Tarım sektöründeki öncelikler
Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Bölge Planı’nda bölge kalkınmasına yönelik 5 amaç belirlendi. Bu amaçlardan birisi “Tarım ve Hayvancılıkta Üretimin Verimliliğini ve Katma Değerini Arttırmak” şeklinde belirtildi.
Bu amaç altında belirlenen hedefler ise şöyle:
Hayvancılık altyapısının geliştirilmesi, Tarımsal altyapı ve üretimin geliştirilmesi, yenilikçi ve alternatif tarımsal üretimin yaygınlaştırılması, Eğitim, yayım ve bilgilendirme faaliyetleri ile üreticilerin bilgi ve becerilerinin artırılması, Bölgede uygun tarımsal ürünlerin (kaz, kaşar, bal vb.) markalaştırılması, Tarımsal örgütlenmenin güçlendirilmesi.
DEĞERLENDİRME
Doğu Anadolu Bölgesi’nde büyükbaş hayvancılık sektörünün geliştirilmesi, sorunların bütüncül bir bakış açısıyla ilgili kesimler tarafından ele alınması ve kurumlar arasında koordinasyon ve işbirliği mekanizmaları oluşturularak sektörün geliştirilmesine yönelik müdahale mekanizmalarının oluşturulmasına bağlıdır.
Sektörün geliştirilmesine yönelik olarak desteklenecek işletme tipleri ve büyüklüklerinin tanımlanması ve kapasitesi güçlendirilecek kurumların ve araçların belirlenmesi gerekmektedir. Buna ek olarak, büyükbaş hayvancılık sektörünün bölgede homojen bir yapıda bulunmadığından hareketle, işletme büyüklükleri ve türleri baz alınarak coğrafi haritalama yapılarak desteklerin yönlendirilmesi Ajans destek mekanizmalarının etkililiğini artırmak açısından bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
İŞLETME BÜYÜKLÜKLERİNİN TANIMLANMASI:
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan her hane bir işletme teşkil etmektedir. Nitekim, Bölgede 2 büyükbaş hayvanı olan ile 200 büyükbaşı olan haneler de aynı şekilde işletme olarak tanımlanmaktadır. Ancak, farklı büyüklüklerde ve özelliklerde işletmelerin aynı başlık altında tanımlanması ve her birinin hayvancılık sektöründe aynı etkinlikte faaliyet gösterdiğini kabul etmek doğru olmayacaktır. Diğer taraftan, her ne kadar hayvancılık faaliyeti yapan her hane bir işletme teşkil etse de; sektörün geliştirilmesine katkı sağlayacak özellikleri farklılaşmaktadır. Örneğin, sadece 2 büyükbaş hayvanı olan bir hane işletmesinin imkânları kısıtlı olduğu için sektörün geliştirilmesine katkısı da son derece az olacaktır. Bu noktada Bölgeye uygun şekilde işletme büyüklüklerini tanımlamak ve beşli bir gruplandırma yapmak gereklidir. Bu gruplandırmada işletmelerin küçük ölçeğin altında kalan işletmeler, küçük ölçekte işletmeler, orta büyüklükte işletmeler, büyük işletmeler(alt büyük ölçekli ve büyük ölçekli) ve son olarak da entegre işletmeler olarak tanımlanması elde edilen veriler ve uzman görüşleri neticesinde uygun bulunmuştur.
Ölçek tanımlamalarında hayvancılık sektöründe faaliyet gösterilen alana göre farklı tanımlar olmakla birlikte; örneğin besi ve süt hayvancılığı için farklı tanımlar getirilmiş olsa da; basitleştirmek ve genel düzeyde uygulanabilir bir işletme büyüklüğü tanımı getirebilmek için ihtisas alanına göre değil, tanımların sahip olunan melez/kültür ırkı büyükbaş hayvan sayısı ve kiralık/tapulu ekilen yem bitkileri arazisinden hareketle geliştirilmesinin daha doğru olacağı düşünülmektedir. .
Hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren kurumlar tarafından ölçeklerin tanımlanması farklılık gösterebilmektedir. Ancak, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Hazine, Kalkınma Ajansları, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, üretici örgütleri ve diğer kırsal kalkınma programlarının yaklaşımları ve geliştirmiş oldukları destek mekanizmalarından hareketle işletmelerin ölçek büyüklüğünü tanımlamak mümkündür.
