Başkan Adayı Şen çağrısı ile ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sevgili hemşerilerim. Pazar günü yapılacak seçimin şehrimize hayırlar getirmesini diliyorum. Bu seçimlere her ne kadar 15 siyasi parti ve 2 bağımsız adayı giriyor gibi gözükse de; aslında bizim nazarımızda bu seçimlere iki parti giriyor. Birincisi Yeniden Refah Partisi, ikincisi ise geriye kalan diğer siyasi partiler ve adaylardır. Bu iddialı cümleyi ben söylemiyorum, seçimlerin gerçek sahibi olan seçmen söylüyor. Yeniden Refah Partisi olarak bizler yerel seçimlere ilk defa girdiğimiz için halkımız bize teveccüh ediyor ve diğer partiler için de diyor ki; ‘Hep aynı şeyler oluyor ama hiçbir şey değişmiyor, al birini vur ötekine’
Yeniden Refah Partisi olarak bizi diğer partilerden farklı kılan şey ‘ahlaklı belediyecilik’ anlayışımızdan kaynaklanmaktadır. Bizim ahlaklı belediyecilik anlayışımızda şu düsturlar vardır: Halka hizmet etmek hakka hizmet etmektir. Bizim belediyecilik anlayışımızda ‘tüyü bitmemiş yetimin hakkını asla kimseye yedirmeyiz’ anlayışı vardır. Bizim ahlaklı belediyecilik anlayışımızda ‘belediyenin parasını harcarken kendi şahsi parasını harcamaktan daha hassas davranılan’ belediyecilik anlayışı vardır. Bizim belediyecilik anlayışımızda ‘siyaseti ticaret olarak değil ibadet olarak gören bir anlayış, makam ve rakam için değil Allah rızası için siyaset’ yapan anlayış vardır. Bizim ahlaklı belediyecilik anlayışımızda ‘rüşvet alan da veren de melundur’ anlayışı vardır.
Evet değerli kardeşlerim er meydanına bizim gibi tek başına çıkmaya cesaret edemeyen bazı siyasi partiler açık ve gizli olarak ittifaklar kurmuşlardır. Bazı siyasi partiler devletin ve hazinenin imkanlarını da kullanarak seçim propagandalarını yapmaktadırlar. Bununla da yetinmeyip ülkemizin ve milletimizin huzur ve güveninin teminatı olan askerlerimizi ve güvenlik güçlerimizi kendi kirli oyunlarına alet etmeye teşebbüs etmişlerdir. Şimdi ben buradan şehrimizde ağırlamaktan gurur duyduğumuz değerli askerlerimize ve güvenlik güçlerimize seslenmek istiyorum: Allah sizi her türlü kazadan ve beladan muhafaza eylesin, ayağınıza taş değmesin. Değerli kardeşlerim bu şehrin makus kaderinin değişmesi noktasında dönüm noktasındayız. Sizler de burada rol alacaksınız. Lütfen oylarınızı kullanmadan önce bu şehrin geçmişini bir araştırın. Bu şehri bu hale kimler getirdi. Bu belediyeyi borç batağına kimler sürükledi, bu belediyeyi kimler icralık duruma getirdi. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimler peşkeş çekti. Belediyenin parasını israf ve talana kimler sürükledi. Belediyenin kolunu kanadını kırarak, halka hizmet edemeyecek hale kimler getirdi.
Geçmişte bu halk tarafından kendilerine yetki ve görev verilmiş olanlar yapmış oldukları icraatlarla bu halkın karşısına çıkacak yüzleri kendilerinde bulamadıkları için düşmüş oldukları bu çukurdan çıkabilmek için sizi kendi oyunlarına alet etmeye çalışmaktadırlar. Ben size buradan seslenmek istiyorum: bugüne kadar olduğu gibi bu günden sonra da halkımızın gönlünde kahraman olmaya devam edin. Sizin de çoluk çocuğunuz var. Dolayısıyla bu şehrin mazlum ve mağdur çocuklarını da düşünün. Onları çöpe çukura mahkum etmeyin ve bu şehrin halkının vebaline girip çekip gitmeyin.
Değerli kardeşlerim bizler de DEM Partisiyle Kayyum gelmesini istemiyoruz. Aynı zamanda bizler MHP ile birlikte belediyenin kaynaklarının talan edilmesini de istemiyoruz. DEM Partisine oy veriliyor kayyum çöküyor, Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veriliyor onlar da gelip belediyeye çöküyor. Bu iki partiden herhangi birisi şehirde belediyeciliği yürütecek olsa şehrimizin üzerine kara bulutlar çöküyor.
Değerli kardeşlerim aydınlık yarınlar için ve şehrimizi yeniden yaşanabilir bir şehir haline getirmek için Yeniden Refah Partisi yegane parti olarak karşınızda durmaktadır. Değerli kardeşlerim seçim süreci boyunca şehrin bütün mahallelerini, caddelerini ve sokaklarını gezdim. Özellikle kenar mahallelerin içler acısı haliyle karşılaştım. Kenar mahallelerde oturup halen etnik siyaset yapan DEM partisine oy vermeyi düşünen kardeşlerime seslenmek istiyorum: Kendinizi heder ettiniz bari çocuklarınızın geleceğini düşünün. Gelin bu kısır döngüden bir an önce vazgeçin. Ben buradan siyaset adı altında ayrıştırılan, ötekileştirilen, kutuplaştırılan ve bu makus kadere mahkum edilen halkımıza seslenmek istiyorum; Senin suyun akmadıktan sonra çöplerin alınmadıktan sonra çukura çamura ve bu makûs kadere mahkum olduktan sonra Türk olsan ne olur, Kürt olsan ne olur, Azeri, Yerli, Terekeme veya Türkmen olsan ne olur, olmasan ne olur! unutma değerli kardeşim bu hayatta insan gibi yaşamayı hak eden en fazla sensin. Seni bu haktan mahrum etmek isteyen ve kendi siyasi çekişmelerine alet etmek isteyen partilere karşı ‘artık yeter çekin kirli ellerinizi üzerimizden’ demenin vakti gelmedi mi? Bizler buradan her iki tarafa da diyoruz ki; ‘artık bırakın bu edebiyatı, insanların üzerinden çekin elinizi, devlet de bizim, vatan da bizim, toprak da bizim. Kürt de bizim, Türk de bizim, Yerlisi, Azerisi, Terekemesi de, Türkmeni de bizim. Bizler asırlardır bu topraklarda barış ve huzur içerisinde yaşadık. Sevincimiz bir, kederimiz bir, kaderimiz birdir. Et ve tırnak gibiyiz. Bizi birbirimizle ayrıştıramazsınız. Bizi bölemezsiniz.
Evet değerli kardeşim, inanıyorum ki sen de böyle düşünüyorsun. Ohalde Yeniden Refah Partisi ile birlikte ırkçılık ve ötekileştirmenin, ayrımcılık ve kutuplaştırmanın bir daha geri gelmemek üzere tarihin karanlık sayfalarına gömmeye Yeniden Refah Partisi ile var mısınız...!