Televizyon artık o kadar hayatımıza girdi ki onsuz bir an bile artık geçmiyor sanki. Aileler arasındaki muhabbeti, sevgi ve kaynaşmayı bir bir yok eden televizyon bakalım ne kadar daha insan hayatını olumsuz etkilemeye devam edecek. Erkeklerin maç tutkusu, kadınların dizi merakı, çocukların çizgi film hastalığı aldı başını gidiyor. Uzmanlar hangi şeye fanatik olarak meyil verilirse onun mutlaka zararı olduğu yönündeki açıklamaları bile toplumu bu fanatiklikten uzak tutmuyor. Evlerde artık televizyon sustuğunda sanki hayat tamamen donuyor. Kimse ne iş yapacağını bile bilemez hale geliyor. Oysa aile efradıyla sohbet muhabbet ve kaynaşma, kitap okuma, aileyle birlikte vakit geçirme gibi yıllardır özlem duyulan bu değerler hayata geçirilebilir. Bozulan TV yayınlarını düzetmektense bozulan aile yapılarını düzeltmeye çaba harcanmalı. Evladı yanlış yolda olan bir aile TV yayını düzeltmek için çatıya çıkma cesaretini caddeye çıkıp evladıyla ilgilenmede göstermeli. TV’de harcadığı saatleri eş ve çocuklarıyla geçirebilmeli. Öğütler vermeli, planlar yapmalı ve gelecek nesle bırakılacak değerler yaşatılmalıdır. Bugün eğer o değerler bir bir yok oluyorsa bunu evimizin içinde aramamız gerek.