Vekillerin hizmet değerlendirmesi

AK Parti Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan ve Prof. Dr. Yunus Kılıç, BTK, Çağrı Merkezi, Lojistik Merkez başta olmak üzere bir çok konuda görüşlerini dile getirdiler.

YENİ PROJELER YENİ BAŞARILAR

Kafkas Haber Ajansı (KHA) ve Serhat TV’nin sorularını cevaplayan vekiller ilk olarak BTK projesiyle ilgili gelişmelerden söz ettiler. Milletvekili Ahmet Arslan, “Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi malumunuz inşaatı devam ediyor. Ancak projenin tünellerinin miktarlarının artırılmasının ve üst yapısının iki hatta çıkarılması yeniden büyük bir ikmal projesine geçildi. Şuanda ihale aşaması değerlendirme aşamasındadır. İkinci kısmına da başlanacak. İkmal projesinden sonra işlerin daha da hızlanacağı, epeyce yol alınması hedefleniyor.” dedi.

AKTAŞ SINIR KAPISINDAN SON DURUM

Aktaş Sınır Kapısıyla ilgili de açıklama yapan Arslan, “Aktaş sınır kapısıyla ilgili doğrusu Gürcistan bizden önde. Onlar oradaki tesislerini bitirdiler. Gerek Gümrük Bakanı, gerek Gümrük Müsteşarı nezdinde Yunus hocamla ve Ardahan Milletvekillerimiz ile birlikte birlikte bu işin takipçisiyiz. Aktaş Sınır Kapısı Ardahan için önemli olduğu kadar Kars için, bölgemiz için de önem teşkil etmektedir. Temennimiz o ki, Haziran’da başlayacak ve bu sezon bitecek. Sonbaharda da hizmet verecek hale gelecek.” diye konuştu.

ÇAĞRI MERKEZİNİN MUTFAK HAZIRLIĞI BİTTİ

Arslan Çağrı Merkezleriyle ilgili de, “Çağrı merkeziyle ilgili gerek Ankara’da gerekse İstanbul’da çalışmalarımız sürüyor. Öteden beri söylediğimiz Çağrı Merkeziyle ilgili firmalarıyla Ulaştırma Bakanlığının desteğiyle görüşmeler sürüyor. Kendisi de buraya gelince bu desteğini açıkça belli etti. Her işin olduğu gibi bunun da bir mutfak hazırlığı var. Ankara ve İstanbul’daki çalışmaların mutfak hazırlığını bir aşamaya getirdik. Hatta bir firma değil iki firma buraya gelip yer tespiti yaptılar. Önümüzde ki bir hafta, 10 gün içerisinde çağrı merkezinin uygun görmesi halinde tadilat başlayacak. En geç Haziran’a kadar bu konuda insanların eğitimi gerekiyor. İnsanların eğitime alınmasıyla ilgili çağrı merkezinin çalışmaları artık bir aşamaya kadar geldi. Biz çağrı merkezi ile ilgili verdiğimiz söz artık gerçekleşme aşamasına geldi. Konuşma mutfak hazırlığından çıktı, gerçekleşme aşamasına geldi. Eminim ki sizin bir veya ikinci gelişinizle birlikte orayı beraber ziyaret edeceğiz.” diye konuştu.

