“Ucube”nin ihalesi yapıldı

“Ucube”nin ihalesi yapıldı, Mahkeme Yıkımı Durdurdu...

Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın “Ucube” dediği Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın yıkım ihalesi Kars Belediyesi Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. İhaleye 6 firma katıldı.

Teknik Başkan Yardımcısı Zafer Aslanoğlu başkanlığında oluşturulan 5 kişilik komisyon ihaleye katılın firmaların tekliflerini verdikleri dosyaları kabul etti. Bu arada gazeteciler ise görüntü ve bilgi almak için yetkililerin peşinden koşturdu. Komisyonun dosyalı kabulünün ardından zorda olsa gazetecilere açıklama yapan Teknik Başkan Yardımcısı Zafer Aslanoğlu, “İhale ilgili olarak şu andan bir açıklamamız yok. İhaleye 6 firma katıldı. Açık ihale usulü ile firmaların vermiş olduğu dosyaları kabul ettik. Dosyalar incelenecek ve daha sonrada kararımızı vereceğiz.” dedi.  

İhaleye giren firmalar ve teklif ettikleri rakamlar ise şu şekilde açıklandı.

-EKİN Yapı İnşaat: 478.000.00 TL

-AFŞİN İnşaat: 272.000.00 TL

-ŞİMTENOĞLU İnşaat: 414.000.00 TL

-GENSO İnşaat: 225.000.00 TL

-TORBEY İnşaat: 581.000. 00 TL

-MAKRESTON İnşaat: 735.000.00 TL

Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş da ihale incesi yaptığı açıklamada, “3734 kanunu ne diyorsa o şekilde ihale yapılacaktır. İhale prosedürü ne diyorsa komisyon ona göre kararını verecektir” şeklinde konuştu.

İnsanlık anıtının hangi firma tarafından yıkılacağı Kars Belediyesi’nden çıkacak karar sonrası belli olacak.

İNSANLIK ANITI’NIN YIKIMI DURDURULDU!

Başbakan Erdoğan'ın "ucube" ifadesi sonrası yıkılmasına karar verilen heykel konusunda, yıkımın durdurulması için açılan dava bugün sonuçlandı.

Heykeltraş Mehmet Aksoy adına vekili avukat Turgut Kazan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ucube' dediği İnsanlık Anıtı için verilen "yıkım/kaldırma" kararına karşı Erzurum Birinci İdare Mahkemesi'nde 7 Şubat'ta iptal davası açmıştı.

İstanbul Barosu Avukatlarından Turgut Kazan ile Avukat Aslı Kazan Gılmore, 7 Şubat'ta Erzurum'a gelerek Birinci İdare Mahkemesine başvuruda bulundu.

Dilekçesine, Anayasa'nın 64'üncü maddesindeki "Devlet sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur … gereken tedbirleri alır", “Eser sahibinin izni olmadan, eserde en küçük bir değişiklik yapılamaz", “Eser sahibi eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan … değiştirmeleri menedebilir", 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun (FSEK)16, 17'inci maddelerinde yer alan “Malik (belediye) eseri bozamaz ve yok edemez" bölümlerini alan Birinci İdare Mahkemesi Başkanlığına dilekçesini verdi. Heykeltraş Mehmet Aksoy'u davacı, Kars Belediyesini davalı olarak gösteren Avukat Kazan, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna inanılarak yapılan İnsanlık anıtı’nın, 'Başbakanın bilinen talimatı üzerine' yıkılıp yok edilmesi yolundaki yasaya, hukuka açıkça aykırı olan Belediye Meclisi kararının iptali ile uğranılacak mağduriyetin ve Türkiye’ye yaşatılacak utancın önlenebilmesi için, ivedilikle Yürütmeyi durdurma kararı verilmesini istedi. İncelemenin de duruşmalı olarak yapılması isteyen Turgut Kazan, dilekçesinde özetle şu görüşlere yer verdi:

"AKSOY, TÜRK SANATININ ULUSLARARASI TEMSİLCİLERİNDEN BİRİDİR"

"Müvekkilim, çağdaş Türk sanatının uluslararası temsilcilerinden biridir. Başta Berlin olmak üzere Türkiye dahil, dünyanın çeşitli kentlerinde heykelleri olan bir sanatçıdır. Berlin’deki Meçhul Asker Kaçağı Anıtı ile İMKB ve İş Bankası kuleleri girişindeki Ayı, Boğa ve Kibele Çeşmesi yapıtları, onun nasıl özgün bir sanatçı olduğunun, rastgele seçilmiş kanıtlarıdır. Özellikle, Selçuk meydanındaki Kurtuluş Yolu anıtı, heykelle ışığı buluşturan eşsiz bir örnektir. Bu gerçeği anlamak için, anıtı gezmek ve yalnızca 26 Ağustos saat 12:30’da oluşan Mustafa Kemal gölgesini görmek yeter.

