ALTAY KARABUDAK

Bir mimarda aranan özellikler neler olabilir? Çizim, tasarım ve yaratıcı olmaya yatkınlık. Bunlara bir de Kars’ın muhteşem devirlerini görmek, yaşamak o kültür pınarından beslenerek büyümek eklenirse nasıl bir portre ortaya çıkar?

Bunu görmek ve anlamak için ALTAY KARABUDAK’IN “KARSNAME VE ŞİİRLERİM” isimli kitabını okumanız gerekir.

Altay Bey 1945 Kars doğumlu, Anne tarafından köylümdür. Uzun yıllar kamuda ve özel sektörde mimarlık yapmış, çeşitli projelere imza atmıştır.

Son derece nezaketli, beyefendi bir insandı. Konuştuğunda yüreğinin güzelliğini yüzünde ve ifadelerinde görebilirdiniz. Ne yazık ki 2013 yılında hayata veda etti.

“Karsname ve Unutamadıklarımız” başlıklı şiirlerinden olan kitapçığını sağlığında kendisi bana hediye etme lütfünde bulunmuştu. Daha sonra yazdığı şiirlerinin de eklenerek genişletilen kitabını da kızı Nilay Hanım adresime gönderme inceliğinde bulundu. Babasının adını ve emeğini yaşatma yolundaki çabasından ötürü kendisini kutluyorum.

Karsname’de 1950-1980 yılları arasında Kars’taki sosyal, kültürel ve ticari hayat anlatılıyor.

Unutamadıklarımız’da ise yine aynı yıllarda Kars’ın o devrine damgasını vurmuş yöneticiler, tüccarlar, esnaflar, sanatçılar, sporcular, siyasetçiler anlatılmış. Saygılı, edepli ve aziz hatıralarına hürmete dikkat ederek yazmış.

Her iki şiiri de okuduğunuzda yazarın gözlem yeteneğine hayran kalmamak elde değil. Bugün o devri yaşamış Karslılar bir araya geldiklerinde o yıllardaki anılarını anlatır neşelenir veya hüzünlenirler. İşte Altay abi bütün bu hatıraları bir bütün olarak gelecek nesillere miras bırakmış.

Bana göre bu eser Şehriyar’ın Heyder Baba isimli ölmez eseri kadar önemlidir.Bu kitap bir mücevver.

Ruhun şad olsun ALTAY ABİ,ALLAH RAHMET EYLESİN…

Bakın kimler gelmiş,kimler geçmiş…

“Övüncümüzdü şehrimizin sosyal yaşantısı,

Bunun öncüleri de Dr.Budak ile Artist Settar’dı.

Alçak gönüllü yardımsever,beyefendi bir insan,

Zarif eşi Gülçehre ile Dr.Cengiz Askeran.

Nasrettin Hoca gibi fıkraları demet demet,

Kaymakam Mizefferin babası Molla Semet.

Toplumlararası kaynaşmanın simgesi oldu,

Caddelerin yalnız adamı Medet Alibeyoğlu.

O zaman siyaset vardı ama vatan ve millet için yapılırdı.

Topal Cengiz’in Ekinci gazetesi de Ay Havar eki ile satılırdı.

Yabancı dil bilmezdi ticaret yapardı Rusya’dan, Avrupa’dan,

Çok çekti Komser Abbas’ın şakalarından keresteci Arslan.

Her toyun vardı muhakkak bir vazgeçilmezi,

Şalakoda kim tutardı Abdullah Taşdemir’i.

Adı Bayram Soyadı paşa idi; ama yoktu düzgün bir yolu,

O mahallenin de en renkli kişisi idi Ateşlerin Bego’su.

Unutmayalım folklor ustası Şeyh Şamil’in baleti,

Konuşmaya “eye Gardaş” ile başlayan Şahvelet’i.