Türk Ocakları Kars Şubesi Derneği Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
Yıllardan beri “Ermeni soykırımı” yalanını Demokles’in kılıcı gibi tepemizde tutan Amerika Birleşik Devletleri’nin başkanları, birkaç yıldır Ermenilerin ağzıyla “Büyük Felaket” dedikleri 1915 olaylarını, bu defa yeni Başkan Joe Biden tarafından “soykırım” olarak nitelendirdi. Türk Ocakları olarak ifade ediyoruz ki, “sevk ve iskân” kararı, Türk milleti 1915'te yedi düvele karşı varlık mücadelesi verirken düşmanla işbirliği yapan çetelere karşı alınan meşru müdafaa tedbiridir.
Anadolu topraklarında, dokuz asır boyunca hâkimiyeti altındaki farklı etnik ve dinî gruplarla bir barış ve huzur ortamı tesis etmiş olan Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı tecrübelerinin mimarı Türk milletidir. 19. yüzyıl başlarından itibaren önce Balkanlarda ve gayrimüslim topluluklarda başlayan ayrılıkçı hareketler, sonra Müslüman unsurlara ve Asya topraklarına da intikal etmiştir. Bu bağlamda, 19. yüzyılın son çeyreğinde Ermeni örgütlenmeleri, Türk milletinin varlığına kasteden emperyalist güçlerle işbirliği içinde hareket etmişlerdir. Birinci Cihan Harbi başlarında, henüz “tehcir” denilen “sevk ve iskân” kararı ortada yokken Kars ve Ardahan bölgesinde katliamlar yapan, daha sonra Van’da büyük bir isyan çıkartan ve Ruslarla işbirliği yaparak idareyi ele geçiren Ermeni komitacılar, büyük bir katliama yol açtılar. 1915’te, Türk milleti Çanakkale dâhil pek çok cephede bir ölüm kalım savaşı verirken ordumuz arkadan hançerlendi. Buna karşı, Türk milletinin ve Türk Devleti’nin nefsi müdafaa tedbiri olarak “sevk ve iskân” kararı alınmıştır.
Yüzbinlerce Türk'ün katledilmesini görmeyen Haçlı zihniyetinin, tarihî gerçekleri ve uluslararası hukukta soykırım suçunun mahiyet ve tanımını tamamen görmezden gelerek Türk milletine soykırım iftirası atmasını Türk Ocakları olarak reddediyoruz. ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak adlandırması, dostlukla da müttefiklikle de bağdaşmaz. Bu açıklamayı şiddetle kınıyoruz. Soykırımlarla kurulmuş bir devlet olan ve sözde demokrasi getirmek için coğrafyamızı kan gölüne çeviren, yüz binlerce masumun kanına giren, milyonları vatanından eden ABD'nin kimseye ve hele Türk milletine insanlık dersi vermek haddi değildir.
Irak ve Suriye'nin kuzeyinde terörist PKK ve uzantılarını alenen destekleyen sözde müttefikin bu son düşmanlığı, bizleri şaşırtmamıştır. Türk milleti ve Türk Devleti olarak içerideki farklılıkları bir yana bırakmak zorundayız. Türk milletine soykırım iftirası atarak hakaret eden ABD dâhil herkese gereken cevap verilmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.