KÜÇÜK ÖLÇEĞİN ALTINDA KALAN İŞLETMELER:
Bu işletmeleri 1-4 büyükbaş hayvana sahip olan işletmeler olarak tanımlamak mümkündür. Çünkü bir işletmenin çeşitli hayvancılık desteklerinden faydalanabilmesi için herhangi bir DSYB, Kırmızı Et Üreticileri Birliği, Süt Üreticileri Birliği gibi üretici birliğine üye, kayıtlı olması gerekmektedir. Bunun için gerekli olan koşul en az 5 kültür ırkı yahut melez büyükbaş hayvan sahibi olmaktır. Bu nedenle herhangi bir üretici birliğine üye olma koşullarını sağlayamayan işletmeleri küçük ölçeğin altındaki işletmeler şeklinde tanımlamak uygun görünmektedir.
KÜÇÜK İŞLETMELER:
Küçük işletmeleri tanımlayabilmek için öncelikle farklı kurumların vermiş oldukları destek mekanizmaları için kabul etmiş oldukları göstergelere bakmak faydalı olacaktır.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı TEDGEM aracılığıyla uyguladığı makine-ekipman desteği kapsamında, programdan faydalanabilmesi için işletmelerin sahip olması gereken minimum özellikleri tek tek makine-ekipman başına tanımlamıştır. Genelde işletmelerden istenen en az 5 büyükbaş hayvan ve hayvan başına en az 2 dekar yem bitkisi ekili arazidir. Başvuru esnasında büyükbaş hayvan ve yem bitkileri ekili arazi göstergeleri açısından başvuru sahibinin en çok puanı alabilmesi için istenen şartlar ise 20-25 üstü büyükbaş hayvan ve 40-50 üstü dekar arazidir.
TKDK tarafından süt üreten tarımsal işletmeler için küçük işletme tanımı 10 baş saf ırk sertifikalı hayvana sahip olmak şeklinde tanımlanmaktadır. Faiz indirimli kredi uygulamalarında da destek alabilmek için kurulması/geliştirilmesi gereken işletme büyüklüğünün en az 10 büyükbaş olması gerektiği belirtilmiştir. IFAD Sivas-Erzincan Kırsal Kalkınma Projesi programında destekler için işletmenin en az 5 büyükbaş hayvan ve 5 dekar ekili arazisi olması gerektiğini belirtmiştir. birliklere üye olmak için gerekli şart en az 5 kültür ırkı veya melez büyükbaşa sahip olmaktır.
Tüm bu verilerden hareketle küçük işletmenin tanımında, en az 5 büyükbaş kültür ırkı/melez hayvana sahip olan ve en az 5 dekar tapulu/kiralık yem bitkisi ekili araziye sahip işletmeler olarak tanımlamak mümkündür. Ancak, küçük işletme için en az 5 büyükbaş ve 5 dekar yem bitkisi ekili arazi dışında işletme aralığını da tanımlamak gereklidir. Bunun için de orta ölçekli sayılabilecek işletme eşiğinin ne olması gerektiği belirtilmelidir. Bu noktada TEDGEM’in makine-ekipman desteği için belirlemiş olduğu göstergeler bir veri teşkil etmektedir. En çok 24 büyükbaşa sahip, büyükbaş hayvan başına 2 dekar yem bitkisi ekili arazisi olan işletmeleri de küçük işletme kategorisinde tanımlanabilir. İşletmenin büyükbaş sayısı 5-24 aralığında olsa dahi işletmenin küçük ölçekli kabul edilebilmesi için hayvanlarının en az 5’inin kültür ırkı/melez olması zorunluluğu vardır.
Bu durumda küçük ölçekli işletme aralığı; 5-24 büyükbaş hayvan sahibi, 5-49 dekar yem bitkisi ekili tapulu/kiralık arazisi olan işletmeler şeklinde tanımlamak mümkündür.
ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELER:
Yine faaliyet konusuna bakmaksızın, genel bir değerlendirmeyle yem bitkisi ekili arazi ve sahip olunan büyükbaş hayvan sayısı üzerinden değerlendirilerek aşağıdaki tanıma ulaşılmıştır. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı DAP Hayvancılık programı için hayvan başına 2,5 dekar sulu/5 dekar kuru arazi şartı koşmuştur. Nitekim DAKA da çıkmış olduğu “Model Büyükbaş Hayvancılık İşletmelerinin Geliştirilmesi” mali destek programı için başvuru sahiplerinden aynı kriteri istemiştir. Aynı ölçüt faiz indirimli kredi programı için de kullanılmaktadır.