"İNSANLARI BARIŞA ÇAĞIRMA HEYKELİN TEMEL AMACIDIR"

Kars Belediye Meclisince hazineye ait sözkonusu tepeye 'bir daha savaş olmaması adına insanlık anıtı' yapılmasına karar verilince, davalı idare bu anıtı ancak müvekkilimin yapabileceğini düşünmüş ve kendisiyle görüşüp anlaşarak bir sözleşme imzalamıştır. Bu sözleşmede, 'Kars’ın bulunduğu coğrafyada gerginlikleri, düşmanlıkları, savaşları bir barış ve dostluk düşüncesi etrafında ortadan kaldırma, insanları barışa çağırma, heykelin temel amacıdır. Erzurum Koruma Kurulu da önce 2.11.2006 gün ve 421 sayılı kararıyla parselde mevcut bazı taşınmazları tescil etmiş, 23.12.2006 gün ve 501 sayılı kararıyla inşaat izni verdiği gibi, 8.2.2007 gün ve 523 sayılı kararıyla da çevre düzeni projesini onaylamıştır. İşte, müvekkilim böyle bir hukuksal temele dayanarak ve anayasanın 2, 64 ve 90/ son maddeleri ile AİHS, Bern Sözleşmesi ve FSEK’nın 16 ve 17. maddeleri ile sağlanan güvencelere inanarak, 2006 yılında anıtın yapımına başlamıştır."

MAKİNELİ TÜFEK SİPERİ TABYA SAYILDI

İnsanlık Anıtı’ndaki barış vurgusu, bazı kesimlerin tepkisine yol açtığınıı, mesajın Erivan’la uzlaşma arayışı sayılarak karşı çıkıldığını anlatan Turgut kazan, baskılar artınca Erzurum Korumu Kurulunun da yapımı durduracak formül aradığını savundu. Turgut Kazan, şunları söyledi:

"Hemen, 2. Dünya Savaşı’na ait bir 'makineli tüfek siperi, tarihi tabya' sayıldı. Sorun Koruma Yüksek Kurulu’na intikal etti. Yüksek Kurul, önce arkeolog, mimar, sanat tarihçi, heykeltıraş ve inşaat mühendisinden oluşan heyet tarafından mahallinde inceleme yapılarak bir rapor hazırlanmasına karar verdi. Yüksek Kurul kararına aykırı olarak, içinde sanat tarihçisi bulunmayan bu kurul, 10.6.2011 günlü bir rapor hazırlamıştır. Bu rapor 6,5 ay Yüksek Kurulda bekletildikten sonra, tam seçim süreci başlayınca, Başbakan’ın Kars gezisi öncesi, 6.1.2011 günlü karar çıkmıştır. Başbakan da, 8.1.2011 günlü Kars konuşmasında bilinen talimatı vermiş, 'bu ucubeyi kaldırın' demiştir.

ANIT SİT ALANINDA DEĞİL

Bu kararı anıtın SİT alanında olduğu ve yıkılması gerektiği şeklinde yorumlayan Kars Belediye Başkanı, 'hemen kaldıracağız' diye açıklamalar yapmaya başlamış, ardından da davaya konu meclis kararı alınmıştır. Anıtın bulunduğu yer SİT alanı değildir. Bu gerçek, koruma kurulu kararlarında açıkça belirtilmiştir. Ayrıca, Yüksek Kurul anıtı yıkma / kaldırma kararı vermemiş, belediyenin mülkiyet sorununu çözüp, Koruma Kurulu’na başvurması gerektiğini bildirmiştir. Dolayısıyla, Belediye meclisi kararı öncelikle Yüksek Kurul kararına aykırıdır.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, AYKIRILIK BULAMADI

Nitekim, anıt ve kafeterya binasına yönelik şikayetler üzerine, durumu inceleyen İçişleri Bakanlığı, kafeterya için soruşturma izni verirken, ‘İnsanlık Anıtı ve çevre düzenlemesi inşaatı’ bakımından Koruma Bölge Kurulu kararlarına aykırılık bulunmadığı belirtiliyor. Kars Belediye Meclisi’nin 1.2.2011 gün ve 14 sayılı kararı, sanatçıyı ve onun ifade özgürlüğü korumaya ilişkin, Anayasa kurallarıyla, uluslar arası sözleşme kurallarına ve 5846 sayılı FSEK’nun 16 ile 17. maddelerine aykırıdır."

BELEDİYENİN ANIT YIKMA YETKİSİ YOK

İmar ve Belediye yasalarına göre, Belediye Meclisi’nin bir anıtı kaldırma yetkisi bulunmadığına dikkati çeken Turgut Kazan, 'meclisin görev ve yetkileri' başlıklı 18'inci maddeye baktıklarında bu gerçeği gördüklerini bildirdi. Dava konusu kararın yasal ve hukuksal hiçbir temele dayanmadğına işaret eden Kazan, "Sadece, İnsanlık Anıtı’yla verilmek istenen mesaja karşı çıkanların desteğini alabilmek için, bu yolda ısrar edilerek, sanatçı ile sanat eserini korumaya ilişkin kurallar ihlal edildiği gibi, sanatçının ifade özgürlüğünü hepten boğacak ölçüde, sanat eserini yıkıp yok etmek cüreti gösterilmiş oluyor." diye konuştu.

"YIKIM DURDURULSUN"

Turgut Kazan İdare Mahkemesine verdiği dilekçenin sonuç ve istek bölümünde ise yasalara, hukuka açıkça aykırı, çağdışı olan dava konusu kararın iptalini ve bir sanat eserinin kaldırılması, yıkılması ile onarılmaz sonuçlar doğacağını bildirdi. Turgut Kazan, "Türkiye üzerinde Taliban gölgesi yaratılacağı için, öncelik ve ivedilikle, savunma beklenmeksizin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 27. maddesi uyarınca yürütmeyi durdurma kararı verilmesi, incelemenin duruşmalı yapılması" dileğinde bulundu.