İftar sonrası konuşan Türk Sağlık Sen Kars Şube Başkanı Erhan Sarıkaya, “Sağlıkta şiddet olağan hale gelmiş, hastanelerde doktorlara ve sağlık çalışanlarına sözlü ve fili tacizler gün geçtikçe artmıştır. Aynı hizmet kolunda birden çok istihdam modelleri uygulanarak çalışma barışı adeta dinamitlenmiştir. Çalışanlar arasında sendikal ayrımcılık hat safhaya ulaşmış, bazı sendikalar ve üyeleri kayırılırken Türk Sağlık-Sen Yöneticileri ve üyeleri adeta cezalandırılmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönemde hiç bir dönemde olmadığı kadar baskılar artmış adeta tavan yapmıştır.” dedi.

BAZI İDARECİLER BULUNDUKLARI MAKAMLARI BİRER BASKI ARACI OLARAK KULLANMAKTAN VAZGEÇSİN

Kars Sağlık İl Müdürü gibi bazı idarecilerin bulundukları makamları baskı aracı olarak kullanmamalarını da isteyen Sarıkaya sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Kanun tanımaz idareciler mevcut yasaları hiçe sayarak kılıfına uydurulan görevlendirmelerle adeta Türk Sağlık-Sen yönetici ve üyelerini cezalandırmaktan geri kalmamıştır. Daha birkaç gün önce yerel basına beyanat veren Kars Sağlık İl Müdürü Kars’ta sağlık sorunu kalmayacaktır demişlerdi oysa asıl sağlıktaki sorun baskı yapan bu tür idarecilerdir. Umuyoruz ki bu tür davranış içerisinde bulunan idareciler bulundukları makamları birer baskı aracı olarak kullanmaktan vazgeçsin ve ayrım yapmaksızın tüm çalışanlara eşit mesafede olsun. İdareciye, emri altında çalışan memurunu ezmek ona karşı baskı yapmak yakışmaz. Buna hakları ve yetkileri de yoktur yapılan bu baskılara boyun eğeceğimizi zanneden zihniyet büyük yanılgı içerisindedir. Evrensel hukuk normları içerisinde bize yapılan baskı ver zorlamaların hesabını yine hukuk Ölçüleri içerinde soracağız kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır.”

Sarıkaya daha sonra sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bu kadar baskı ve yıldırmalara rağmen Türk Sağlık-Sen’e çalışanların güveni gün geçtikçe artmaktadır. Burada bulunan her Türk Sağlık-Sen üyesi yıkılmaz bir kaledir. Bu kaleyi Hiçbir güç yıkamayacaktır. Kars, Üniter Türkiye’nin küçük bir tezahürüdür. Her kesimden, her gruptan, her şehirden insanlar bu gün burada bu sofra etrafında bir aradadır. Bu iftar sofrası birlik beraberliğimize en güzel örnektir. Bu gün birlik ve beraberliğimize her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır. Gönül isterdi ki birkaç gün önce sona eren toplu görüşmelerde memurlarımızı tatmin edecek ücret artışları ve özlük haklarında yeterli iyileştirmeler olsun. Fakat toplu görüşme pazarlığında Türkiye Kamu-Sen’in muhalefetine rağmen kendisini yetkili sanan sendikalar, yetkili ama etkisiz olmaktan kurtulamamış üyelerinden aldıkları bu yetkinin hakkını masa başında verememişlerdir.”

SAĞLIK ÇALIŞANLARI YÜZDE 4’LÜK ZAMMA MAHKUM EDİLDİ

2010 yılı toplu görüşmeleri sonucunda malum konfederasyonla iktidarın anlaşmasında sağlık çalışanları mağdur edildiğinin de altını çizen Sarıkaya sözlerine şöyle devam etti:

“Ek ödeme almayan memurlara yapılan 80 TL zamdan sağlık çalışanları mahrum bırakılmışlardır. Sağlık çalışanları yüzde 4'lük zamma mahkum edilmişlerdir. Bugün ne yazık ki Sağlık Bakanlığı'nda görevli sağlık çalışanlarının başka kurumlarda görev yapan sağlık çalışanlarından maaşları daha düşüktür. Sağlık çalışanlarının uğradığı bu haksızlığın giderilmesi için bu sene Türkiye Kamu-Sen taban aylığa zam yapılarak tüm kamu çalışanlarının bu zamdan faydalandırılması istemişti. Fakat hükümet bu talebimizi reddederek sağlık çalışanlarına bir kez daha taban aylığa yansıyacak seyyanen zammı çok görmüştür. Bu zam anlayışı ile döner sermaye alan sağlık çalışanları cezalandırılmıştır. Döner sermaye emekliliğe yansımamakta, rapor ve izin dönemlerinde çalışanlara ödenmemektedir. Ayrıca ek ödemeden düşük döner sermaye alan sağlık çalışanları aylık mahsuplaşma olmadığından aradaki farkı almak için bir yıl beklemektedirler. 2009 yılı toplu görüşmelerinde aylık mahsuplaşmayı çözdük diyenlerin aradan bir yıl geçmesine rağmen sorunun çözülmemesinden dolayı utanması gerekirken 2010 yılı toplu görüşmeleri sonucunda aylık mahsuplaşmayı çözdük diyerek tekrar açıklamalar yapması ibretlik bir durumdur. Kısacası 2010 yılı toplu görüşmelerinde sağlık çalışanlarının hakkı savunulmamış, mağdur edilmelerine ses çıkarılmayarak göz yumulmuştur. Yüzde 4’lük bir zamma mahkum olmuşlar, toplu görüşme masasında mağdur edilmişlerdir. Ayrıca sözleşmeli personellere bazı kazanımlar elde edildiğine dair açıklamalar yapanlar gerçekleri gizlemektedirler. Toplu görüşmelerden sözleşmeli personelin tek talebi olan kadro hakkının verilmesini gündeme getirmeyenler hükümetle anlaştıkları konularla sözleşmelilerin bu yılki toplu görüşmelerin galibi ilan ederek başarısızlıklarını süslü sözlerle örtmeye çalışmaktadırlar. Sözleşmelilere bir takım haklar sağlandığını iddia ettikleri maddeler “Kurumların Görüşleri Alınarak Sonucuna Göre Değerlendirme, Çalışma Yapılacak Hususlar” başlığı altında yer almıştır. Yani iktidar burada ipe un sermiştir. Hükümetle anlaşanlarda sözleşmeli çalışanlarını kandırma peşindedirler. Ama sözleşmeli sağlık çalışanları gerçeği görmektedir. Kimin kime hizmet ettiğini ve kimin ne için mücadele ettiğini iyi bilmektedirler.” diye konuştu.

Düzenlenen iftar yemeğine; Türkiye Kamu-Sen Kars İl ve Türk Haber-Sen Kars Şube Başkanı Kemal Erginbay, Türk Eğitim-Sen Kars Şube Başkanı Fahrettin Şimşekler, Türk Eğitim-Sen Kars Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Murat Namlı, İshak Tepebaş, Kamu-Sen Kars Eski İl Başkanı Hasan Gökçay, Türk Sağlık-Sen Kars Şube Başkanı Erhan Sarıkaya, Türk Sağlık-Sen Kars Şube Sekreteri Murat Şanlı, Recep Ercan, Dr. İsmail Aydın, Adnan Kılıç, Ali Arığ, il ve ilçe işyeri temsilcileri, Türk Sağlık-Sen üyeleri ve bazı basın mensupları katıldı.