Uçum’dan Suruç Açıklaması
AK Parti Kars Milletvekili Av. Mehmet Uçum, Yüz yıl sonra yeniden Anadolu'nun merkez olduğu bu eşsiz coğrafyada parçalama yöntemiyle yeni sınırlar çizmeye çalışan post sömürgeci güçlerin,
Türkiye Toplumunu kendi içinde karmaşaya sürüklemenin hesapları içinde olduğunu ve Urfa Suruç saldırısının da bu hesabın içindeki zalim bir eylem olduğunu belirtti.
AK Parti Kars Milletvekili Mehmet Uçum, “Urfa Suruç saldırısında kaybettiğimiz insanlarımız, yaşam savaşı veren ve hayata tutunan yaralılarımız, bu ülke üzerinde oynanan oyunda parçalanmak için hedef seçilen toplumumuzun canlarıdır. Acımız tarifsiz, kederimiz sonsuzdur” dedi.
Türkiye'ye yönelik bu büyük operasyon sürecinde iki temel güç olduğu unutulmamalıdır diyen Milletvekili Uçum, “Birincisi; Türkiye'nin demokratik bütünlüğünü sahiplenen, ülkeyi düşürülmek istenen kaosa karşı koruyan, Türkiye'yi layık olduğu gelişkin demokrasi seviyesine ulaştırmaya çalışan ve bu ülkenin namuslu ve dürüst siyaset yapan güçlerinden oluşan demokrasi koalisyonudur. Bu koalisyonun merkez gücünün halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı ile Ak Parti olduğu bellidir ve açıktır. Bunu anlamak geleceğimiz bakımından hayati önemdedir. İkincisi ise; uluslararası bir konsorsiyum şeklinde hareket eden ve ne yazık ki ülke içinde bazı siyasi yapıları ve grupları kullanan, üstelik din istismarcısı bir cemaati koç başı yapan gayri milli bir güçtür” diye konuştu.
Bu alçakça operasyona, insan hayatını operasyonun sıradan bir zayiatı olarak gören bu iğrenç zihniyete karşı tavır almanın vicdani bir sorumluluk olduğunu ifade eden Uçum, şunları söyledi:
“Yüz yıl sonra yeniden Anadolu'nun merkez olduğu bu eşsiz coğrafyada parçalama yöntemiyle yeni sınırlar çizmeye çalışan post sömürgeci güçler Türkiye Toplumunu kendi içinde karmaşaya sürüklemenin hesapları içindedir. Urfa Suruç saldırısı da bu hesabın içindeki zalim bir eylemdir.
Buna izin verecek miyiz. Bu alçakça operasyona, insan hayatını operasyonun sıradan bir zayiatı olarak gören bu iğrenç zihniyete karşı tavır almak vicdani bir sorumluluktur.
Bu noktada hiç bir parti ve grup siyaseti, hiç bir pozisyonel siyaset yahut statü siyaseti asla önemli değildir.
Herkes çıkar esaslı politik bakış açısı yerine değer esaslı siyaset açısından meseleye yaklaşmalıdır. Herkes vicdanıyla bu konuya bakmalıdır. Herkes sadece bugünü ve kendisini düşünerek değil yarınımızı ve çocuklarımızı düşünerek tutum almalıdır.
Bugün yaşadıklarımızın bu yüzyıldaki geleceğimizi belirleyecek süreçler olduğu unutulmamalıdır.
Tam bir yol ayrımındayız:
Ya post sömürgeci güçlerin güzel ülkemiz ve bu ülkenin müthiş zengin toplumunu kaosa sürükleyerek parçalama operasyonu başarıya ulaşacaktır.
Ya da bu toplum kendini yeniden inşa ederek yani Türkiye Milletini yapılandırma sürecini tamamlayarak yeni emperyalizmi yenilgiye uğratacaktır. Gün bu iki yoldan doğru olanı seçenlerin yanında olma günüdür. Gün kapsayıcı millet anlayışı üzerinde politika yapanların yanında saf tutarak milli tavır alma günüdür.
Tarih bu günlerde, Türkiye Milletinin oluşum sürecinde sorumluluk alanları kahraman yurtseverler olarak yazacaktır. Gayri milli siyasetle yeni emperyalizmle işbirliği yapanları ise ihanetçi olarak yargılayacaktır.
Türkiye Toplumunun "Türkiye Milleti" olma yürüyüşünde vicdanıyla, yurtseverlik duygusuyla, ülke siyaseti anlayışıyla yer alanlar ve alacak olanlar Anadolu üzerinden bütün insanlığa ışık tutacaktır.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.