1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Teröre Karşı El Ele Yürüdüler
Teröre Karşı El Ele Yürüdüler

Teröre Karşı El Ele Yürüdüler

Karslılardan Türkiye’ye Örnek Sağduyu : Karslılar Teröre Karşı El Ele Yürüdü...

A+A-

Kars’ta Ülkü Ocakları’nın koordinesinde gerçekleştirilen “Teröre Lanet Şehide Saygı” yürüyüşü, binlerce Karslının katılımıyla dostluk, kardeşlik, birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştirildi. Sağduyunun hakim olduğu yürüyüş, Askerlik Şubesi önünde İstiklal Marşı’nın okunması ve Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nda basın açıklamasıyla son buldu. Dev Türk bayraklarıyla yürüyüşe katılanlar Kur’an-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından sessizce dağıldı.

KARSLILARDAN TÜRKİYE’YE ÖRNEK SAĞDUYU

MHP’li Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, Ülkü Ocakları İl Başkanı Tolga Adıgüzel, bazı STK temsilci ve üyeleri ile yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı yürüyüş Kazımpaşa Caddesi üzerindeki Ülkü Ocakları İl Başkanlığı önünde başladı. 7‘den 70’e, yaşlı genç, kadın erkek hep bir ağızdan “Türk-Kürt Kardeştir”, “Bu vatan bizimdir bizim kalacak”, “Askere uzanan eller kırılsın”, “Polise uzanan eller kırılsın” “Ya Allah Bismillah Allah-u Ekber” sloganları atarak Faikbey caddesi üzerinden Gazi Ahmet Muhtar Paşa (GAMP) caddesindeki Askerlik Şubesi önüne geldiler. Burada gür bir sesle İstiklal Marşı’nı okulan kalabalık GAMP caddesi üzerinde Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anını önünde toplandılar. El ele, kol kola, omuz omuza yürüyerek Kars’ın örnek olan kardeşlik yapısını tüm Türkiye’ye gösteren Karslılar, herkesin birbiriyle kardeş olduğu, kimsenin kimseden ayrı gayrılığının olmadığı, herkesin bu vatan topraklarında kardeşçe yaşamak istediği mesajını verdiler.

BİRBİRİMİZE DÜŞMEYELİM

Çocukların ve genç kızların Türk bayraklarına bürünmüş hallerinin de dikkat çektiği yürüyüşe katılan şehit yakınları da önemli mesajlar verdiler. Yürüyüşe 5 yaşlarındaki Agah Gönen ve Talha Efe Tarkan ile birlikte katılan 65 yaşındaki Hediye Gönen artık anaların ağlatılmamasını istedi. Türk bayrağı örtüsüyle gazetecilere konuşan Hediye Gönen, “Türk milleti; vatanımıza, bayrağımıza, milletimize, askerimize, polisimize sahip çıksın. Birbirimize düşmeyelim, birbirimizden ayrılmayalım. Bu bayrak hepimizindir. Resullullahın yolunda gidelim. Nasıl ki Ebabil Kuşları taşları attıysa inşallah bu taşlar o PKK’lıların üzerine yağar. Anaların hiçbir zaman ahu zarını rabbim yerde koymasın. Vatanımızı, milletimizi, devletimizi hiçbir zaman zalimlere muhtaç etmesin. Ben şehit yakınıyım. Kendi köyümde de (Arpaçay Duraklı) geçmişte şehit oldu. Hepsi benim şehidimdir. Asker de benim şehidimdir, poliste benim şehidimdir, vatan da benimdir, millet de benimdir. Bizler Nene Hatun torunlarıyız. Nene Hatun nasıl bombalar taşıdıysa toplansınlar bizde bomba taşıyalım. Elimizi açsınlar, ayağımızı açsınlar, bize yürü desinler, başka hiçbir şey demiyorum. Bakın millet birbirine düşmüş, devlet birbirine düşmüş, arabalarımızı yakıyorlar. Niye yakıyorlar? Biz bu vatanın çocuğu değil miyiz, bu bayrağın sahibi değil miyiz? Hiçbir zaman birbirimize düşmeyelim. Birbirimizin arkamızı yere vurmayalım. Hepimiz bir toprağın çocuğuyuz, hepimiz resulullahın torunlarıyız. Hepimiz Kur’an’a muhtacız, Allah’a her zaman muhtacız. Şahadetimizi çekelim, Allah diyerek yürüyelim.” dedi.

