımız hayatını kaybetmiştir. Hocalı’ya yapılan bu saldırılarda toplam 613 kişi vahşice öldürülmüştür. 1275 kişi de esir alınmıştır. Ayrıca 150 kişi de kayıptır.
Hala yürürlükte olan Ermenistan Parlamentosu’nun 1 Aralık 1991 tarihli Karabağ’ın Ermenistan’la birleştirilmesine dair alınan kararı ile birlikte 29 Aralık 1991 tarihinde Hankendi’nin resmen işgaliyle başlayan vahşet;
26 Şubat 1992’de Hocalı’da;
8 Mayıs 1992’de Şuşa’da;
18-19 Mayıs 1992’de Laçin’de;
2 Ekim 1992’de Hocavend’de;
27 Mart-3 Nisan 1993’de Kelbecer’de;
23 Ağustos 1993’de Fizuli’de;
31 Ağustos 1993’de Kubadlı’da;
7 Eylül 1993’de Ağdere’de;
23 Eylül 1993’de Ağdam’da;
23 Eylül 1993’de Cebrayıl’da ve
29 Ekim- 1 Kasım 1993’de Zengilan’da yapılan soykırımlarla devam etmiştir.
Hocalı Soykırımı’nı Ermenistan’ın bugünkü Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’ın emri ile gerçekleştirilmiştir. Bu soykırımlardan sorumlu olan kişi hala Ermenistan devlet başkanıdır.
Dünya ve İnsan hakları savunucuları bu duruma seslerini çıkarmamaktadırlar. Çünkü Soykırıma uğrayan milletin Adı Türk milletidir ve işte bu yüzden ondan sesleri çıkmıyor.
Sarkisyan’ın “Biz bunu Azerbaycanlılara ibret olsun diye yaptık” demesi yanına kâr mı kalacaktır? Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın "Biz Karabağ’ı aldık, gelecek nesillerimiz Ağrı’yı almalıdır." sözleri günümüzde hem Azerbaycan, hem de Türkiye’ye karşı açık bir tehdit değil midir.
Türkiye her şeyden önce Hocalı soykırımını tanımalıdır. Kolombiya’nın Meksika’nın ve Pakistan’ın tanıdığı bu soykırımı Türkiye niçin kendi parlamentosunda hala tanımaz?
Uluslararası alanda işgal olduğu kabul edilmesine rağmen dünya bu vahşi soykırımın gereğinin yapılmasına hala ses çıkartmamaktadır.
Rusya- İngiltere -Amerika-Fransa-Yunanistan, Ermenistan’la anlaşıp ve bütün Ermeni politikalarına ve propagandalarına her türlü destek verilerek Ermenistan’ın kazançlı çıkmasını sağlıyorlar . Ama hep hayatını, malını vatanını kaybeden, vatanında, yurdunda mülteci konumuna düşen hep Türkler olur…
Başta Hocalı olmak üzere tüm Türklere karşı yapılan soykırımları unutmayacağız unutturmayacağız.