Önce, 1975 yılında Antalya’da meydanın ortasına “İşçi ve Çocuğu Heykeli”ni yaparken belediye elektrikleri kesti.
Ardından, 1979 yılında TBMM'nin düzenlenen Atatürk heykeli yarışmasında birinci oldu. Ama Kenan Evren, heykelin Nazım Hikmet’in Kuvay-ı Milliye Destanı’ndaki Atatürk’ü anımsattığı için 'Anladım zaten, bu komünist işi. Atatürk bile zaten kalpaklı’ diyerek Aksoy’a birincilike vermedi, ikinci ilan etti.
En son da Başbakan Kars’taki ‘İnsanlık Anıtı’ için ‘ucube’ yorumu yaptı.
Bu olaylar bir yana Aksoy’un Almanya’da yaptığı ‘Meçhul Asker‘ heykeli de bir hayli olaylı. Heykel için yıkım kararı beklenirken Almanya’nın Potsdam kentinde heykel sergilenmeye başladı. Yıkılmak istenen heykeli için 100 binlerce kişi yürüyüş yaptı. Alman gazetelerine haber olan heykelin hikayesi son derece vicdani. İşte Mehmet Aksoy’un ağzından ‘Meçhul Asker‘ heykelinin hikayesi;
ALMANYA'DAKİ 'MEÇHUL ASKER' ANITI OLAY OLDU
II. Dünya Savaşı'nın başlamasına karşı duruş olarak, 1 Eylül 1989’da, Bonn şehrine bir anıt dikilmek istendi ve yarışma açıldı. Yarışmada ben birinci oldum. Yarışmanın konusu ise Hitler ordusuna katılmak istemeyen ve kaçan askerleri tekrar kahraman etmekti.
Üniformasız, özgür, hiçbir emir komuta dinlemeyen, apoletsiz ve yakalanamayan bir insan heykeli yaptım. Heykele nereden bakarsanız bakın, boşlukta kolunu, bacağını görürüsünüz ama kendisinin görüntüsünü yakalayamazsınız. Heykel yarışmada birinci oldu. Ama hükümet heykelin Bonn şehrine konulmasını istemedi. Gerekçe olarak ‘Alman ordusuna hakaret’ olduğunu iddia ettiler. Olay gazetelere çıktı, televizyon programlarına konu oldu, 100 binlerce kişi yürüyüş yaptı hatta parlamentoya kadar taşındı.
Türkiye İş Bankası’na ait 4. Levent’teki İş Kuleleri’nde bulunan Anadolu’nun Ana Tanrıçası Kibele Heykeli’nin hikayesi ziyaretçilerin en merak ettiği konu.
Selçuk'daki Kurtuluş Yolu anıtı, heykelle ışığı buluşturan eşsiz bir örnek. 26 Ağustos saat 12:30’da oluşan Mustafa Kemal gölgesi görülmeye değer.
Ama biz heykeli 1 Eylül’de treyler üzerinde sergiledik. Açılışını da Hitler ordusundan kaçan askerler yaptı. Açılışta yazarlardan, sanatçılara, kiliseden insanlar herkes oradaydı. Neredeyse 15 bin kişi vardı. Tabi Türk heykeltıraş olmam da hükümette ters bir tepki yarattı.
Daha sonra papazın biri, ben kilisenin önüne diktireceğim dedi. Ben de heykelin kiliseye irtica etmesini kabul ettim. Ardından 1 sene boyunca Hollanda dâhil neredeyse Almanya’nın her şehrinde heykel sergilendi.
En son olarak da savaşın bittiği yere Potsdam’a gitti. Birlik Meydanı’na dikildi ve orada kaldı. Şu anda hala Potsdam’da sergileniyor.
ALMANLARLA ARAMIZDAKİ ANLAYIŞ FARKI
15 gün önce de Potsdam belediyesinden bir mektup aldım. Mektupta; burada kış çok sert geçiyor, heykelde senelerdir burada açıkta duruyor, o yüzden heykelin dışında aşınmalar olmaya başladı. Biz bu heykeli koruma altına alığ 3 ay boyunca heykeli korumak amaçlı örmek istiyoruz izin verir misiniz?
Bu nasıl bir nezaket ve anlayış. Esere nasıl muamele ediyorlar. Bir de bize bakın…. Sahip çıkmak varken işte kültür farkı…