Ülkü Ocakları İl Başkanı Tolga Adıgüzel de, “Türkiye son iki aydır hemen her gün yeni bir terör saldırısıyla güne uyanıyor. Memleket evlatları hain pusularda, kalleş tuzaklarda can veriyor. Anaların gözünden yaş, babaların yüreğinden hüzün, çocukların yüzünden acı eksik olmuyor. Elleri kınalanarak gönderilen yiğitler albayrağa sarılarak dönüyor. Şehitlerimizin acısı milletimizin yüreğine adeta bir kor olup düşüyor.” diye konuştu.

KARS ÜLKÜ OCAKLARI İL BAŞKANI TOLGA ADIGÜZEL BASIN AÇIKLAMASINDA ŞUNLARI SÖYLEDİ;

7 Haziran seçimlerinden sonra başlayan süreç, bugün itibariyle Iğdır, Tunceli Hakkari,  Diyarbakır’da gerçekleştirilen hain saldırılar ile beraber 113 vatan evladımızın şehit olması ile devam etmektedir. Aziz vatanımızın dört bir yanı, keder, hüzün ve yasa boğulmuş, analar evlatlarını, kadınlar eşlerini ve çocuklar babalarını kaybetmişlerdir.

Varlık sebebi bu Ülkeyi bölmek, kardeş kavgası çıkarmak olan eli kanlı terör örgütü fıtratının gereğini bugün de sergilemektedir. Aşağılık katiller,  taşeronluğunu yaptığı karanlık odakların kanlı emellerine hizmet etmekte,  vazife başındaki askerimize ve polisimize alçakça pusu kurmakta; bu gözü dönmüş it sürüsü teröristler hakkını savunduğunu iddia ettiği bölge halkını dahi katletmekten geri durmamaktadır. 7 Haziran genel seçimlerinden sonra "korucular bölgemizden defolsun" diyen, terör örgütünün siyasi uzantısı da bu süreçte, kimlere hizmet ettiğini bir defa daha ortaya koymaktadır. Barış söylemleriyle ortaya çıkıp çatışma ortamını körükleyen malum siyasi parti, bu düşünce yapısıyla ve terörü destekleyen tavırlarıyla, kaç oy alırsa alsın Türk Milliyetçileri için yok hükmündedir, boş hayalleri ve zehirli fikirleriyle birlikte yok olmaya mahkûmdurkha. İnanıyoruz ki; Milletimiz, birlik ve beraberliğe olan inancıyla bu zihniyete asla geçit vermeyecek,  Yüce Yaradan da onlara Kahhar sıfatıyla muamele edecektir.

Terörü bu şekilde azdıran ve aziz Milletimizin başına yeniden musallat eden sürecin, "PKK açılımı süreci" olduğunu, bu süreçte bölücü hainlerin güç kazandığını daha önce de defalarca vurguladık. Son olarak, Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan da, katıldığı bir televizyon programında eli kanlı örgütü kastederek “Çözüm sürecinde silah stoklamıştır.” şeklindeki ifadesiyle, terörist elebaşı Öcalan ile birlikte mimarı olduğu sürecin ülkemizi getirdiği noktayı itiraf etmiştir.

"Açılım süreci" adını verdikleri ihanet sürecinde, eli kanlı terör örgütü Devleti yönetenlerin ihanet ve gafletinden faydalanarak, alan hakimiyetini güçlendirmiş, şehirlerde silah ve mühimmatlarıyla beraber konuşlanarak eylem gücünü artırmaya yönelmiştir. Oslo görüşmeleri çerçevesinde devleti yönetenlerin terör örgütünün güç kazanmasından haberdar olduğunu anladığımız bu süreçte, güvenlik güçlerimizin elleri kolları bağlanmış, operasyon yetkileri ellerinden alınmış, kahraman asker ve polisimiz basiretsiz, yalaka ve ihanete göz yuman mülki amirlerin emri altında etkisiz hale getirilmiştir.

