Kars’ta geçmiş yıllara oranla bu yıl sokak başlarında, cadde ve sokaklarda değil özellikle de kesimhanelerde kurbanlıkların kesildiği görüldü. Her geçen yıl biraz hijyene uyulduğunun görüldüğü kentte Belediyeye ait mezbahane ve özel kesimhanelerin tercih edildiği belirlendi. Bu da hem kurbanın daha rahat kesilmesi, hem de zamandan tasarrufa sebep oldu.
Tüm bunlara rağmen imkansızlık ve çaresizlikten ev ve apartmanların bahçelerinde kelsen kurbanlara da rastlandı. Her ne şekilde olursa olsun kurban kesiminde de dikkat edilmesi gereken konular uzmanlar tarafından kamuoyuna duyuruldu. Dini, vicdani ve insani görev açısından büyük sorumluluklar getiren Kurban Bayramında önemli uyarılar bilim adamlarınca sıkça dillendirildi.
Kars Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Öztürkler de kurban kesimi için gittiği özel bir kesimhanede gazetecilerin kurban kesimi ve sonrasındaki önemli konular üzerindeki sorularını cevapladı.
Kurban Bayramı milli ananelerimiz ve dini vecibelerimiz arasında yer alan çok önemli ve sosyal hayatımızda var olan bir gerçeklik olduğuna dikkat çeken Öztürkler, dini bir vecibeyi yerine getirirken toplum sağlığını ve özellikle halk sağlığı koşullarının da yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Öztürkler, “Kurbana kestiğimiz hayvanın özellikle salgılarının ve vücudundan çıkan bir takım parçalarının gelişigüzel atılmaması gerekiyor. Çünkü Veteriner Halk Sağlığı ve Toplumsal Halk Sağlığı ve Gıda Güvenliği açısından meseleye baktığımızda hayvandan insana geçen ve toplumu tehdit eden birçok hastalık var. Bu hastalıklardan özellikle Kist Hidatit dediğimiz parazitik bir hastalık koyun, keçi ve büyükbaş hayvanların ciğerlerinden ortaya çıkan kistik oluşumlardır. İçi sıvı dolu ve içerisinde bir takım kist larvalarının yuvarlar ve beyaz şekilde bulunduğu bir yapıdır ve bu yapının özellikle köpeklere verilmemesi gerekiyor. Çünkü köpeklere verildiği zaman bu parazitin döngüsünü tamamlattırmış oluyoruz. Çünkü köpeklere önemli bir aktarıcı ve konakçıdır bu kistin larvalarını bulaştırma bakımından. Buna çok dikkat etmek gerekiyor.” dedi.
Özellikle hayvanların kanlarının mutlaka bertaraf edecek, kanalizasyona akıtacak bir yapının olması gerektiğine de vurgu yapan Öztürkler, hayvan refahı açısından da meseleye bakıldığında kurbanlıklara çok iyi muamele yapılmasını istedi.
Öztürkler, “Her şeyden önce onların haklarını düşünerek hareket etmemiz gerekiyor. Şu anda ülkemizde hayvan refahını garanti altına alan, teminat altına alan bir Hayvanları Koruma ve hayvan Refahı Kanunu var. Bu kanunun çerçevesi çok önemli. Her şeyden önce işin vicdani boyutu da var. Bunu ad çok dikkate almak gerekiyor. Hayvana kötü muamele yapmamanın et kalitesi üzerinde de çok büyük etkisi var. Kötü muamele yapıldığında ette bir takım olumsuz değişiklikler olmakta. Bu da et kalitesine olumsuz şekilde sirayet etmektedir. Bu açıdan da dikkat etmek gerekiyor. Toplumsal Halk Sağlığı açısından başka konulara da dikkat etmek gerekiyor. Çünkü; hayvandan insana geçen sadece parazidit bir hastalık değil, bunun yanında brucella gibi, şarbon ve tüberküloz gibi hastalıklar açısından da düşünülmelidir. Etin çok iyi pişirilmesi ve muamele edilirken özellikle ellerde kesik olmaması gerek. Buna da çok dikkat etmeliyiz. Mutlaka etin iyi pişirilmesi gerekmektedir. Küçük doğranmalı ve iyice kaynatılmalıdır.” diye konuştu.
Kurban Bayramının birçok açıdan önemli görev yüklediğini de kaydeden Öztürkler, bunların dini, insani ve vicdani görevler olduğunu vurgulayarak, toplumsal halk sağlığı ve çevre sağlığı açısından çok önemli yükümlülükler getirdiğini de sözlerine ekledi.
Öztürkler, “Kurban Bayramının öncelikle Kars’ımıza ve ülkemize hayırlar getirmesini, huzur, sağlık ve barış getirmesini diliyorum.” diyerek herkesin kurban bayramını kutladı.