Kars’ın hayvanının Türkiye'nin her tarafına yetecek kadar fazla olduğunu söyleyen Başkan Durmuş, “Kurbanlık olarak hiçbir sıkıntımız yok. Şu anda diğer illere hayvan sevkiyatı yapılmakta, ayın 27 sinden sonra da İstanbul sevkiyatı başlayacak. Şu anda Kars'ta yetiştiricilerimizin elinde yeterince kurbanlık var. Kurbanlık sayısı yeterli derecededir.” dedi.
Köylülere dişi düve desteğini isteyen Başkan Durmuş açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İlimiz merkezde kurbanlık satışları başlamıştır. Ancak bizim tek bir sıkıntımız var, sıkıntımız da hayvan yetiştiricileri olarak yem bitkilerinde yaşanan zam oranlarıdır. Fiyatlar her geçen gün artmakta, geçtiğimiz yıl yem bitkisinin torbası 20 TL iken KARKAS etin fiyatı 27 TL idi, şu anki durumda ise yem bitkisinin torbası 100 lira KARKAS et fiyatı ise 26 TL. Bu fiyatların yükselişi şunu gösteriyor; önümüzdeki yıllarda artık kimse hayvan besiciliği yapamayacak ve yapmayacaktır. Oysaki devlet yem bitkilerine teşvik vermesi durumunda yetiştiricilerin de hayvan yetiştirmeye devam edecektir. Buradan Tarım Bakanlığı yetkililerine de sesleniyorum; yerli hayvan yetiştiricilerine destek verilmesini talep ediyoruz ve vatandaşların hayvanlarını Et Balık Kurumlarında kesmesi durumunda yem fiyatlarında ise kota uygulaması yani fiyatların sabit duruma getirilmesini talep ediyoruz. Şu an en ucuz hayvan fiyatları 5 bin ile 6 bin TL arasında değişmektedir. Ancak fiyatı kadar yem bitkisi ücreti ödeyen yetiştiriciler hayvanını kesime verdiği zaman en az 2 bin ile 3 bin TL arasında zarar eder. Bu şartlarda hiç kimse hayvan besiciliği yapamaz. Bu nedenle üretim durma noktasına gelir, şu anda et fiyatları 26 TL. Devletin bu fiyatların önüne geçmemeli bütün ürünlere zam gelirken et fiyatları 10 yıl önceki fiyatlarla aynı şu anda besicinin hayvanı en az 35 TL KARKAS et olarak kesimi yapılmalı, çünkü bu şekilde olursa insanlarda hayvanlarda rahat eder. Ancak böyle devam ederse bugünkü şartlara göre hiç kimse hayvancılık ve besicilik yapamayacak. Bu nedenle bakanlığın acilen yetiştiriciye destek projeleri ve yem bitkileri destekleri vermesi gerekir. Şu anda köylerimizde göç başlamıştır, köylerdeki insanların köylerine geri dönmesi için veya köylerinde kalması için ithal dişi hayvan Simental ırk hayvanlar getirip vermesi lazım. Ben sayın Bakanımıza da ilettim, bu genç çiftçiye verilen dişi hayvanların damızlık olarak saklanması veya yetiştirilmesi elverişli değil. Bakanlık ise bize yazılı cevabın da getirilen hayvanların veteriner hekimleri kontrolünde olduğunu bildirdi ve hayvanların yetiştirilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığı cevabı verildi. Ancak bu tür ihaleleri alıp canlı hayvan getiren şahısların yolsuzlukları olduğu iddia ediliyor. Oysaki bu tür projelerde işin erbabı ve gerçekten hayvancılıktan anlayan firmalara veya şahıslara verilmesi gerekir oysaki firmalar hayvancılıktan anlamazlar anlamadıkları gibi de gelip ihalelerde iş yükünün altına girerler. Daha sonra vatandaşı mağduriyete sürüklerler. Bu nedenle köylerimizde yeniden hayvancılığın canlanması için ve göçün durması için köylüye büyük teşvikler verilmesi lazım. Metropollerden insanların yeniden köylerine dönmesi için acil önlem alınıp desteklenmeli ve köylerde istihdamının sağlanması lazım. Üretim olmayan bir ülkede kalkınmada olmaz, taşıma su ile değirmen dönmez. Bizim kendimizin yetiştirmesi lazım, hayvanlarımızı kendimiz yetiştirmeliyiz. Türkiye diğer ülkelere bile hayvan sevk etmeli. Bizlerin ihracat yapma durumuna gelmemiz için devletimizin de hayvancılığa köylüye yetiştiriciye destek vermesi lazım. Geçmiş yıllarda Kars'tan Rusya’ya, İran ve daha benzeri ülkelere hayvan ihracatı yapıyorduk. Oysa ki bugün diğer ülkelerden ülkemize hayvan geliyor, bizim hiçbir şekilde dışarıdan gelen hayvana ihtiyacımız yok. Sadece bizim ihtiyacımız damızlık hayvan getirilmesidir, dişi düve getirilmesine de karşı değilim. Biz bakanlığa gerekirse biz de gelip borsa olarak dişi hayvan getirip köylerimizde yetiştiricilerimize, bakanlık aracılığıyla dağıtımını yapalım ve göçün önüne geçmiş olalım. Özellikle dişi hayvan erkek hayvan sayısı bizde fazla, dişi hayvan getirilirse hem yetiştirici hem de hayvan sayısında yükseliş olur. Dişi hayvan demek buzağı demek, et demek, süt demek olur. Bu da köylümüze büyük katkı sağlamış olur. Bununla birlikte üretim artar ve devletimizin artık ithalatı kesmesi lazım, et getirilmesine karşıyız, özellikle belirtiyorum ki; ithalat gelmesini istemiyoruz. Bizim elde ettiğimiz etimiz yeterlidir, depolar şu an dolu, besicinin elinde yetiştirdiği, beslediği hayvanları daha var. Vatandaşlarımız yetiştiricilerimiz hayvanlarını kesecek yer bulamıyor, şu anda 26 TL'ye besici hayvanını kestiği zaman büyük zarar ediyor ve borcunu ödeyemez duruma geliyor, banka faizleri her geçen gün yükselirken yetiştirici, çiftçi, köylü daha da kötüye gidiyor ve bankalara da bir an önce faizlere müdahale edilmelidir. Çiftçilere de devlet bankası ile düşük faizli krediler, imkanlar sağlanmalıdır.”