Kars Valiliği, İl Özel İdaresi il genelinde susuz köy kalmaması için var gücüyle çalışıyor. Son olarak da geçtiğimiz haftalarda Digor İlçesi’ne bağlı Bacalı Köyü’nde su açılışı yapıldı. Ardından da diğer susuz köylerde çalışmalara devam edildiği belirtildi.
BU BİZİM AYIBIMIZDI
Susuzluğun kent ve kırsal alanlarda büyük sıkıntılar getirdiğini her ortamda söyleyen Vali Ahmet Kara, susuz köy olduğunu bildiğinde üzüldüğünü ve ellerinden gelenin fazlasıyla bu sorunların giderilmesinde çaba harcadıklarını belirtti. Vali Kara, “Bugün dünyada gördüğümüz kentlerle kırsal arasında aynı olan görüntüyü Türkiye’de de yaşamak istiyoruz. Maalesef şu anda ülkemizde kentlerimiz ve köylerimiz birbirinden çok farklıydı. Kentte musluklardan sular akarken Bacalı Köyümüzde suyumuz yoktu. Bu bizim ayıbımızdı. Ama çok şükür Cenab-ı Allah nasip etti ve Bacalı’ya gidip hem Kura’n Kursunu hem su şebekesini hem de köyün çok elzem ihtiyacı olan köprünün açılışını yaptık.” dedi.
SU GİBİ AZİZ OLUN
Tüm bu yapılan hizmetlerin kalıcı hale gelebilmesi ve korunabilmesi için de çağrı yapan Vali Kara, bu eserlerin güle güle ve güzel günlerde kullanılmasını arzu ettiğini vurgulayarak, “Su gibi aziz olun. Su gibi ömrünüz uzun olsun. Sağlığınız, sıhhatiniz daim olsun. Rızkınız bereketli olsun.” Dualarıyla karşılaştıklarında da duygulandıklarını kaydetti.
İNSAN SUSUS OLMAZ
Vali Kara ayrıca, “Biz Müslüman’ız. İnsan susuz olmaz ama Müslüman hiç susuz olmaz. Dolayısıyla bu suyu geç açmaktan üzüntü duyuyorum. Özellikle en çok suyun zorluğunu, sıkıntısını annelerimiz, bacılarımız, hanım kardeşlerimiz çekiyorlar. Bizim toplumumuzda böyle bir gelenek var. Su olmadığı zaman başka yerden suları kadınlara taşıttırıyoruz. Şimdi tek sorunumuz herkes sularını açtığı zaman musluklarını açık bırakıyorlar. Açık bırakınca da yukarı evdeki sular azalıyor. Muhtarlar onu takip etseler çok güzel olur.” diye konuştu.
OKULU YARIDA BIRAKMAK YOK
Eğitimlerine devam eden öğrencilere de seslenen Vali Kara, okulu yarıda bırakmak gerektiğinin altını çizerek, “Ben de sizin köyünüz gibi bir köyde yetiştim. Ben o zamanlar marangozluk kursuna gidiyordum. Babam ilkokuldan sonra okutmuyordu. Marangozluk kursunda Vali kurdele açarken bende makası tutmuştum. Ondan sonra ortaokul açılınca babam gönderdi. Her şey olabilirsiniz. Hiçbir engel yok. Yeter ki kafaya koyun. Bir de çalışkan olacaksınız. Sadece derslerde değil, hayatta çalışkan adamlar kazanıyor. Tembeller kaybediyor. Yani çalışkan değilseniz, her alanda birileri gelip sizi yavaş yavaş sollayıp geçiyor. Onun için her alanda çok çalışacağız. Yani evimizde de elbiselerimizi derli toplu toplayacağız. Annemize de yardım edeceğiz.” nasihatinde bulundu.
DİN KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR
Kars genelinde açılışı yapılan Kur’an Kurslarıyla ilgili görüşlerini dile getiren Vali Kara, “Bizim memlekette büyüklerimizin zamanında yoktu bu tür müesseseler. Onlar eksikler ama biz ve bizden sonrakilerin eksik kalmaması lazım. Buralarda görev alanlarda eksiği olursa önce İlçe Müftüsüne, İl Müftümüze söyleyecekler. Ama baktılar ki çözülmüyor bana direk intikal ettirebilirler. Buranın eksiklerini gidermek bize ait. Ama burada çocukları dolu dolu yetiştirmek de buradaki görevliye ait. İslam’ı öğretecekler. Kimsenin tekelinde olmayan bir din. Allah’ın dini, Allah’ın seçtiği dindir. En mükemmel din. Ne kadar güzel bir şey ki hem ücret alacaksın hem de Allah’ın rızasına uygun dini öğreteceksin.” diye konuştu.
BU GEÇ KALMIŞ ESERLERDEN DOLAYI LÜTFEN BİZİ BAĞIŞLAYIN
Bu tür eserlerin bugünlere kalınmasını “geç kılınmış” olarak değerlendiren Vali Kara, şöyle konuştu:
“Tabi ki bütün medeniyetler, bütün kültürler, bu tür eserlerle kayım olurlar. Bu eserler sayesinde medeniyetler olur. “Kur’an-ı Kerim asılı olduğu oda da ayaklarımı uzatıp yatamam” diyen Ertuğrul Gazilerin, Osman Gazilerin ve Osmanlı Devletine, Selçuklu Devletine yön veren manevi mimarların Mevlanaların, Hacı Bektaşların, Yunus Emrelerin olduğu gibi bu memleketin ilerlemesinde medeniyetin oluşmasında birçok bilim adamının, mühendisin, Mimar Sinanların da çokça katkıları olmuştur. Bizler, Selçuklular ve Osmanlılar gibi iki ecdat medeniyetin varisleriyiz. Onlar medeniyetlerini kurarken Balkanlardan Yemen’e, Hicaz’a kadar hanlar, hamamlar, çeşmeler, camiler, kervansaraylar, eserler oluşturdular. Oralara da damgalarını, mühürlerini vurdular. Biz bugün onların torunları olarak daha yeni köylerimize su getiriyoruz. Kura’n kursu yapıyoruz. Köprü yapıyoruz. Bu geç kalmış eserlerden dolayı lütfen bizi bağışlayın. Bu eserler geç kalmıştır.”
DEVLET BUGÜNE KADAR ANCAK TOPARLADI
Vali Kara daha sonra şunları söyledi:
“Balkanlarda da eserlerimiz vardı. Mısır’da da vardı. Hicaz da demiryolumuz vardı. Fakat ne olduysa oldu. Bilimde, maliyede gerileme, sınırlarımızı kuvvetli devletlerle sınırdaş olması, kendini yenileyememe hangi sebeplerle sayarsanız sayın bir devlet yok oldu. Yeni bir devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti (TC) oluştu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tabi ki savaştan çıktıktan sonra kimisi gazi, kimisi şehit oldu. Ama kalanlar ya çocuklardı ya yaşlılardı ya da gazilerdi. Onun için devlet bugüne kadar ancak toparladı.”