Gelinen noktada, "mahalle yanarken birileri saçlarını tararmış" misali, iktidar mensupları ve yandaşları, hatalarını anlamak ve derhal geri dönmek yerine yüzsüzce ve adeta milletimizle alay ederek, suçu sağa sola atmakta, memleket yangın yerine dönmüşken, sarayın akıbeti, seçimin akıbetine odaklanarak kara ve kirli propagandalarına devam etmektedirler.

İktidar mensuplarını, beslemelerini ve yandaşlarını açık bir şekilde uyarıyoruz. Terör eylemlerini gerçekleştiren kahpeler kadar, sizin de suçlu olduğunuzu biliyoruz. PKK elebaşısı bebek katili Öcalan'a methiyeler dizdiğiniz, Habur'da teröristleri çiçeklerle karşıladığınız, Oslo'da pazarlık masası kurduğunuz günleri, Dolmabahçe'deki mutabakatınızı unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız.

Bu size son uyarımızdır: Kirli ve aşağılık siyasetinizden derhal vazgeçin. Kara propagandayı, suçu başkasına yüklemeyi bir kenara bırakın. Buzdolabına kaldırdığınız ihanet sürecini, derhal buzdolabından çıkararak imha edin. Pis ve yılan dilinizi kapatıp, iğrenç sesinizi kesin. Her birinizin kim olduğunu, nereden nasıl peyda olduğunu, hangi karanlık yataklarda düşüp kalktığınızı biliyoruz. Gün oldu solcu, gün oldu liberal, gün oldu siyasal islamcı oldunuz, ancak bu millete ihanetiniz hiç bitmedi.

Artık tercihinizi yapacaksınız, ya adam gibi ekmeğini yediğiniz millete layık olun, ya da bu ülkede size huzur ve mutluluğun haram olacağı gerçeğine kendinizi hazırlayın.

Aziz Kars halkı,

Terörü telin etmek ve Aziz şehitlerimizin hatırasını yâd etmek için düzenlediğimiz bu yürüyüşe katıldığınız için sizlere şükranlarımızı sunarım.

Terörü palazlandıran, meşrulaştırmaya çalışan ve teröre sessiz kalanlar da en az teröristler kadar suçludur, şerefsizdir, aşağılıktır. Türk milleti terörün yayılmasına fırsat veren siyasetçileri, terörü meşrulaştırmaya çalışan yazarları, teröre yardım ve yataklık eden yerli ve yabancı bütün unsurları hafızasında tutacak ve hesapların görüleceği günü sabırsızlıkla bekleyecektir. Milli birlik ve bütünlüğümüze kast eden herkes bu ihanetin bedelini de ödeyecektir. Bu topraklarda bin yıllık kardeşliğimizi hiçbir karanlık emeller bozamayacaktır. Türk milletinin sabrını sınayanlar, gücünü test edenler mukadder yenilgileriyle muhakkak yüzleşecektir.

Unutulmasın ki, bu ülke sahipsiz değildir. Bu memlekette, tek bir Ülkücü kalsa ve elinde hiçbir silahı olmasa, o Ülkücü bu ihanete boyun eğmez, Şehitlerinin ardından yürümeyi bir vazife olarak telakki eder. Mücadelemizin süreceğini, mücadelemizde Aziz Milletimizin de yanımızda olduğuna dair inancımızın bir an bile sarsılmadığını açıkça ifade ediyorum.

Buradan kahraman askerimize ve polisimize sesleniyorum: Yalnız değilsiniz, yalnız değilsiniz, yalnız değilsiniz. Son nefer, son nefes, son damla kana kadar Milyonlarca Müslüman Türk Ülkücüsü, Türk Milliyetçisi, vatan ve millet sevdalıları yanınızdadır. Hep beraber, el ele, omuz omuza, yürek yüreğe vererek bu kara günleri geride bırakıp, Türk Milleti’nin ve Türk Vatanı’nın bölünmeyeceğini dost düşman herkese göstereceğiz.

Son olarak; Dağlıca da, Iğdır da ve vatanımızın dört bir yanında Vatan ve Allah yolunda can veren askerimize, polisimize tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yüce Türk Milleti’ne baş sağlığı diliyoruz.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.