Büyükbaş ve yem bitkisi ekili arazisinden hareketle, mevcut destek ve programlarının istemiş oldukları kriterler de dikkate alınarak, orta ölçekli işletmeler 25-49 büyükbaş hayvana sahip, hayvan başına 5 dekar kuru/2,5 dekar sulu yem bitkisi ekili arazisi olan işletmeler şeklinde tanımlanabilir. Üst sınırın 49 olmasının nedeni Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın GAP ve DAP destek programları kapsamında büyükbaş hayvancılık işletmelerini 50’nin üzerinde tanımlamış olması nedeniyledir.
BÜYÜK ÖLÇEKLİ İŞLETMELER:
Yine Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın GAP ve DAP hayvancılık destek programlarından hareketle hayvan başına 5 dekar kuru/2,5 dekar sulu yem bitkisi ekili arazisi olmak şartıyla 50 ve üzerinde büyükbaş hayvana sahip olan işletmeler şeklinde tanımlanmaktadır. Bakanlığın destek programları için belirlemiş olduğu üst sınır 300 büyükbaş hayvandır. Ancak Bakanlık program kapsamında 100 baş ve üzeri işletmelerin kurulmasını teşvik etmektedir. Buna göre Bakanlık tarafından yıllık kaynağın % 40’ı 50 baş ile 100 baş arası kapasiteli işletmeler, % 60’ı 100 baş ve üzeri kapasiteli işletmeler için kullandırılacaktır. Bu durumda, 50-99 başlık işletmeleri alt büyük ölçekli işletmeler, 100-300 başlık işletmeleri de büyük ölçekli işletmeler şeklinde tanımlamak doğru olacaktır.
ENTEGRE İŞLETMELER:
Bu işletmelerin tanımlanmasında ölçüt olarak Hazine Bakanlığı’nın 2011 yılı için belirlemiş olduğu yatırım teşviklerini dikkate almak gerekir. Buna göre bölgesel gelişmişlik farklılıklarına göre Türkiye 4 bölgeye ayrılmış ve her bölgeye göre de yatırım teşviklerinde aranılan özellikler belirlenmiştir. Doğu Anadolu Bölgesi illerinin tamamı en az gelişmiş bölge olan 4. Bölge kapsamı içerisinde yer almaktadır. Bu bölgede büyükbaş hayvancılık sektöründe yatırımcının teşviklerden faydalanabilmesi için entegre hayvancılık yatırımı yapması gerekmektedir. Yatırım için istenen asgari şartlar, entegre işletme türü olmak koşuluyla süt inekçiliğinde en az 300 büyükbaş, besicilik entegre tesislerinde ise 500 büyükbaş/dönemdir. Bu bilgilerden hareketle, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, DAP ve GAP destek programlarının kriterleri dikkate alınarak 300 büyükbaşın üzerinde entegre hayvancılık tesisleri “entegre işletmeler” kabul edilmelidirler.
BÖLGE’DE AJANSLAR TARAFINDAN DESTEKLENMESİ GEREKEN İŞLETME TİPLERİ:
Ajansların sahip oldukları destek mekanizmaları ve kaynaklar dikkate alındığında, Ajanslar tarafından küçük ölçekli işletmelerin orta ölçekli işletmeye dönüşmeleri ve orta ölçekli işletmelerin de kapasitelerini geliştirerek büyük ölçekli işletme yatırımı yapabilecek hale gelmelerini sağlayacak destek programları uygun görülmektedir. Bu sayede küçük ölçekli işletmelerin orta ölçekli işletmelere dönüşmesine katkı sağlayarak büyükbaş hayvancılık sektörünü daha verimli bir hale getirmek ve sektörün gelişmesine etki etmek mümkün olabilecektir. Büyük ölçekli ve entegre işletmeler Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından desteklendikleri için, bu tür büyük yatırımların ajanslar tarafından desteklenmesi uygun görünmemektedir. Bunun nedeni, hem mevcut destekler arasında mükerrerlik yaratmamak hem de farklı kurumların kaynaklarının daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayarak çok daha fazla sayıda kişinin kalkınma programlarından faydalanmasını sağlayabilmek içindir.