ALPARSLAN LİSESİ’NİN TÜBİTAK YARIŞMASINDA TÜRKİYE İKİNCİSİ OLMASI

Arslan, Alparslan lisesi’nin TÜBİTAK proje yarışmasında Türkiye ikinciliği almasıyla ilgili değerlendirmesinde de, “Gönül ister ki eğitimde yavaş yavaş öne çıkmayalım. Gerek sayın hocam profesörlük unvanıyla, unvan tek değil o birikimiyle, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve buradaki teşkilatlarımızla o katkıyı yapalım. Eğitim seviyemizi en azından bir seviyeye getirelim. Bizim etkimiz ne kadar olsa da aile ve öğretmenlerimizin etkisi çok fazladır. Kars’ta da böyle bir değerin ortaya çıkması TUBİTAK gibi bir kurumun yaptığı yarışmada dereceye girmek çok önemli. Kağızman da 1 Ekim İlköğretim Okulu’nun, öğrencilerimizin öğretmenleriyle birlikte hazırladığı projenin Kars’ta birinci olması önemli değil ama Erzurum’da 12 il arasında dereceye girmek gerçekten gurur verici bir çalışmadır. Temennimiz bunların münferit kalmaması, il genelinde yayılması ve ilin başarısının artmasıdır. Çünkü ilin başarısı kurtulması ülkenin kurtulması başarılı öğrencilerden geçiyor. Bu öğrencilerimizle gurur duyuyoruz.” dedi.

İL VE BÖLGE GÜÇLÜ OLMALI Kİ ÜLKE GÜÇLENSİN

Arslan Lojistik Merkezi’nin “Erzurum’dan Kars’a kaydırıldığı yönündeki haberler üzerine de, “Lojistik merkez kurulacak, her ilde olduğu gibi burada da olacak, kurulacak. Çevremiz, bölgemiz ne kadar gelişirse yapacağımız lojistik de bu oranda büyük olur. Kars Lojistik Merkezinden Erzurum’a giden bir şey olmadığı gibi Erzurum’dan Kars’a gelen bir şey de yok. İnsanlar eskiden ‘hep oraya gidiyor’ diye diye artık buna alışmışlar. Kars’ta çok güçlü olmalı, Erzurum’da çok güçlü olmalı. Biz bölge olarak güçlü olmalıyız ki ülkemiz de güçlü olsun. Terminal binası sonbaharda açılacak. Kars’a buraya yakışır bir bina istiyoruz. Hem fonksiyonları, hem işlemleri hem de fiziki görünümüyle güzel olacak. Ancak 2 yada 2.5 ay sonra halkımız görecek.” açıklamasında bulundu.

BİR ŞEY KIRK DEFA SÖYLENDİ Mİ OLUR

AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç ise konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi: “Bir şeyi 40 defa söylerseniz olur birileri sanki bunun böyle olmasını ister gibi gitti gidiyor. Erzurum’a gidiyor ya zorla gitmesini mi istiyorsunuz böyle bir şey yok. Her seferde söylüyoruz ama bu kez bir fıkra ile anlatacağım. Adamın biri sinirsel problemlerle akıl hastanesine yatırıyorlar bunu adamın sıkıntısı şuymuş. Musluktan merkeb çıkıyormuş. Uzun süre tedavi gördükten sonra doktorlar sormuş ‘nasıl oldun’ diye ‘gene görüyor musun bir şeyler.’ Adam ‘görüyorum’ diyor. ‘Tamam peki’ diyorlar ve gidiyorlar. Adam hastanede kalmaya devam ediyor. Arada doktorlar gelip kontrol ediyor ve soruyorlar ‘hala var mı böyle görmeler’ diye. ‘Evet’ diyor yine. Doktorlar bu kez soruyor ‘nasıl oldun’ diye tabi adam anlıyor ‘ben böyle söylemeye devam ettiğim sürece buradayım’ diyor. Ve doktor sorunca ‘yok artık görmüyorum doktor bey’ diyor ve iyi olmuş gibi doktor taburcu ediyor. Adam köyüne gidiyor. Köylü etrafında toplanıyor ‘nasıl oldun ne var ne yok’ diye ‘yine görüyor musun musluktan merkep çıktığını’ adam ‘evet ama gel de bunu onlara anlat’ diyor. Yani bir endişe yok.2

