Tirajı günde 40 bin olan liberal eğilimli Moskova Nezavisimaya Gazete'nin 26 Temmuz 2010 tarihli sayısında, Yuri Roks imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yayımlanan yazının özet çevirisi şöyledir :

Ermenistan-Türkiye sınırının Yukarı Karabağ ihtilafı çözülmeden önce geçici olarak açılma ihtimali belirdi. Batı ve Türk medyasına göre bu önemli olay, Ermenistan'da NATO askerî tatbikatın yapılacağı tarihlerde, yani 11-17 Eylül'de yaşanabilir. Tatbikat çerçevesinde, NATO birlikleri, depremden zarar gören bölgelerde temsili kurtarma operasyonları düzenleyecek. Türkiye, bu süre içinde veya süreyi biraz uzatarak toprakları üzerinden Güney Kafkasya'daki bu cumhuriyete yük transitinin gerçekleştirilmesine izin verebilir. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, geçen hafta yaptığı açıklamada, Ankara'nın kapattığı Ermeni-Türk sınırının geçici olarak açılması konusundaki tartışmaları sanki artık noktalamış gibi görünüyordu. Dışişleri Bakanı şöyle dedi: "Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ konusundaki istekleri kabul edilmeden, NATO'nun isteğini gerçekleştirmek için bile olsa, sınır geçici olarak açılmayacaktır."

Dışişleri Bakanının açıklamasının tek taraflı olmasına rağmen geçen hafta bazı medya organları çeşitli haber kaynaklarına atfen aksi haberler yayımladılar, yani gerekirse Türkiye, toprakları üzerinden araç ve teçhizatın taşınması amacıyla tatbikat süresince sınırı açacak. Kars Valisi de, söz konusu askerî teçhizatın ülkenin kuzeydoğusunda bulunan bu ilin toprakları üzerinden taşınacağı konusundaki haberleri yalanlamadı. Tabii ki, 15 yıl önce kapatılan sınırın geçici olarak açılmasının, askıya alınan Ermeni-Türk barış sürecini olumlu şekilde etkilemesi beklenmiyor, ama yine de umut verici bir gelişmedir. Erivan, bu yeni gelişmeyi yorumlamaktan kaçındı. Çarşamba günü Miasin (Birlikte) adındaki harekete katılan Ermeni diasporasının genç temsilcileriyle buluşan Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Ermeni-Türk ilişkilerinde durgunluğun neden ortaya çıktığını anlatarak, Ermenistan'ın, devletlerarası ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda politik adımlar attığını ve Türkiye'nin de aynı şekilde davranmasını beklediklerini açıkladı. Serj Sarkisyan şöyle devam etti: "Bütün dünya, Türkiye'ye İsviçre'de imzalanan ilişkilerin normalleştirilmesi protokollerini onaylaması gerektiğini söylüyor. Fakat Ankara duymazlıktan gelerek bizden siyasi irade göstermemizi bekliyor."

Aynı zamanda Ermenistan lideri, Azerbaycan'ı, Yukarı Karabağ sorununun çözümü konusunda somut adımlar atmamakla suçladı. Sarkisyan şu ifadeyi kullandı: "Azerbaycan, AGİT Minsk Grubu ilkelerini kabul ettiğini söylediği zaman görüşmeler sürdürülecek, aksi hâlde başka bir çare bulunması gerekiyor." Cumhurbaşkanı, ihtilafın çözülmesinin toprak bütünlüğü, halkın kendi geleceğini belirleme hakkı ve güçlerin kullanılmaması başta olmak üzere üç ilkeye göre gerçekleştirilmesi gerektiğini hatırlatarak, müzakerelerin devam ettiğini ve bu belgenin (üç ilkeyi içeren belge) görüşmeleri sürdürmek için imkân verdiğini ifade etti. Sarkisyan, bundan sonra her şeyin Azerbaycan'ın tutumuna bağlı olduğunu söyledi.

Yazının orjinalini Moskova kaynaktan okumak için tıklayın :

http://www.ng.ru/cis/2010-07-26/6_ankara.html