Tacettin DURMUŞ 

AK Parti Kars Milletvekili Selahattin Beyribey, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2018 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, Ülkemizde kullanılabilir su ve atık suyun önemine değindi.

Ülkemizin dört bir yanında olduğu gibi Kars’ta da mevcut suların gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde bırakılmasının önemine değinen Beyribey, su kaynaklarının çıktığı noktalardan göllere ve denizlere aktığı yerlere kadar aynı temizlikte ulaşmasına dikkat çekti.

Tüm dünyada olduğu dibi suyun da aralarında bulunduğu hayati önem taşıyan kıt kaynakların tükenmek üzere olduğuna vurgu yapan Beyribey, Kars ve köylerinde de var olan çok değerli su kaynaklarının önemini dile getirdi.

Bu hassasiyetleri dikkate alarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yeni projeleri ülke genelinde hayata geçirmesi gerektiği yönünde öneride bulunan AK Parti Kars Milletvekili Selahattin Beyribey: “Gelecek nesillerimiz için çocuklarımız için su kıymetli ve bu kıymeti elimizde tutabilmenin yolu nedir? Hepimiz köylü çocuğuyuz. Benim gibi milletvekillerimiz seçim bölgelerimize, ilçe ve köylerimize gidiyoruz. Daha düne kadar yüzdüğümüz, avuçlayarak suyunu içtiğimiz dere ve akarsularımızdan bırakın su içmeyi ellerimizi yıkamamız bile mümkün değil.” Dedi.

ACİL EYLEM PLANI HAYATA GEÇİRMELİYİZ!

Ülke genelinde var olan 35 bin köyden akan dere ve akarsular ile ilgili olarak ilgili bakanlığın acil eylem planlarını hayata geçirmesi gerektiğini de ifade eden Milletvekili Beyribey: “Bununla ilgili bence acil bir program yapmak lazım. Tüm köylerimiz dere yataklarında kurulmuştur ve buralarda yeni tedbirler almak zorundayız. Dün belki bu tedbirlere ihtiyaç yoktu. 35 bin civarında köyümüz var 15 bin köyün içerisinde su vardı, evlerinde su olan ev sayısı azdı.

KÖYLERİNİZE KANALİZASYON GEREK

2002’den sonra aşağı yukarı herkesin evinde çeşme akıyor. O zamanların konseptiyle herkes idare edebiliyordu. Ama şimdi köylerde kanalizasyon ihtiyacı var. Kanalizasyon, köylerde beldelerde yapılmadı ama atık suların hepsi kanalizasyon olmadığı için derelere akıyor. Derelerimizi kirletiyor. Köylülerimizin su içme su kullanma hakları ellerinden alınıyor. Bence devlet acil bir program yapmalı ve dere yataklarına yakın köylerdeki kanalizasyonu ve doğal arıtmasını yapmak zorundayız. Bu durum şehirler içinde geçerli. Şuan da kanalizasyonu derelere akan şehirlerimiz var.

SARIKAMIŞ’TA ARITMA VAR, AMA KARS’TA YOK

Kars’ta sadece Sarıkamış’ta atık su arıtma tesisi var ama Kars şehir merkezi dahi arıtma yok. Şehirlerde beton alanlar ve asfaltlarla yer altı sularımızın olmaması için her pozisyonu hazırlıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bundan sonra ki projelerde nasıl garaj yarılması kuralını koyuyorsa yağmur suları için her binanın altında yağmur suları alanı yaptırmalı. Bu suları kullanmalı. Bu sular ne faydası sağlayacak bir kullanım ihtiyaçlarını karşılayacak, iki şehir içerisinde selleri, afetleri, taşkınları, yolların kapanmasına engel olacak. Artık yağmur sularını ve kanalizasyon sularını birbirine karıştırmadan devam ettirmek lazım. Bununla ilgili şimdiden projeler var yapılıyor ama yeterli olduğu kanaatinde değilim. Mutlaka ve mutlaka bunları yapmalıyız.

GEÇİRİMLİ ALT BETON VEYA GEÇİRİMLİ ASFALTLAR ÜZERİNDE ÇALIŞMAK LAZIM

Yer altı sularının güçlenmesi için geçirimli alt beton veya geçirimli asfaltlar üzerinde çalışmak lazım. Geçirimli betonla, yağan yağmur suları yer altına gider. Geçmişte hepimiz biliyoruz yollarımız asfalt değildi, yağan sular direk olarak toprağa geçiyordu, parklar bahçelerden geçiyordu. Bırakın oraları kaldırımların altlarından bile geçmiyor oraları bile beton yapıyoruz. Suların akacağı yer yok ondan sonrada taşkın var, nasıl taşkın olmasın sel olmasın. Ben ülkemizin ve geleceğimiz için çok uzak mesafede değil 20 yıl sonra böyle özellikle dere kenarındaki köylerin, beldelerin ilçelerinin kanalizasyonlarının derelere karışmasını engellemezsek o köylerde yaşamak mümkün olmayacak. O derelerde canlı hayvan olmayacak.

KARS’TA Kİ KÖYLERİMİZİ GEZDİM VE GÖZLEMLEDİM

Ben bu yaz boyu Kars’taki köylerimizi gezdim. Gezerken de önceden yüzdüğümüz derelerde, yüzümüzü yıkadığımız, suyunu içtiğimiz derelerde artık balıklar bile yaşamıyor artık. Niye; köylü evine su götürdük diye kanalizasyon atığını dereye bağlıyor birde hayvan atığını da dereye bağlıyor. Bunlarla ilgili kanuni mecburiyetler getirmeliyiz ve bu atıkları kesinlikle ve kesinlikle derelere atılmasını engellemeliyiz. Bununla ilgili bakanlığımız gerçekten ciddi oranda çalışıyor, çalışmaları güzel yaptığı şeyler güzel ama ben köyümde ki derenin kenarında kokudan oturamayacaksam artık o köylerden büyük şehirlere göç etmek zorunda kalırım.”diye konuştu.