TGB Kars İl Başkanlığından, Kur'an-ı Kerim yakılmasına sert tepki

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Kars İl Başkanlığı, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde İsveç makamlarının izniyle düzenlenen Kur'an-ı Kerim yakılmasına sert tepki gösterdi.

ERCÜMENT DAŞDELEN - KARS MEDYASI

Cuma Namazı çıkışı Fethiye Cami önünde basın açıklaması yapan TGB Kars İl Başkanı Nesim Özdemirci, “Geçtiğimiz günlerde İsveç’te Türkiye büyükelçiliği önünde bütün Müslümanlara, medeniyete ve insanlığa yönelik büyük bir hakaret yaşadık. Olay Rasmus Paludan isimli ırkçının Kuran-ı Kerim’i yakmaya kalkışması olayından ibaret değildir, çok daha derindir ve çok boyutludur” dedi.

TGB Kars İl Başkanı Nesim Özdemirci açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İsveç’te yaşanan bu düşmanlık ne ilk ne de son. Hatırlayalım, çok yakın zamanda yine Stockholm’de PKK’lılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maketini ayaklarından asmışlardı. Yine Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafı ve Türk bayrağını yere serip üzerinden geçit yaptılar. Son yaşadığımız alçakça eylemin adresinin Türkiye büyükelçiliği önü olması da anlamlıdır. Nerede oldu bunlar? PKK’nın yuvası olmuş İsveç’te. Amerika’nın seçimlere giden süreçte “kan banyosu olacak” tehditlerine işaret çaktılar.

Hangi İsveç’te oldu bunlar? Bizim NATO’ya girmesi için protokoller imzaladığımız İsveç’te. İsveç işte şimdi hak etti NATO üyeliğini! Kendini ispatladı. Hani diyor ya hükümet yetkilileri; “NATO’nun genişlemesi prensibini destekliyoruz.” İşte NATO böyle genişler! PKK koruyucularıyla genişler, Türk ve İslam düşmanlığının sponsorlarıyla genişler. Başka türlü genişleyemez. Çünkü doğası budur; Türkiye’yi kendi tatbikatlarında düşman ilan eden; üslerle ve silahlı yığınaklarla kuşatan, teröristleri besleyen, örgütlediği Gladyo ile darbeler, sabotajlar, tertipler düzenleyen, 15 Temmuzlara kalkışan NATO’nun kendisidir!  NATO’nun Doğu’ya genişlemesi çağımızın yeni Haçlı seferidir! Bırakalım İsveç’in NATO’ya girişine müsade edelim mi etmeyelim mi tartışmalarını! NATO Türk ve İslam düşmanlığının, insanlık cephesine düşmanlığın esas merkezidir. NATO bugüne kadar mazlumlara, İslam dünyasına bölünmeden, parçalanmadan, kandan, gözyaşından, işgalden başka ne getirdi? NATO; Amerika’nın sözde müttefiklerini kontrol örgütüdür. Artık kontrol de edemiyor, hegemonyası çatlıyor, NATO parçalanmanın eşiğine ilerliyor. Doğu’ya sefere kalkarken aslında kendi sonuna ilerliyor. O zaman bize düşen bellidir: NATO’dan çıkacağız, bu Haçlı İttifakının, dünyanın en büyük terör örgütünün dağılması için ilk kurşunu da biz atacağız! İsveç NATO üyeliğinden vazgeçtiğini açıklaması bu gerçeği değiştirmez. Aynı durum Finlandiya için de geçerlidir. NATO’nun genişlemesi Türkiye’nin zararınadır. Atlantik cephesi bu eylemi fikir özgürlüğü olarak tanımladı. Ancak onların başka özgürlükleri de var. Şehirlere bombalar yağdırma özgürlüğü, terörü besleme özgürlüğü, darbeler tertipleme özgürlüğü, devletlerin şakağına NATO tabancası dayayıp tehdit etme özgürlüğü. Köklerinizi, hangi mirası taşıdığınızı biliyoruz: Ortaçağın cadı diye kadınları yakan, engizisyon mahkemelerinde bilim insanlarını yakan yobazların devamısınız siz. Sizin mirasınız bu. İnsan yakan, kitap yakan Hitler’in çizmelerini giyen emperyalistlersiniz siz. Bugün kutsalları yakanlarsınız siz. Bugünün Ortaçağısınız, karanlığısınız. Kutsallar yanar mı? Kuranı Kerim’in ışığı yakarak söndürülebilir mi? Hz. Muhammed’in insanlığa mesajı gizlenebilir mi? Kuran’ı rehber alarak çağları aşıp gelmiş İslam medeniyetinin ışığı engellenebilir mi? Osmanlı’yı mı sileceksiniz, Selçuklu’yu mu, Abbasi’yi mi, Emevi’yi mi, Endülüs’ü mü, Semerkand’ı mı, Buhara’yı mı? Hangi birini sileceksiniz? Siz insanlığın üzerinde hegemonya kurmaya, fizik yasalarıyla oynayıp tek kutuplu dünya kurmaya kalkan, hegemonyasını korumak için dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyecek; insanlık ve medeniyet düşmanlarısınız! (Türkiye Düşmanı haçlı ittifakı) Ama şunu iyi bilin: Harezmiyiz, İbni Haldunuz, İbniSinayız ama düşman dayadığında vatanın bağrına hançerini; medeniyetin kılıcıyız; Selahattin Eyyubiyiz, Kılıçarslanız, Fatih Sultan Mehmet’iz, Mustafa Kemal’iz. Asya’nın kadim milletlerini boğmaya kalkanlara Anadolu’yu dar edenleriz. Bugün o kılıç yine tarihe yön verecek, emperyalizme isyan yine Anadolu’dan zafere yürüyecek. İstiklal Savaşımızda Batı, Asya Tehlikesi diyordu bizim mücadelemize. Mustafa Kemal Paşa şöyle tanımlıyor Asya tehlikesini: “Asya tehlikesi, bu büyük kıtada oturan ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan kavimlerin Avrupa boyunduruğundan kurtarılması tehlikesidir. Asya tehlikesi vardır. Fakat bu tehlike milyonlarca insanın hürriyet ve istiklâline, medenileşme kabiliyetinin gelişme ve ilerlemesine doğru yürümek istemesinden doğuyor.” O zaman hürriyet ve istiklalimizi boğmaya kalkanlara karşı bugünün görevi açıktır: Türkiye ve İslam düşmanı, günümüzün Haçlı İttifakı NATO’dan çıkalım; milletimize, tüm Müslümanlara, insanlığa, medeniyete, mazlumlara en büyük iyiliği yapalım.”