Yavru kuşlara uçmayı öğretiyorlar

Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde, yaralı ve annesi olmayan yırtıcı yavru kuşlara uçma ve avlanma öğretiliyor.

Rehabilitasyon merkezinde sadece kuşlar değil, kurt, tilki, şahin, kartal, baykuş ve ayı gibi yabani hayvanlar da tedavi edildikten sonra ait oldukları yerlerde doğaya geri salınıyorlar. Rehabilitasyon merkezinde yaban hayvanlarına anne şefkati ile yaklaşan görevliler, özellikle yuvalarından düşen ve bakıma muhtaç yavrulara itina gösteriyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Kars Şube Müdürlüğü, Kafkas Üniversitesi Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi ile aralarında imzalanan üçlü protokol gereği KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban ve Projeler Koordinatörü Önder Cırık, burada yavru yırtıcı kuşlara uçmayı ve avlanmayı öğretiyor.

Yaban hayvanları için hayati önem taşıyan merkezde, bölgede çeşitli nedenlerden dolayı yaralanan yaban hayvanları, buraya getirilerek tedavileri yapılıyor. Daha sonra da doğaya geri bırakılıyor. Hemen her türden yabani hayvan rehabilitasyon merkezinde mevcut. Kanatlı hayvanlardan tutun, yırtıcı kuşlar hatta kurt, tilki ve ayı gibi hayvanlara da burada tedavi ve rehabilitasyon hizmeti veriliyor.

Burada yaban hayvanlarına anne şefkati ile yaklaşan görevliler, özellikle yuvalarından düşen, kaza geçiren, bakıma muhtaç yavrulara özenle bakıyorlar. KuzeyDoğa Derneği Projeler koordinatörü Önder Cırık, yavru kuşları doğaya bırakmadan önce uçmayı ve avlanmayı öğrettiklerini belirterek, Rehabilitasyon merkezinde avcılar tarafından ateşli silahlar ile yaralanan yaban hayvanlarından tutunda her türlü kuşa bakım ve rehabilitasyon hizmeti veriyoruz. Yuvasından düşerek annesiz ve korunmasız kuşlar buraya getirilip tedavileri yapılıyor. Ancak bu kuşların sağlıklarına kavuşmaları ile iş bitmiyor. Çünkü gelişimini tamamlamamış kuşların doğal ortamlarında yaşamlarını sürdürmeleri imkansız. Bu nedenle onlara avlanma ve uçmayı öğretiyoruz. Daha sonra da bulundukları yerde doğaya geri salıyoruz.” dedi.

Kafkas Üniversitesi Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof Dr. Burhan Özba ise yaban hayvanlarını itinalı bir şekilde tedavilerini yaptıklarını belirterek, “Bize her türlü yaban hayvanı geliyor. Kimisi yuvasından düşmüş, kimisine karayollarında araç çarpmış olabiliyor. Bazen de kaçak avcıların silahları ile yaralanmış hayvanlar merkezimizde misafir ediliyor. Bize gelen yabani hayvanları röntgen çekiminden ameliyatına kadar, hatta ucamı bile öğretiyoruz. “ diye konuştu.

KULAKLI ORMAN BAYKUŞU YAVRUSUNA AVLANMA VE UÇMA KURSU

Üç hafta önce Kars merkezinde ağaçtan düşen bir kulaklı orman baykuşu yavrusuna, avlanma ve uçma kursu veren KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban ve Projeler Koordinatörü Önder Cırık, her gün düzeli olarak yavru baykuşa kanat alıştırması antrenmanları yaptırıyorlar.

Yavru yaban kuşlara bir nevi kanat alıştırması antrenmanı yaptırarak uçmayı öğrettiklerini belirten Çoban ve Cırık, “Bu yavru kulaklı orman baykuşu, yaklaşık 3 hayta önce merkezimize geldi. Yuvasından düşmüş ve vatandaşlar tarafından bulunarak Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü yetkilileri tarafından Kafkas Üniversitesi Doğal Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’ne getirildi. Bizlerde KuzeyDoğa Derneği olarak rehabilitasyona başladık. Geldiğinde çok daha ufaktı. Tüyleri çıktı ve kanat tüyleri de gelişti. Fakat anneleri olmadığı için bir şekilde kanat alıştırmasını bizlerin yapması gerekiyor. Onların kondisyon kazanarak doğal alanlarına bırakıldığında uçmaları ve avlanmaları gerekiyor. Yoksa ölür veya başka bir hayvana yemek olurlar. Bu yırtıcılar gececi bir kuş oldukları için kuytu yerlerde yaşarlar. Yani geceleri aktif olur ve geceleri avlanırlar. Kafeslerine fareler bırakarak avlanmayı da öğretiyoruz. Böylece anneleri tarafından yetiştirilmiş gibi oluyorlar.” Diye konuştular.

BAYKUŞ ve KUKUMA UĞURSUZLUK GETİRMEZ!

Anadolu’da batıl olan bir inanışta olduğu gibi baykuş ve kukuma kuşlarının uğursuzluk getirmediğine de dikkat Çeken KuzeyDoğa Derneği Projeler Koordinatörü Önder Cırık, “Özellikle kukuma kuşları ile ilgili bir hikâye vardır. Eskiden elektrik olmadığı zamanlarda hasta olan evlerde gaz lambası sabaha kadar yanardı. Bu nedenle de bu evden sızan ışığa böcekler gelirdi. Bu böceklerde kukuma kuşlarının yiyeceği olurlardı. Bu hastalarda genel olarak yaşlı insanlar olurdu. Bu hastalar ölünce de ölüm sebebi kukuma ve baykuşlara bağlarlardı. “Kukuma evin damında öttü ve evden ölü çıktı derlerdi.” Baykuşlar birlikte yaşadığımız doğal yaşamımızda önemli bir besin zincirini oluşturur. Baykuşlar yok olursa, tarla zararlıları ile küçük fareler çok artar ve böylelikle çiftçiler büyük zarar görebilir. Bu kuşlar fare nüfusunu kontrol altında tutan yegâne ve sevimli hayvandır. “ dedi.