Volkan KARABAĞ
Beylerbeyi Sarayı Otel’de gazetecilerle bir araya gelen Vali Öksüz, tüm gazetecilerin gününü kutlayarak, Kars’ta görev yapan gazetecilerin bir anlamda kendisinin mesai arkadaşları olduğunu söyledi. Kars Kuzeydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yargıç Harmankaya ise Vali Öksüz’ün 10 Ocak İdareciler Günü’nü kutladı.
Gazetecilik mesleğinin sendikalı ve örgütlü yapısının tarihi hakkında bilgi vererek, gazetecilerin bu önemli gününün 60 yıl öncesine kadar ‘Gazeteciler Bayramı’ olarak kutlandığını söyleyen Başkan Harmankaya, “4 Ocak 1961'de kabul edilen ve basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu'nun Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği 10 Ocak günü, 1962'den itibaren bir kutlama günü olmuştur. Söz konusu düzenleme, gazetecileri "fikir işçisi" olarak tanımlıyor; iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyordu. 212 sayılı yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazetenin patronu 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumu'nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia eden bir ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurdular. "Dokuz patron olayı" olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler, çeşitli protesto eylemleri gerçekleştirdiler ve halkı gazetesiz bırakmamak adına boykot boyunca "Basın" adlı bir gazete yayımladılar. Basın gazetesi 11 Ocak günü "Daima Halkın Hizmetindeyiz" manşetiyle yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında düzenli olarak yayını sürdürdü. Gazetenin ilk sayısının başyazısında şu ifadeler yer aldı: ‘Temel hak ve hürriyetlerimizin gerçekten kısıtlandığı, yalnız basının değil bütün memleketin gerçekten eşi görülmemiş bir tehlikenin içine sokulduğu günlerde bile gazetelerini kapatmayan ve protesto yoluna gitmeyen gazete sahiplerinin, şimdi bir ilan kurumu için yaptıkları bu hareket, basın tarihimizde herhalde şerefli bir yer kaplamayacaktır. Gazete çıkarmak çorap fabrikası işletmeye benzemez. Basın bir kamu hizmetidir.’” dedi.
“GAZETECİLER BAYRAMI”NIN ADI DEĞİŞTİ
1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adının değiştiğine de değinen Başkan Harmankaya konuşmasını şöyle sürdürdü: “İstanbul Gazeteciler Sendikası, bir yıl 10 Ocak'ta basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan kanunun çıkışı üzerine gerçekleşen medya patronlarının boykotu karşısında basın çalışanlarının elde ettikleri başarıya sahip çıkmak ve üyelerine moral vermek için 10 Ocak 1962'yi Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlama kararı aldı ve Park Otel'de bir tören düzenledi. 2012 sayılı yasanın uygulamadaki etkinisin azalması, çalışan gazetecilerin sorunlarının ağırlaşmasına paralel olarak zamanla kutlamaların ilk yıllardaki canlılığı azaldı. Türkiye'de 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, "10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" olarak değiştirildi. Bu günde kentte görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcilerini unutmayarak bizlerle bir araya gelmenizden duyduğumuz memnuniyeti dile getirmek istiyor, teşekkür ediyorum.”
Basının kamuoyunun sesi olduğunu söyleyen Vali Öksüz, “Gazeteciler Gününü sadece yılda bir kere kutlamam doğru değil. Gazetecilik günün her saatinde özveriyle, fedakarlıkla ve gece gündüz demeden her türlü zor şartlar altında yapılıyor. Onun için gazeteciliğin her an kutlanması ve takdir edilmesi gereken mesleklerden biridir. Biz yine de 10 Ocak Gazeteciler Günü vesilesi ile bu anlamlı gününüzü kutluyorum. Her birinize bu günün sağlık ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum. Tabi hep söylenir, basın kamuoyunun hem sesidir hem de kamuoyunu bilgilendiren, aydınlatan, ona yol gösteren ve demokrasilerde 4. güç olarak kabul edilen bir güçtür. Bizler de tabii sizlere çalışmalarınızda kolaylık göstermek, destek olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Sizler de vatandaşlarımızın isteklerini, taleplerini ve ihtiyaçlarını zaman zaman yazarak dile getiriyorsunuz. Hem ülkemizin hem de şehrimizin her alanda kalkınması için sizin haberlerinizin faydalı olduğunu belirtmek istiyorum. Tabiki yazılarınız dikkate alınıyor. Yazılarınızla kamuoyu bu şekilde halkın taleplerini sizler aracılığıyla bizlere iletmiş oluyor. Bizler de bunlardan hareketle daha iyi bir hizmet nasıl edilir, genel hizmetlerin kalitesini, etkinliğini ve verimliliğini nasıl yükseltebiliriz diye bunun arayışı içerisinde oluyoruz. Ben hepinize gece gündüz azimle çabayla ve fedakârlıkla yaptığımız hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum ve son olarak şunu da belirtmek istiyorum: tabii dijital mecralar ve dijital platformlar artık Türkiye’de sosyal medya mecraları önem kazanmaya başladı. Ama bence yerel basın mensubu olmanın, yerel gazetelerde çalışmanın ve yerel gazete mensubu olarak bir şeyler üretmenin halen çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Mesele sadece dijitalde bir şeyler üreterek çözülemez diye düşünüyorum. Yerel basın bu anlamda önemlidir. Gittiğimiz şehirlerde yerel basın mensubu olma hüviyetini sürdüren çok eskilerde işte matbaa kurmuş, gazete kurmuş bunu devam ettiren çok ailelere rastlıyoruz. Bunlar oranın eşrafı köklü aileleri bu mesleği yıllardır sürtüyorlar. Hem devletine, milletine bağlı vatansever insanlar bunlar. Hem de halkı için bir şeyler yapmanın gayretti için olan insanlar dolayısıyla yerel basın mensup olmanın bu anlamda çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Hepinize doğru tabii ki tarafsız haberin peşinde koşacağımız günlerde başarılar diliyorum. Allah yardımcınız olsun. İnşallah bundan sonra da birlikte olmaya devam ettiğimiz sürece bizlerde sizlere karşı katkılarımızı vermeye devam edeceğiz. Vefat eden gazeteci arkadaşlarımıza da Allah’tan rahmet diliyorum, hastalığı olan sıkıntısı olanlara da Allah’tan şifa diliyorum.” ifadesini kullandı.