BEYAZ AK PROJESİNE OLAN KAYGILAR

AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç’a ilk olarak ülke genelinde gündeme gelen süt zehirlenmeleri soruldu. Kılıç, “Süt ile alakalı son günlerde ülkemizde süt gibi ak bembeyaz bir proje başlattık. Ancak daha proje başlamadan bununla ilgili kaygılar başladı. Bu ilk mecliste başlıyor aslında. Süt ilkokullarda dağıtıldıktan itibaren mecliste özellikle fakir bölgelerde ki milletvekilleri bağırmaya başladılar. Yapılan süt analiz tetkik sonuçlarının değerlendirdiğiniz zaman asılsız çıktığı belli oluyor. Çünkü bu süt hiçbir bakterinin üremesine imkan vermeyecek 135-150 santigrat derecede ısıtılarak stalize edilmiş sütler bunlar. İnsanlara zarar veren bakteriler diğer bakteriler dışında onların bakteri yaymasına müsaade etmeyecek oranda bakteri üremesi mümkün değil. Dolayısıyla bakteriyel bir besin zehirlenmesi de mümkün değildir. Türkiye’nin hemen her yerindeki vakalara bakın öğrenci sütü içiyor, 3-5 dakika sonra öğrencide kusma refleksi ile birlikte sıkıntılar başlıyor. Çevresindeki diğer çocuklar etkileniyor. Onlar da korkmaya başlıyor. Okul idarecileri ve öğretmenlerde korkmaya başlıyor. Bununla beraber yan sınıflarda ya hastaneye sevk ediliyor ve haberde şöyle geçiyor: ‘Kars’ta, Sivas’ta 300 öğrenci süt zehirlenmesiyle hastaneye kaldırıldı.’ Oysa olayın esası öğrencinin hafif hassas olması veya süt içme alışkanlığını olmaması ve bu kampanyaya bu ortama iyi adapte edilememesinden geliyor. Çocuklar bunu nasıl algılıyor, bunun bilimsel tarafına bakıldığında sanki bir diretme-dayatmayla aynı aşı yapmaya gelen sağlık ekipleri iğneyi çıkarmasıyla öğrenci bayılır ya. Çünkü o kadar kasar ve sinirlenir ki bu sütte olan meselede aynı böyledir.” şeklinde konuştu.

ÖNEMLİ BİR KAMPANYAYA GÖLGE DÜŞÜRMEMELİ

Kılıç daha sonra şöyle konuştu:

“Bu kadar basit bir gerekçeden bu denli önemli bir kampanyaya gölge düşürmek kimsenin yararı değildir. Kampanyanın temelinde iki önemli temel var. Birincisi ülkede süt üreticisinin zararına bu şekilde süt fiyatlarında meydana gelen dalgalanmaların önüne geçmek yani süt üreticisine katkı sağlamak, bir diğeri de yeterli beslenme yapamadığımız çocuklarımızın özellikler o gelişme dönemin de sütle bunu desteklemek daha sağlıklı nesiller yetiştirmeye yönelik bir proje. O yüzden lütfen buna herkesin katkı sunması gerektiğini ve hiçbir sorunun olmadığını belirtmek istiyorum. 1 saatten erken çıkacak bir besin zehirlenmesi yoktur. Bu kimyasal bir zehirlenme değil deterjan yada fare zehri vermiyorsunuz. Süt veriyorsunuz ve bir saatte ancak etkisini hissettirir nasıl kusma ishal bozukluklarla çıkar ancak sütü veriyorsun 5-10 dakika sonra oluyor. Bu tamamen sinirsel reflekslerden kaynaklanıyor. Biz bunu böyle ülke geneline izah ettik. Ailelerde çocukları süt içme konusunda onlara temkinde bulunsun okul idareleri de bunu bir dayatma yada bir diretme olarak değil de bunun gereğini, yararını anlatarak vermeleri bütün sıkıntıları ortadan kaldıracağını umuyorum. Bunun dışında 2 yaş altı çocuklarında süt alerjisi dediğimiz vaka bununla ilgili değildir. Lakkuzın tolerans dediğimiz Asya toplumlarında çok görülen süt enziminin noksanlığından kaynaklanan vakalar vardır. Bu da genellikle 10 yaş üzerindeki insanlarda çocuklarda görülür. Bu olayların kısmen bir kaçı kas ağrısı karın ağrısı bunlar bu hastalığın belirtileridir diğerlerinin tamamı psikolojik eksikliğinden kaynaklanan hastalıklardır. Süt içmeye devam etsinler diyoruz. Şuana kadar bakteriyel yada süt zehirlenmesine rastladığımız bir vaka yoktur.”