BÖLGEDE YAYGINLAŞTIRILMASI GEREKEN BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK İŞLETMELERİNİN ÖZELLİKLERİ:
Büyükbaş hayvancılıkta damızlık, süt, besi ve kombine tür olmak üzere 4 farklı işletme türü bulunmaktadır. Damızlık nitelikte kültür ırkı damızlık süt, etçi sığırların ve damızlık düvelerin yetiştirildiği damızlık hayvan işletmeleri; süt verimi yüksek kültür ve/veya melez ırkların kullanıldığı, sütün sağılmasını ve saklanmasını sağlayan seyyar/sabit sağım ünitesi, soğutma tankı gibi makine-ekipman ve barınak bölümlerinin bulunduğu süt hayvancılığı işletmeleri,eril, etçi sığırların belirli bir sürede, uygun yem rasyonlarıyla beslenerek yapılan besicilik işletmeleri ve son olarak besi ve sütçül özellikler gösteren ırklarla yapılan, süt hayvancılığı ve besicilik özellikleri gösteren kombineişletme türü bulunmaktadır. Bu işletmelerde sığırların sütleri pazarlanmakta, sığır yavrularından eril olanlar belirli bir zaman sonra satışa sunulmakta, kalan diğer yavrular işletmenin faaliyetinin sürdürülmesinde kullanılmaktadırlar.
TRA2 başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesinde büyükbaş hayvancılık konusunda ihtisaslaşmış bir işletme faaliyeti gösteren işletme sayısı son derece az olup, daha çok kombine türde işletmeler yaygındır. Bölgede, süt temel geçim kaynaklarını sağlamak amacıyla değerlendirilmekte, sığır yavrularının satışından elde edilen gelir ise işletmenin sürdürülebirliğini sağlamasına yarayan ekonomik girdiyi teşkil etmektedir. Bölgede büyükbaş sığırcılığın geliştirilmesi için ihtisaslaşmış işletmelerin kurulmasına gerek olmakla birlikte, kısa vadede işletmelerin bu şekilde kendilerini rasyonelleştirmesi beklenmemektedir. Bunun en temel nedenleri arasında bölgede tarıma dayalı sanayinin az gelişmiş olması ve hayvancılık faaliyetinin hala geleneksel şekilde, aile işletmeciliği şeklinde yapılıyor olmasıdır. İşletmeler genelde kombine türde hayvancılık faaliyeti yapmayı yeğlemektedirler. Öyle ki; Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın DAP Hayvancılık Destek Programı kapsamında kurulmasını desteklediği tüm işletmeler kombine niteliktedir.
Bölgede yaygın şekilde yapılmaları, hem damızlık düve, hem süt sığırcılığı hem de besi sığırcılığına uygun olması nedeniyle kombine işletmeler bölgede desteklenecek ve yaygınlaştırılacak işletme türü olarak belirlenmelidir.
BÖLGEYE UYGUN BARINAK TİPİNİN TANIMLANMASI VE TİP BARINAKLARIN OLUŞTURULMASI:
İşletmeler faaliyet gösterdikleri işletme tipine ve sahip oldukları hayvan sayısına göre farklı barınak tiplerine ihtiyaç duymaktadırlar. Buna göre besi, süt, damızlık amaçlı işletmelerin barınak modelleri farklılık gösterebilmektedir. Barınak tipini belirleyen bir diğer faktör ise iklim koşulları, besleme şekli ve sahip olunan hayvan yetiştirme bilgisinden kaynaklı açık, yarı açık ve kapalı türde barınak seçimine ilişkindir. Bölgede özellikle iklim koşulları başta olmak üzere, kullanılan besleme yöntem ve teknikleri ile geleneksel alışkanlıklar nedeniyle kapalı tip barınaklar tercih edilmektedir. Açık tür barınaklar hiç tercih edilmemekte, yarı açık tip barınaklara ise Bölgede çok az rastlanmaktadır.
Bölgedeki üreticilerin barınaklarını rehabilite etmelerinin sağlanması veya uygun özelliklere sahip yeni barınakların inşası için destek programlarının geliştirilmesi gereklidir. Alışkanlıklar, tercihler ve iklim koşullarından ötürü bölgede desteklenecek barınak tipinin kapalı veya yarı açık sistem olması önerilmektedir.
