Sönmez yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

Bu yıl Sarıkamış harekâtının 98. ve kitlesel Sarıkamış Şehitlerini anma törenlerinin sekizinci yılı.

Bu toprağın insanları, 1914 sonu 1915 başlarında kadim Sarıkamış dağlarında karların altında unutulan insanlarımızın cansız bedenlerini yine o dağların koynuna defnederek, üzerlerine düşeni yerine getirmişse de, o insanların ruhlarının huzura ermesi için yapmamız gerekenler hep ihmal edildi. 

Gerek o dönemin iktidarları, gerek sonraki dönemlerde gelen siyasiler, yöneticiler, hep unutmayı, unutturmayı tercih ettiler nedense.  Aslında unutturmaya çalıştıkları, yok saydıkları, harekâtın başarısızlığı değil vefa duygusuydu, gönül borcuydu. Oysa o dağlarda yaşamlarını yitirenler, düşlerini insan boyu karların altına gömenler, tüm Anadolu’dan kopup gelen bizim çocuklarımızdı.

Bu kutsal göreve 2003 yılında tarihi platformda (Kızılçubuk-Sarıkamış) yaptığımız bir deneme yürüyüş ve anma programı sadece 250 kişi ile yapılmıştı. 2004’te yapılan 90. Yıl anma törenleri bu kutsal görevi zirveye taşımıştı. 4000 katılımcı vardı ve tüm basın bizimle idi. Bu faaliyet ülkenin tüm aydınlarının dikkatini çekmeye yetti ve genel kurmayın büyük desteğini aldı. İlk kez genelkurmay bir basın bülteni yayınlayarak onların “bir gecede tek kurşun atmadan, donarak titreyerek yaşamını yitiren zavallılar” olmadığını, savaşın 15 gün-15 gece sürdüğünü ve tarihte örneği görülmemiş bir emre itaat yaşandığını, bu şehitlerin birer kahraman olduklarını belirterek adeta onların onurlarını iade etti.

Bu kahramanlara vefa borcumuzun geçte olsa ödenmesinde, gönül borcumuzu yerine getirmede üzerime düşeni bir nebzede olsa yapabilmenin mutluluğunu duyuyorum. Bu gün kitlesel olarak yapılan ve devletin sahiplenerek gelenek haline getirmiş olduğu bu törenleri  kitlesel hale getiren kadronun içerisinde olmanın kıvancını her zaman yaşıyorum.

Varsın birileri ve kimileri, yapılanları (katkıları) görmezden gelsin;  ne gam!

2005 yılında ete kemiğe bürünen ve ciddi bir organizasyon haline gelen “Sarıkamış Dayanışma Grubu’ nun” bu konuda yaptıklarına ilişkin hükmü,  zaman elbette verecektir. Tarih ve gelecek kuşaklar, kimin,   neyi, ne kadar yaptığının hakkını verecektir.

Fiilen sekiz yıldır bu işin yükünü karınca kararınca yüklenmeye çalıştı Sarıkamış dayanışma Grubu. Sadece anma yıldönümlerinde değil;  yılın hemen her günü,  bıkmaksızın, usanmaksızın ve hem de Türkiye’nin hemen her köşesinde, 1914 - 1915 Sarıkamış harekâtını anlattık. Çanakkale’de, Karadeniz Ereğli’de, Kocaeli’nde, İzmir’de, Antalya’da, Adana’da, kışlalarda, okullarda,  toplantı salonlarında, sokaklarda konferans verdi. Ülkenin muhtelif illerinde Sarıkamış Şehitlikleri yapılması için öncülük yaptı. İllerin Sarıkamış gidip dönemeyen şehitlerinin isimlerini belediye başkanlarına vererek her ilde bir şehitlik yapılma çabasını sürdürdü. Bu aktiviteler yerel yönetimlerin sivil toplum kuruluşlarına yaklaşımlarına göre ağırlık kazandı. Sarıkamış’ta yada Sarıkamış dışında yaptığımız hiç aktivite bir başkasının alternifi değildi. Hepsi kendine özgü hizmetlerdi. Bizim için bu, bir gönül borcudur, vefadır. Öyle bildik, öyle biliyoruz.  Kimseyle yarışmak gibi bir derdimiz asla olmadı. Tam da bu duygularladır ki; bu yıl Kars Valimiz Sn. Eyüp Tepe’nin derneğimize göstermiş olduğu sıcak ilgi ile 4.Ocak’ta Sarıkamış’ta yaşamını heba edenlerin,  hayallerini gömenlerin, en kalbi duygularla anmayı hedefledikleri Kars’tayız. Bu yıl  İstanbul ve Ankara’dan 60 katılımcı ile geliyoruz ve bütün aktivitelerimiz Kars Valiliğinin faaliyetlerine paralel ve törenlere zenginlik katacak türden aktiviteler olacaktır.