KARS’TA İSTİHDAM İÇİN ŞEKER FABRİKASI ŞART

Kılıç, Kars Şeker Fabrikasıyla ilgili de şu açıklamada bulundu:

“Kars Ş0eker Fabrikasının ayakta kalması arzumuzdur. Kars’ta istihdamı devam ettirmesi Kars içinde bizim içinde önemli. Kars’ta elle tutulur başka bir istihdam yok. Ve biz bunun üzerine titriyoruz, gözümüz gibi bakıyoruz. Bir fabrika çalışanı gibi bizde ‘nasıl yaşatırız’ diye hareket ediyoruz. Bunu fabrika yöneticileri ve çalışanları yakinen biliyorlar. Şeker pancarına doğrudan gelen bir destek olmadığı için vatandaş, desteği olan ürüne, emeğe yönelir. Böylelikle Şeker Fabrikası aksıyor. Böyle büyük güzel bir tesis yeterli kampanya, şeker pancarı üretemediğinden ‘bu yıl nasıl fabrikayı ayakta tutarız’ diye bir derdimiz oldu. Ve sağ olsun şeker fabrikası genel müdürü bize anlayış gösterdi. Kendisi bu yıl da Horasan’da üretilen yaklaşık 20 bin ton civarındaki şeker pancarının işlenmesinin Kars’taki kampanyaya yönlendireceği sözünü verdi. Buradan kendilerine teşekkür ederiz. ‘Kars Şeker Fabrikasını nasıl yaşatırız? Şehre katkısını nasıl devam ettirebiliriz?’ Bu yaptığımız faaliyet belki bu yılı kurtarmaya yönelik ama tüm teşkilat bunun için uğraşıyoruz. Belki bu Şeker Fabrikası satışa çıktı ama bu karar alınmış ama biz şuna uğraşıyoruz en azından böyle bir karar alındıysa da en son bizimki olsun. Ancak bazı söylentiler geldi kulağımıza; ‘AK Parti milletvekilleri dediler ki kapanabilir’ Ama son olsun diye uğraşıyoruz ve doğrusu da bu. Bizim hiçbir zaman insanlara doğru bilgi dışında başka bir bilgi verme gayretimiz olmadı.”

TÜRKİYENİN ALDIĞI GENEL POLİTİKALAR DIŞINDA HAREKET EDEMEYİZ

Kılıç konuyla ilgili ayrıca, “Türkiye’nin almış olduğu genel politikalar dışında da hareket etme şansımız yoktur. Bu ulusal bir politikadır haklı gerekçeleri vardır ama bizim amacımız Kars’ta istihdamı sağlayan yegane bir fabrikanın elde kalması ve buraya istihdam sağlamasına yöneliktir. Kars zaten et balık, süt gibi ürünlerde geçmişte bunun acısını yaşamış acı bir tecrübe olmuş. Et balık da elde kalan birkaç fabrikayı devlet el attı. Türkiye’nin çeşitli kurumlarında et balık kurumları tekrar hükümetin devletin eline geçti. Et ve süt müdahale kurumu olarak düzenleme kurumu olarak aldı. Kars şeker fabrikasını da biz biraz ilerletebilirsek umut ediyoruz ki Kars’ımızın elinde kalmaya devam eder. Ama bu yıl Horasan şekeri Kars’ta işlenecek.”