Tacettin DURMUŞ
S.S. Susuz İlçesi Cilavuz Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin de ortak olarak yer aldığı, 1 Ekim 2020 tarihinde başlayan ve 1 yıl devam eden projenin kapanış toplantısına, Susuzlu gazeteci Deniz Zeyrek ve CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve Avukat - Aktivist Tuba Torun katıldı.
Susuz Belediye Başkanı Oğuz Yantemur’un ev sahipliğinde bir otelde gerçekleştirilen toplantıya CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman, İl Başkan Yardımcısı Selahattin Özsahin, CHP Kadın Kolları Başkanı Tülay Çelik, S.S Cilavuz Kadın Kooparatifi Başkanı Kader Yazar, Proje Koordinatörü Cihan Göç, Hanak Belediye Başkanı Ayhan Büyükkaya, Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Berna Taşdemir, CHP Kars Eski Merkez İlçe Başkanı Onur Uludaşdemir de katıldı.
Toplantıda yapılan konuşmalarda, bir yıl süren proje marifetiyle Susuz’da özellikle yetişkin erkekler ve erkek çocuklar arasında toplumsal cinsiyet temelli sorunlara dair farkındalılığın artığı ve toplumsal cinsiyet konularının yerel kamuoyunda daha görünür ve konuşulur hale geldiği belirtildi.
CHP’li Susuz Belediye Başkanı Oğuz Yantemur’un girişimleri sonucu hayata geçirilen projenin kapanış toplantısında yapılan sunumda, Kars ve çevresinde yaygın olan toplumsal cinsiyet temelli sorunlarla ilgili olarak Susuz halkının farkındalığının arttığı da belirtildi.
Yapılan sunumda ayrıca 1 yıl içerisinde yapılan faaliyetler ve çalışmaları anlatan sunum ile birlikte yapılan belgesel de katılımcılara izletildi. Uygulanan proje kapsamında hedef kitlenin ise S.S Cilavuz Kadın Kooperatif üyesi kadınlar dahil olmak üzere ilçede yaşayan kız ve erkek çocuklarla birlikte yetişkin kadın ve erkekler ve ilköğretim okulu öğrencilerin olduğu da hatırlatıldı.
Kapanış toplantısında konuşan Susuz Belediye Başkanı Oğuz Yantemur, projenin ilçesinde amacına uygun bir şekilde uygulandığını belirterek, cinsiyet ayırımcılığının, genel anlamda bireylere cinsiyetlerinden dolayı toplumda adaletsiz bir şekilde davranılması olduğuna dikkat çekti.
Bu önemli projeyi Susuz Belediyesi ve Susuz ilçesi Cilavuz Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Hollanda Büyük Elçiliği'nin destekleriyle hayata geçirdiklerini de söyleyen Başkan Yantemur, “Projemizin amacı, çocuk yaşta evlilikleri önlemek ve bunlara etkili şekilde müdahale etmeye yönelik bir dizi etkinliği içermektedir. Bunlar çocuk yaşta evliliklere yol açan ana faktörleri tespit etmek; çocuk yaşta evliliklerin ortadan kaldırılmasının önündeki engelleri tespit etmek; risk altındaki çocuklara ulaşabilmek. Çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi için yerelde bilgilendirici çalışmalar yapmak. Bu kapsamda kadınlarla, çeşitli sektörlerde çalışan kamu görevlilerine yönelik eğitim programları yapmak Toplumsal farkındalığı arttırmak ve olumlu örneklere katkı sağlamak için annelere, babalara ve ergen kız ve erkek çocuklarına yönelik toplum temelli eğitimler dahil olmak üzere toplumsal dönüşüm odaklı bir dizi faaliyet düzenlenmekti. Amacımız, çocuk yaşta evliliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çabaların desteklenmesidir. Ayrıca, bu konuda toplum düzeyinde olumlu örneklerin desteklenmesi ve tutum değişikliğinin teşvik edilmesine yönelik çalışmalar yürüttük. Bu çalışmalarımızda bizlere destek veren Holanda Büyükelçiliğine, çalışmalarımızda her aşamasında bizlerden desteğini esirgemeyen sevgili Gazeteci Deniz Zeyrek'e, yine fikirleri ile bize rehberlik eden Tuba Torun'a ve bizlere destek veren tüm konuklarımıza teşekkür ediyorum.” dedi.
TUBA TORUN ”İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ İLERİ Kİ TARİHTE TEKRAR İMZALAYACAĞIZ”
Başkan Yantemur’un ardından söz alan CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve Avukat - Aktivist Tuba Torun da, İstanbul Sözleşmesini ileri ki tarihlerde daha kapsamlı bir şekilde tekrar imzalayacaklarını ileri sürdü.
Torun, Kars’ın bu konunda gereken önemi görmeyen illerden birisi olmasına rağmen, geçmişte Cilavuz Köy Enstitüsünün özellikle Susuz da ilerici bir görüş kazandırdığını hatırlattı.
Bu durumun genel olarak politikalarla ilgili bir durum olduğunu da söyleyen Av. Tuba Torun, “Türkiye’de özelikle kadın alanında belirlenen politikalar her bölgeyi etkiliyor. Özellikle İstanbul Sözleşmenin 4 temel ayağından biri politika üretmekti. Yani önleme, koruyucu tedbirler, soruşturma kovuşturma ve cezalandırma sistemi bunlar tamam. Ama diyor ki sistemde yer alan şiddeti önlemeye yönelik bütün o boşlukları politikalarla kapatmalısınız. İşte bu politikaları illaki yasal olmasa da uygulamalar üzerinde de planlamalısınız. O oy birliği ile imzalan o metin bir gece vakti geri çektiler. Bu karar hepimiz için bir düş kırıklığıydı. Hepsinden öte Türkiye için de son derece geri gitmeye yönelik bir hamleydi. Ama bu baskıların karşılığında çok gelişmiş ve anında bir araya gelip tepki veren, bir şeyleri değiştirebilen, kadın hakları bakımında ileriye gitmeye yönelik o yasal düzenlemelerin önüne geçebilecek kadar bir kadın hareketi gelişti. Bu hareket şu anda Türkiye’deki en başarılı harekettir. Bu durum makro siyasete de bir örnektir. Bu bakımdan ‘İstanbul Sözleşmesine dokunmayın’ derken, aslında İstanbul Sözleşmesinin de ne olduğunu hepimiz öğrendik. Umarım ilerleyen süreçte ve siyasette iyi bir yere geldiğinde biz bu sözleşmeyi daha da geliştirerek ve daha da kapsamlı haliyle ileri ki tarihte tekrar imzalayacağız” diye konuştu.