Birileri neden Kars’ta etkinlik yaptığımız üzerine spekülasyon arayışları içerisinde olmasınlar lütfen.

Bizlerin bu etkinliği Kars’a da taşımamızdan daha doğal ne olabilirdi ki?

Yıllardır yapılan etkinliklerde,  gerçekten de Kars ayağının eksik olduğunu görüyorduk. Mahalli ve salt Sarıkamış’a ait bir etkinlik izlenimi vermekten çıkarılması gerektiğini düşünüyorduk. Neden Sarıkamış etkinlikleri içerisinde Kars’tan insanlarımızın olmadığını sorguluyor; neden bu etkinliklerin bir bölümü olsun, Kars ta yapılmamaktadır diye düşünüyorduk. Ama o dönemin yerel yöneticileri bize yaz aktivitelerimizde bile destek olmadılar, bizi yalnız bıraktılar.

Bugün yaptığımız şey tam da budur:  Karslı aydınlarımızın, gençlerimizin, sokaktaki insanlarımızın bu etkinlikler içerisinde daha aktif olarak katılmasını sağlamak.

Nitekim böyle bir karar almakta ne kadar isabetli davrandığımızın en önemli kanıtı, verildiği söylenen salonun,  başka bir resmi etkinlikte kullanılacağı gerekçesiyle elimizden alınması üzerine,  Karslı gönül dostu aydınlarımızın bizlere sahip çıkarak, hemen kendi olanaklarını sunmalarıdır. Etkinliği yapacağımız salonun verilmeyeceği duyurulur duyurulmaz, Kars Şehir sinemasının kapılarını ve olanaklarını bizlere açmalarıdır. Tek başına bu tavır bile, bu etkinliği Kars’ta yapmamızın ne denli isabetli olduğunu göstermektedir.   Onlara yürekten teşekkürü  bir borç  biliyoruz.

Birileri, Erzurum’da yapmış olduğumuz etkinlikleri veya Kars’ta yapacağımız etkinliği Sarıkamış’ta yapılanlara alternatifmiş gibi göstermeye çalışanlar, şapkalarını çıkarıp önlerine koyup, bir daha düşünsünler: Bilsinler ki tarihte gerçeğin yaşandığı gibi Erzurum ve Kars’ı yok sayarak Sarıkamış Şehitleri anma törenleri yapılamaz.

Bizim yaptığımız asla ve asla bir alternatif anma değildir. Biz valiliğimizin önderliğinde yapılan anmaların, etkinliklerin bir parçası olarak görev almaya devam edeceğiz. Bu konuda sayın valimizin çok büyük bir birleştirici olacağına inanıyoruz.

Ülkenin hemen her ilinde Sarıkamış Şehitleri için konferans vermiş bir hemşeriniz olarak Karsta ilk defa konferans verebilmenin sevincini duyuyorum.  Tüm hemşerilerimi 04 Ocak 2012 Cuma (Bugün) saat 17:00 de orijinal Rus - Alman belgeleri ve filimler sunacağım Kars Şehir Sinemasında vereceğim konferansa bekliyorum." dedi.

Kars Kültür ve Sanat Derneği'nin Katkılarıyla...