Bölgede kapalı ve yarı açık nitelikte çok farklı barınak modellerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bunun en temel nedeni barınak inşası konusunda mimarların ve mühendislerin konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmayışlarıdır. Bir barınak yapımının konut veya diğer başka bir tesisten farklı bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Genelde yapılan barınaklar hayvancılığın etkin ve verimli bir şekilde yapılmasına uygun nitelik sergilememektedirler. SERKA tarafından yapılan saha ziyaretlerinde DAP hayvancılık destek programından yararlanan başvuru sahiplerinin kombine hayvancılık için yaptırmış oldukları barınakların çok farklı özellikler sergilediği ve inşaat maliyetlerinin 400 bin TL ile 600 bin TL arasında değiştiği tespit edilmiştir. Bölgede hayvan barınaklarının iyileştirilmesinin sağlanması amacıyla orta ve büyük ölçekli işletmeler için kapalı ve yarı açık tip barınaklar projelerinin geliştirilmesi ve bu projelerin üreticilerin erişimine açılması büyük önem taşımaktadır. Tip barınak projelerinin üreticilerin iklim ve arazi durumuna göre uyarlanabilir nitelikte olması gerekmektedir.
Bir tip barınak projesinde olmazsa olmaz olan koşullar ise; hayvan başına en az 8 m² alan olması, hasta/gebe sığırların ve buzağıların barınak içerisinde ayrı bir yerde tutulacak şekilde tasarımın yapılmış olması ve son olarak da her barınakta gübre çukuru, yem deposu ve silaj çukurunun bulunmasıdır. Tip barınak projelerinin 25 büyükbaş, 49 büyükbaş ve 100 büyükbaş için hazırlanması orta ve büyük ölçekli işletmelerin verimliliğini sağlamada işletmenin etkinliğini artıracak bir unsur olacağı düşünülmektedir.
BİR İŞLETME BİRİMİ OLARAK BARINAK TİPİNİN TANIMLANMASI:
Bir hayvancılık işletmesinihayvanlar, makine ve ekipman ve barınak olarak kabaca 3 bölüme ayırmak mümkündür. Belirtilen öğeler içerisinde barınak tümünün ortak noktası ve altyapıyı teşkil etmektedir. Makine ve ekipmanlar barınak içinde kullanılmaktadır. Barınak hayvancılık faaliyetinde en temel altyapıyı teşkil ettiğinden bir işletme birimi olarak barınağı teşkil eden unsurların tanımlanması ve büyükbaş hayvancılık destek programlarının da bu işletme birimini sağlayacak nitelikte olması gerekmektedir.
Bir işletme birimi olarak barınak; hayvan başına en az 8 m² alanının bulunduğu, sürekli bağlamanın olmadığı bir sistemde, barınak içinde hayvanların serbestçe gezinebildiği, silaj çukuru, yem deposu ve gübre çukurunun bulunduğu bir birim olarak tanımlanmalıdır. Silaj ile besleme girdilerini azaltmak mümkün olduğundan dür. Diğer hayvan yemlerinin depolanacağı bir yem deposu ve silajın saklanacağı bir çukur Bölge’de her barınakta olması gereken bir özellik olarak tanımlanmaktadır. Gübre çukuru ise barınağın düzenli olarak temizlenmesi sonucunda toplanan hayvan gübrelerinin depolanacağı ve kurutulacağı bir alan olarak hayvan barınağının bir birimini oluşturmaktadır.
Makine-ekipman açısından ise her barınakta bulunması elzem olan makine ve ekipmanlar, 2-3 hayvan başına bir adet otomatik suluk, gübre sıyırıcısı, gübre pompası, su sistemi (su deposu, vb.), silaj makinesi ve süt sağım sistemi (seyyar süt sağım makinesi, süt sağım ünitesi) ve son olarak soğutma tankıdır.
Bütün bu yukarıda belirtilen bilgilerden hareketle, orta ve büyük ölçekli işletmeler için barınak; olması gereken havalandırma, ışıklandırma, en ve yükseklik özelliklerinin yanı sıra hayvan başına en az 8 m² alan büyüklüğüne sahip, gübre çukuru, yem deposu, silaj çukuru bulunan, 2-3 hayvan başına bir adet otomatik suluk, gübre sıyırıcısı, gübre pompası, su sistemi (su deposu, vd.), silaj makinesi ve süt sağım sistemi (seyyar süt sağım makinesi, süt sağım ünitesi) ile soğutma tankının mevcut olduğu bir işletme birimi olarak tanımlanmalı ve Bölgedeki barınakların belirtilen özelliklere sahip olmasını sağlayacak destek mekanizmaları geliştirilmelidir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.