Kars Tarım İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şube Müdürü Ziraat Mühendisi Murat Kardaş tarafından, “Tarla Faresi ile Mücadele” çalışmaları kapsamında, yıl içerisinde merkezde ve 7 ilçede toplam 165 köyde 22 bin 13 çiftçiyle eğitim toplantıları düzenlenerek çiftçilerin konu hakkında bilgi sahibi olmaları sağlandı.
Ayrıca Bitki Koruma Şube Müdürlüğü tarafından Tarla Faresi ile ilgili bin adet el broşürü basılarak eğitimlerde çiftçilerimize dağıtıldı.
Konuyla ilgili Tarım İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, tarla farelerinin kültür bitkilerine yaptığı zararları önleyebilmek ve etkili bir tarımsal mücadele yapabilmek için; yaşayışlarını, davranışlarını ve zarar şekillerini bilmek gerektiği anlatıldı.
Zararlı tarla farelerinin yurdun bütün bölgelerinde bulunduğuna dikkat çekilerek, vücutlarının hantal görünümlü olduğu, başlarının gövdeye göre iri, vücut uzunluğu 9 ile 18 santim arasında olduğu belirtildi.
Tarla farelerinin toprak altında açtıkları yuvalarda aile düzeni içinde yaşadıkları, yuvaların galerilerle birbirlerine bağlı olduğu, ergin ve yavruları ile besin depoladıkları yuvaların ise ayrı ayrı olduğu ifade edildi.
TARLA FARELERİ VE MÜCADELEDE ÖNEMLİ BİLGİLER
Her sistemin, toprak yüzüne açılan 10-12 adet deliği bulunur. Bu delikler genellikle birbirine yakındır. Bazen 1 metrekarede 5-6 adet delik yan yana olacak şekilde bulunabilir. Fareler, yağış ve toprak işlemeleri gibi nedenlerle tahrip edilen yuvalarını kısa sürede tamir ederler veya yeni sistemler oluştururlar. Dış etkenlerle ya da besin maddelerinin yetersizliği nedeniyle terk edilen sistemlerdeki galeri ağızlarına: işlek olmayan delik; çalışan sistemlerdeki galeri ağızlarına ise işlek delik denir. Tarla farelerinin üreme güçleri çok yüksektir. Yavruları iki ay içerisinde cinsel olgunluğa ulaşır ve doğum yapabilirler. Tarla fareleri 6 ila 10 arasında yavru doğurabildikleri gibi, yılda 5-6 doğumda yapabilirler. Tarla farelerinin çoğalmasını tilki, baykuş, yılan, sansar, kokarca gibi hayvanlarla, açlık ve olumsuz iklim koşulları gibi etkenler önler.
Tarla fareleri; buğday, arpa, çavdar, yulaf, pirinç, mısır, baklagiller, endüstri ve yağlı tohumlar gibi tarla bitkilerine, meyve sebze bahçelerine, çayır-mera alanlarından genç ormanlara kadar her türlü bitki için zararlıdırlar. Ürünleri ve besinleri kesmek, kemirmek, yemek ve yedikleri miktarın en az 10 katı kadar kısmını da kirletmek suretiyle zarar verirler. Yoğunluklarına bağlı olarak bu zararlıları % 100’e çıkabilir. Nitekim bazı yıllar yaşanan tarla faresi salgınları nedeniyle, üreticilerin çoğu hasat yapamadan tarlalarını sürmek zorunda kalmıştır.
Ergin bir tarla faresinin günde ortalama 25 gram yeşil, 15 gram kuru yem yiyebildiği dikkate alınırsa, ekonomik yönden ne derece önemli kayıplara yol açabildikleri ortaya çıkar. Bu zararın ortadan kaldırılması için tarla faresine karşı geniş çaplı mücadele yapılması şarttır. Tarla faresinin çoğalması doğal düşmanlarla ve diğer önlemlerle azaltılabilmesine karşın kimyasal mücadelede çok önemlidir.
TARLA FARESİ DELİKLERİ GÖRÜLDÜĞÜ ANDA MÜCADELEYE BAŞLANMALIDIR.
1-Fareler çok fazla üreme yeteneğine sahiptirler.
2-Şüpheli ortamda üremezler.
3-Uzman yardımı alınmalıdır.
4-Mücadele tüm köyün katılımı ile birlikte yapılmalıdır.
5-Fare ile mücadele uzman kontrolünde, bilinçli ve çevredeki insanlara, çocuklara ve diğer canlılara zarar vermeden yapılmalıdır.